İçeriğe atla

Tuğluk Hanedanı

Vikipedi, özgür ansiklopedi
سلطنت تغلق (Soltanat-e Tughluq)
Tuğluk Hanedanı
1320-1413
Tuğluk hanedanı
Tuğluk hanedanı
BaşkentDelhi
Yaygın dil(ler)Farsça (resmi dil)
HükûmetMonarşi
Sultan 
• 1321–1325
I. Giyaseddin Tuğluk Şah
• 1325–1351
Muhammed bin Tuğluk
• 1351-1388
Firuz Şah Tuğluk
• 1388–1413
II. Giyaseddin Tuğluk/III. Nasreddin Muhammed Şah/I. İskender Şah/Mahmud Nasreddin/Nusret Şah
Tarihçe 
• Kuruluşu
1320
• Dağılışı
1413
Yüzölçümü
• Toplam
3.200.000 km2
Günümüzdeki durumu Bangladeş
 Hindistan
 Pakistan
   Nepal

Tuğluk Hanedanı (Farsça: سلطنت تغلق Soltanat-e Tughluq), Hindistan'daki Delhi Sultanlığı'nı yöneten Türk kökenli hanedan.

Tuğluklular, Hindistan’da, 1320-88 arasında Delhi Sultanlığı’nı yöneten hanedandır. Tuğluklular döneminde sultanlığın toprakları en geniş sınırlarına ulaşmış, ama daha sonra hızlı yayılmanın ve merkezî otoritenin zayıflamasının doğurduğu sorunlar yüzünden gücü iyice azalmıştır.

Tuğlukluların ilk hükümdarı Gıyaseddin Tuğluk önce Telingana’yı ele geçirdikten (1323) sonra Cacnagar’a sefer düzenledi. Ardından Bengal’i yeniden sultanlığa bağladı. Gıyaseddin Tuğluk’un ölümü üzerine tahta çıkan Muhammed bin Tuğluk döneminde sultanlık hem altın çağını yaşadı, hem de gerileme dönemine girdi. O dönemde yaşamış bir tarihçiye göre yeni sultanın ilk dönemlerinde sultanlığa bağlı il sayısı 23’e yükselmiş ve Hindistan Yarımadasında sultanlık otoritesine tehdit oluşturabilecek çok az il kalmıştı.

Önceki hanedan Halaciler'in yaptığı gibi Güney Hindistan’da vergi veren Hindu devletlerine dokunmama politikasını terk eden Muhammed bin Tuğluk, henüz bir emirken bu devletlerden ikisini doğrudan sultanlığa bağlamıştı; 1326-27 arasında da üçüncüsünü (Kampili) topraklarına kattı. Daha sonra güneydeki Müslüman emirleri yatıştırmak ve denetim altında tutmak amacıyla 1327’de Devletâbad’ı (Devagiri) ikinci başkent yaptı; Delhi’deki hoşnutsuz kitlelerin önemli bir bölümünü zor kullanarak buraya göç ettirdi. Bundan kısa süre sonra Kuzey Hindistan’da karışıklık çıktı. Batı sınırında Kişlû Han’ın, Bengal’de ise Nasıreddin’in başlattığı ayaklanmalar 1327-28’de bastırıldı. Ama bunun ardından gelen Moğol istilası durdurulamadı ve Delhi kapı-lanna dayanan Moğollara ağır vergiler ödendi. 1335’e gelindiğinde sultanlığın Güney Hindistan’ı elinde tutma çabasının sonuç veremeyeceği belli olmuştu. Sırasıyla Mabar (1334-35), Vicayanagar, Gulbarga (1339), Varangal (1345-46) ve Devletâbad’ daki (1347) ayaklanmaların amacına ulaşmasıyla Güney Hindistan’da sultanlığa bağlı toprak kalmadı.

Muhammed bin Tuğluk’un ölümünden sonra yerine yeğeni Firuz Şah Tuğluk (hd 1351-88) geçti. Orta Çağ vakayinamelerinde ülkesine barış ve zenginlik getiren dindar bir hükümdar olarak anılan Firuz Şah Bengal (1353-54 ve 1359), Orissa (1360), Nagarkot (1361), Sind (1362, 1366-67), Etava (1377) ve Katehr’e (1380) seferler düzenledi. Bu çabalarına karşın Bengal’i ele geçiremedi, Sind’i de ancak vergi ödeyen bir vasal durumuna getirebildi.

Firuz Şah Tuğluk’un vakayinamelerinde övücü sözlerle anılmasının başlıca nedeni dönemin iki büyük Müslüman gücüne, Müslüman din önderleri ile emirlere karşı uzlaşmacı bir tutum takınmasıydı. Mutasavvıflara ve öbür din önderlerine büyük mali destek sağlayan ve önemli kararlan onlara danışarak alan Firuz Şah emirlere de geniş özerklik tanıdı. Ama Hint Müslümanlarla Hinduizmden Müslümanlığa geçenlerin önemli mevkilere yükselmesi olanağını kısıtlayınca değişen siyasal koşullara ayak uydurmayı kolaylaştıran önemli bir denge öğesini yitirmiş oldu. Firuz Şah ayrıca subaylara (görevlilere) peşin para ödeme yerine toprak geliri tahsis etme yöntemini getirdi, kimi mevkilerin babadan oğula geçmesini sağladı ve irat çiftçiliği sistemini genişletti. Son 50 yılın güçlü hükümdarlarının merkeziyetçi politikalarını tersine çeviren bu önlemler sonucunda sultanlığın emirlerle gelirler sistemi üzerindeki denetimi zayıflamaya başladı. Firuz Şah’ın ölümünden sonra ise Müslüman emirlerce desteklenen vârisler arasındaki taht kavgaları ve Hindu şeflerin çıkardıktan ayaklanmalar yüzünden Delhi Sultanlığı parçalanmaya başladı.