Klasik antik çağda bilim
Bilim tarihi |
---|
![]() |

Klasik antik çağda bilim, hem pratik hedeflere (örneğin, güvenilir bir takvim oluşturmak veya çeşitli hastalıkların nasıl tedavi edileceğini belirlemek) hem de doğa felsefesine ait daha soyut araştırmalara yönelik olarak dünyanın veya evrenin işleyişine ilişkin araştırmaları kapsar. Klasik antik dönem geleneksel olarak MÖ 8. yüzyıl (Arkaik Yunanistan'ın başlangıcı) ile MS 6. yüzyıl (sonrasında Ortaçağ bilimi ortaya çıkmıştır) arasındaki dönem olarak tanımlanır. Coğrafi olarak genellikle Greko-Romen Batı, Akdeniz havzası ve Antik Yakın Doğu ile sınırlandırılır, dolayısıyla Çin ve Hint alt kıtası gibi bölgelerdeki antik dünya bilim gelenekleri hariç tutulur.
Klasik antik dönemde doğaya ilişkin teorileştirilen fikirler sadece bilimle sınırlı kalmamış, mitleri ve dini de içermiştir. Günümüzde ilk bilim insanları olarak kabul edilenler kendilerini doğa filozofları, yetenekli bir mesleğin uygulayıcıları (örneğin hekimler) veya dini bir geleneğin takipçileri (örneğin tapınak şifacıları) olarak düşünmüş olabilirler. Bu dönemde aktif olan ve daha yaygın olarak bilinen isimler arasında Hipokrat, Aristoteles, Öklid, Arşimet, Hipparkos, Galen ve Batlamyus sayılabilir. Bu isimlerin katkıları ve yorumları Doğu, İslam ve Latin dünyasına yayılmış ve modern bilimin doğuşuna katkıda bulunmuştur. Eserleri matematik, kozmoloji, tıp ve fizik gibi birçok farklı kategoriyi kapsıyordu.
Klasik Yunanistan
[değiştir | kaynağı değiştir]
Nedenlerin bilgisi
[değiştir | kaynağı değiştir]Şeylerin doğasını sorgulayan bu konu ilk olarak antik Yunanlılar arasında pratik kaygılarla başlamıştır. Örneğin, bir takvim oluşturma girişimi ilk olarak MÖ 700 civarında yaşamış olan Yunan şair Hesiod'un İşler ve Günler (Works and Days) adlı eseriyle örneklendirilmiştir. Hesiod'un takvimi mevsimsel faaliyetleri yıldızların mevsimsel görünümleri ve kayboluşlarının yanı sıra Ay'ın elverişli veya uğursuz olduğu düşünülen evrelerine göre düzenlemeyi amaçlıyordu.[3] MÖ 450 civarında, Yunan şehir devletlerinin sivil takvimlerini astronomik gözlemlere dayanarak düzenlemek için kullanılan parapegmata olarak bilinen metinlerde yıldızların mevsimsel görünümleri ve kayboluşlarının derlemelerini görmeye başlıyoruz.[4]
Tıp, bu dönemde pratik odaklı doğa araştırmalarının gerçekleştiği bir diğer alandır. Yunan tıbbı tek bir eğitimli mesleğin alanı değildi ve kabul edilmiş bir ruhsatlandırma yöntemi de yoktu. Hipokrat geleneğindeki hekimler, Asklepios kültüyle ilişkili tapınak şifacıları, bitki toplayıcıları, ilaç satıcıları, ebeler ve jimnastik eğitmenlerinin hepsi belirli bağlamlarda şifacı olarak nitelikli olduklarını iddia ediyor ve hastalar için aktif bir şekilde rekabet ediyorlardı.[5] Bu rakip gelenekler arasındaki rekabet, hastalığın nedenleri ve uygun tedavisi ve rakiplerinin genel metodolojik yaklaşımları hakkında aktif bir kamu tartışmasına katkıda bulundu.
Nedensel açıklama arayışının bir örneği, epilepsinin doğasını ele alan Kutsal Hastalık Üzerine (On the Sacred Disease) adlı Hipokrat metninde bulunur. Bu metinde yazar rakiplerine (tapınak şifacılarına) epilepsiyi ilahi gazaba bağlama cehaletleri ve kazanç sevdaları nedeniyle saldırır. Yazar epilepsinin doğal bir nedeni olduğunda ısrar etse de, sıra bu nedenin ne olduğunu ve uygun tedavinin ne olacağını açıklamaya geldiğinde, açıklama rakiplerininki kadar spesifik kanıtlardan yoksun ve tedavi de muğlaktır.[6] Bununla birlikte, hayvanlar ve bitkiler üzerine kapsamlı bir şekilde yazan Aristoteles ve Theophrastus'un eserlerinde olduğu gibi, doğa olaylarına ilişkin gözlemler, nedenlerini belirleme çabasıyla derlenmeye devam etmiştir. Theophrastus aynı zamanda mineralleri ve kayaları sınıflandırmaya yönelik ilk sistematik girişimi de gerçekleştirmiş olup, bunun bir özeti Plinius'un Doğa Tarihi'nde bulunmaktadır.
Bu dönemde Yunan biliminin mirası, deneysel araştırmalar sayesinde olgusal bilgide önemli ilerlemeler (örneğin zooloji, botanik, mineraloji ve astronomide), belirli bilimsel sorunların önemine dair bir farkındalık (örneğin değişim ve nedenleri sorunu) ve bu alanların hiçbirinde evrensel bir fikir birliği olmamasına rağmen, doğruluk için kriterler oluşturmanın metodolojik öneminin kabul edilmesini (örneğin matematiğin doğal olaylara uygulanması) içeriyordu.[7]
Sokrates öncesi felsefe
[değiştir | kaynağı değiştir]Materyalist filozoflar
[değiştir | kaynağı değiştir]
Sokrates öncesi olarak bilinen ilk Yunan filozofları, komşularının mitlerinde bulunan aynı soruya alternatif cevaplar veren materyalistlerdi: "İçinde yaşadığımız düzenli kozmos nasıl meydana geldi?"[8] Soru büyük ölçüde aynı olsa da, cevapları ve cevaplara karşı tutumları belirgin bir şekilde farklıdır. Aristoteles gibi daha sonraki yazarlar tarafından bildirildiği üzere, açıklamaları şeylerin maddi kaynağına odaklanma eğilimindeydi.
Miletoslu Thales (MÖ 624-546) her şeyin sudan meydana geldiğini ve sudan beslendiğini düşünmüştür. Daha sonra Anaksimandros (MÖ 610-546), şeylerin su gibi belirli bir maddeden değil, "sınırsız"[a] olarak adlandırdığı bir şeyden gelebileceğini öne sürmüştür. Tam olarak neyi kastettiği belirsizdir, ancak yaratılışın başarısızlığa uğramaması için niceliğinde; karşıtı tarafından alt edilememesi için niteliklerinde; başlangıcı ya da sonu olmadığı için zamanda ve her şeyi kapsadığı için uzayda sınırsız olduğu öne sürülmüştür.[9] Anaksimenes (MÖ 585-525), seyrelme ve yoğunlaşma ile değiştirilebilen somut bir maddi maddeye, havaya geri döndü. Havanın bir madde olduğunu göstermek için yaygın gözlemleri (şarap hırsızı[b]) ve seyrelme ve yoğunlaşma ile değişebileceğini göstermek için basit bir deneyi (kişinin eliyle nefes alması[c]) kullandı.[10]
Efesli Herakleitos (y. MÖ 535-475), daha sonra, ateş elementi bu süreçte merkezi bir rol oynuyor gibi görünse de, herhangi bir maddeden ziyade değişimin temel olduğunu savundu.[11] Son olarak, Akragaslı Empedokles (MÖ 490-430), seleflerinin görüşlerini birleştirmiş gibi görünüyor ve Aşk ve Çekişme (Love and Strife) adını verdiği iki karşıt “gücün” etkisi altında karışarak ve ayrılarak değişim üreten dört element (Toprak, Su, Hava ve Ateş) olduğunu iddia ediyordu.[12]
Tüm bu teoriler maddenin sürekli bir madde olduğunu ima etmektedir. İki Yunan filozof, Leucippus (MÖ 5. yüzyılın ilk yarısı) ve Democritus, iki gerçek varlık olduğu fikrini ortaya atmıştır: maddenin bölünemeyen küçük parçacıkları olan atomlar ve maddenin içinde bulunduğu boş alan olan boşluk.[13] Thales'ten Democritus'a kadar tüm açıklamalar maddeyi içeriyor olsa da, daha önemli olan bu rakip açıklamaların alternatif teorilerin ortaya atıldığı ve eleştirildiği devam eden bir tartışma sürecine işaret etmesidir.
Kolophonlu Xenophanes, gördüğü birkaç deniz canlısı fosiline atıfta bulunarak, periyodik olarak toprak ve denizin karışıp her şeyi çamura çevirdiğini düşünerek paleontoloji ve jeolojinin öncüsü olmuştur.[14]
Pisagor felsefesi
[değiştir | kaynağı değiştir]Kozmosun kökenine dair materyalist açıklamalar, düzenli bir evrenin nasıl meydana geldiği sorusuna cevap bulma girişimleriydi; ancak, bazı düzenleyici ilkeler olmaksızın elementlerin (örneğin ateş veya su) rastgele bir araya gelerek düzenli bir evren meydana getirmesi fikri bazıları için sorunlu olmaya devam etti.
Bu soruna bir yanıt, sayıyı evrenin tüm yapısının altında yatan temel değişmez varlık olarak gören Pythagoras'ın (y. MÖ 582-507) takipçileri tarafından ileri sürülmüştür. Gerçeği efsaneden ayırmak zor olsa da, bazı Pisagorcuların maddenin geometrik ilkelere göre noktaların sıralı düzenlemelerinden oluştuğuna inandıkları görülmektedir: üçgenler, kareler, dikdörtgenler veya diğer şekiller. Diğer Pisagorcular ise evreni sayılar, oranlar ve orantılar temelinde, tıpkı müzik gamları gibi düzenlenmiş olarak görmüşlerdir. Örneğin Philolaus, 1 + 2 + 3 + 4'ün toplamı 10 mükemmel sayısını verdiği için on gök cismi olduğunu savunmuştur. Böylece Pisagorcular, bilimsel düşüncenin gelişiminde muazzam sonuçları olacak bir fikir olan düzenli bir evrenin rasyonel temelini açıklamak için matematiksel ilkeleri ilk uygulayanlardan bazılarıydı.[15]
Hipokrat ve Hipokrat Külliyatı
[değiştir | kaynağı değiştir]Geleneğe göre, Koslu hekim Hipokrat (MÖ 460-370), prognoz ve klinik gözlemi ilk kullanan, hastalıkları kategorize eden ve humoral teorinin arkasındaki fikirleri formüle eden kişi olduğu için "tıbbın babası" olarak kabul edilir.[16] Bununla birlikte, Hipokrat Külliyatı'nın çoğu —tıbbi teoriler, uygulamalar ve teşhislerden oluşan bir koleksiyon— genellikle çok az gerekçeyle Hipokrat'a atfedilmiştir, bu nedenle Hipokrat'ın gerçekte ne düşündüğünü, yazdığını ve yaptığını bilmek zorlaşmaktadır.[17]
Üslup ve yöntem açısından geniş değişkenliklerine rağmen, Hipokrat Külliyatı'nın yazıları bin yıldan fazla bir süre boyunca İslam ve Batı tıbbının tıbbi uygulamaları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.[18]
Felsefe okulları
[değiştir | kaynağı değiştir]Akademi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Antik Yunan'daki ilk yüksek öğrenim kurumu, belki de Pisagorcu etki altında kalarak evrenin düzen ilkesini sayı ve geometriye dayalı bir ilke olarak tanımlamış görünen bir Atinalı olan Platon (y. MÖ 427 - y. MÖ 347) tarafından kurulmuştur. Daha sonraki bir anlatıya göre Platon Akademi'nin girişine "Geometri bilmeyen giremez." sözlerini yazdırmıştır.[19] Bu hikâye büyük olasılıkla bir efsane olsa da, yine de Platon'un matematiğe olan ilgisine tanıklık etmekte ve birçok diyaloğunda bu konuya değinmektedir.[20]
Platon'un felsefesi, tüm matematiksel diyagramların ebedi değişmez matematiksel hakikatlerin yansımaları olması gibi, tüm maddi şeylerin de ebedi değişmez ideaların kusurlu yansımaları olduğunu savunuyordu. Platon maddi şeylerin aşağı türden bir gerçekliğe sahip olduğuna inandığından, burhani bilginin kusurlu maddi dünyaya bakarak elde edilemeyeceğini düşünmüştür. Hakikat, matematikçilerin burhanlarına benzer şekilde rasyonel argümantasyon yoluyla bulunmalıdır.[21] Örneğin, Platon astronominin ampirik gözlemler yerine soyut geometrik modeller açısından incelenmesini[22] ve liderlerin felsefeye hazırlık için matematik eğitimi almasını önermiştir.[23]
Aristoteles (MÖ 384-322) Akademi'de eğitim görmüş ve yine de Platon'la birçok önemli konuda anlaşmazlığa düşmüştür. Hakikatin ebedi ve değişmez olması gerektiğini kabul etmekle birlikte, Aristoteles dünyanın deneyim yoluyla bilinebilir olduğunu ve hakikati duyularımızla algıladıklarımızla bildiğimizi savunmuştur. Ona göre, doğrudan gözlemlenebilir şeyler gerçektir; fikirler (ya da onun deyimiyle formlar) yalnızca kendilerini canlılarda olduğu gibi maddede ya da bir gözlemcinin veya zanaatkârın zihninde ifade ettiklerinde var olurlar.[24]
Aristoteles'in gerçeklik teorisi bilime farklı bir yaklaşım getirmiştir. Platon'un aksine Aristoteles, formları somutlaştıran maddi varlıkların gözlemlenmesini vurgulamıştır.Ayrıca doğanın incelenmesinde matematiğin önemini azalttı (ama yadsımadı). Aristoteles'in felsefesinde değişim süreci, Platon'un değişmeyen ebedi fikirlere odaklanmasının önüne geçmiştir. Son olarak, Platon'un formlarının önemini dört nedensel faktörden birine indirgemiştir.
Aristoteles böylece dört neden arasında ayrım yapmıştır:[25]
- bir şeyin yapıldığı madde (maddi neden).
- yapılma biçimi (biçimsel neden; Platon'un fikirlerine benzer).
- o şeyi yapan fail (hareketli ya da Etkin neden|etkin neden).
- o şeyin yapılma amacı (nihai neden).
Aristoteles bilimsel bilginin (Antik Yunanca: ἐπιστήμη, Latince: Latince: scientia) zorunlu nedenlerin bilgisi olduğunda ısrar etmiştir. O ve takipçileri salt betimleme ya da tahmini bilim olarak kabul etmezlerdi. Aristoteles'in nedenlerinin en karakteristik özelliği, bir şeyin yapılma amacı olan nihai nedenidir. Bu kavrayışa, Lesbos'ta deniz hayvanları üzerinde yaptığı ve hayvanların organlarının belirli bir işleve hizmet ettiğini fark ettiği biyolojik araştırmalar sayesinde ulaşmıştır:
- Tesadüfün yokluğu ve amaçlara hizmet etme özellikle doğa eserlerinde bulunur. Ve bir şeyin uğruna inşa edildiği ya da var olduğu amaç, güzel olana aittir.[26]
Lyceum
[değiştir | kaynağı değiştir]Platon'un ölümünden sonra Aristoteles, Akademi'den ayrıldı ve Atina'ya dönüp Lyceum'a bitişik bir okul kurmadan önce çok seyahat etti. Antik Çağ'ın en üretken doğa filozoflarından biri olan Aristoteles, biyoloji, meteoroloji, psikoloji, mantık ve fizik de dahil olmak üzere bilimsel ilgi alanlarına giren pek çok konuda yazmış ve dersler vermiştir. Klasik elementler teorisinin (toprak, su, ateş, hava ve eter) bir varyasyonu olan kapsamlı bir fiziksel teori geliştirmiştir. Teorisine göre, hafif elementler (ateş ve hava) evrenin merkezinden uzaklaşmaya yönelik doğal bir eğilime sahipken, ağır elementler (toprak ve su) evrenin merkezine doğru hareket etmeye ve böylece küresel bir Dünya oluşturmaya yönelik doğal bir eğilime sahiptir. Gök cisimlerinin (yani gezegenlerin ve yıldızların) daireler çizerek hareket ettiği görüldüğünden, bunların eter adını verdiği beşinci bir elementten yapılmış olması gerektiği sonucuna varmıştır.[27]
Aristoteles mantığını temellendirmek için sezgisel fikirleri kullanmış ve teorisini açıklamak için düşen taşa, yükselen alevlere ya da akan suya işaret edebilmiştir. Onun hareket yasaları, sürtünmenin her yerde var olan bir olgu olduğuna dair yaygın gözlemi vurguluyordu: hareket halindeki herhangi bir cisim, üzerine etki edilmediği sürece duracaktır (durağandır). Ayrıca daha ağır cisimlerin daha hızlı düştüğünü ve boşlukların imkânsız olduğunu öne sürmüştür.
Aristoteles'in Lyceum'daki halefi, bitki ve hayvan yaşamını anlatan değerli kitaplar yazan Theophrastus'tu. Eserleri botanik ve zoolojiyi sistematik bir temele oturtan ilk çalışmalar olarak kabul edilir. Theophrastus'un mineraloji üzerine çalışması, o dönemde dünyada bilinen cevher ve minerallerin tanımlarını yapmış ve özelliklerine dair bazı zekice gözlemlerde bulunmuştur. Örneğin, günümüzde piroelektrikten kaynaklandığı bilinen, turmalin mineralinin ısıtıldığında kamışları ve odun parçalarını çekmesi olgusuna bilinen ilk atıfta bulunmuştur.[28] Yaşlı Plinius, Doğa Tarihi'nde bu çalışmayı kullandığına dair açık atıflarda bulunurken, kendisi de mineraller hakkında birçok yeni bilgiyi güncellemiş ve kullanıma sunmuştur. Bu iki erken dönem metinden mineraloji bilimi ve nihayetinde jeoloji ortaya çıkacaktır. Her iki yazar da kendi dönemlerinde işletilen çeşitli madenlerde tartıştıkları minerallerin kaynaklarını tanımlamaktadır, bu nedenle eserleri sadece erken dönem bilimsel metinler olarak değil, aynı zamanda mühendislik tarihi ve teknoloji tarihi açısından da önemli kabul edilmelidir.[7]
Diğer önemli peripatetikler arasında Ptolemaiosların sarayında öğretmenlik yapan ve fiziksel araştırmalara zaman ayıran Straton, Aristoteles'in eserlerini düzenleyen ve bilim tarihi üzerine ilk kitapları yazan Eudemus ve bir süre Atina'yı yöneten ve daha sonra İskenderiye Kütüphanesi'nin kurulmasına yardımcı olmuş olması muhtemel Phalerumlu Demetrius sayılabilir.
Helenistik çağ
[değiştir | kaynağı değiştir]Büyük İskender'in askeri seferleri Yunan düşüncesini Mısır'a, Küçük Asya'ya, Pers'e ve İndus Nehri'ne kadar yaymıştır. Bunun sonucunda Yunanca konuşan birçok nüfusun bu bölgelere göç etmesi İskenderiye, Antioch ve Pergamum gibi birçok öğrenim merkezinin kurulmasını sağlamıştır.
Helenistik bilim Yunan biliminden en az iki açıdan farklıydı: Birincisi, Yunan fikirlerinin Helen olmayan diğer uygarlıklarda gelişenlerle çapraz döllenmesinden yararlandı; ikincisi, bir dereceye kadar, İskender'in halefleri tarafından kurulan krallıklarda kraliyet hamileri tarafından desteklendi. Özellikle İskenderiye şehri, MÖ 3. yüzyılda bilimsel araştırmaların önemli bir merkezi haline geldi. Ptolemy I Soter (MÖ 367-282) ve Ptolemy II Philadelphus (MÖ 309-246) dönemlerinde burada kurulan iki kurum Kütüphane ve Müze idi. Platon'un Akademisi ve Aristoteles'in Lyceum'unun aksine, bu kurumlar Ptolemaioslar tarafından resmi olarak destekleniyordu, ancak himayenin kapsamı mevcut hükümdarın politikalarına bağlı olarak istikrarsız olabilirdi.[29]
Helenistik bilginler, bilimsel araştırmalarında matematiğin olgulara uygulanması ya da deneysel verilerin bilinçli olarak toplanması gibi daha önceki Yunan düşüncesinde geliştirilen ilkeleri sıklıkla kullanmışlardır.[30] Bununla birlikte Helenistik bilimin değerlendirilmesi büyük farklılıklar göstermektedir. Bir uçta, “en önemli ve orijinal çalışmaların tamamının MÖ 600 ila 300 yılları arasındaki üç yüzyılda yapıldığına” inanan İngiliz klasik bilimci Cornford'un görüşü yer almaktadır.[31] Diğer uçta ise, bilimsel yöntemin aslında MÖ 3. yüzyılda doğduğunu, ancak Roma döneminde büyük ölçüde unutulduğunu ve Rönesans'a kadar tekrar canlandırılmadığını iddia eden İtalyan fizikçi ve matematikçi Lucio Russo'nun görüşü yer almaktadır.[32]
Teknoloji
[değiştir | kaynağı değiştir]
Helenistik çağda astronomi bilgisi ve mühendislik alanındaki başarı düzeyinin iyi bir örneği Antikythera mekanizmasında (MÖ 150-100) görülebilir. Bu mekanizma Güneş'in, Ay'ın ve muhtemelen eskilerin bildiği diğer beş gezegenin hareketlerini hesaplayan 37 vitesli mekanik bir bilgisayardır. Antikythera mekanizması, Babillerden öğrenildiğine inanılan astronomik dönemlere dayanarak tahmin edilen ay ve güneş tutulmalarını içeriyordu.[33] Cihaz, daha sonra, en azından kısmen, Orta Çağ boyunca Antikythera mekanizmasından daha basit olsa da karmaşık mekanik cihazların inşa edildiği Bizans ve İslam dünyalarına aktarılan eski Yunan karmaşık mekanik teknoloji geleneğinin bir parçası olabilir. Beşinci ya da altıncı yüzyıl Bizans İmparatorluğu'ndan kalma bir güneş saatine bağlı dişli bir takvimin parçaları bulunmuştur; takvim zamanı söylemeye yardımcı olmak için kullanılmış olabilir. Bizans aygıtına benzer bir dişli takvim 1000 yılı civarında bilim adamı El-Biruni tarafından tanımlanmıştır ve günümüze ulaşan 13. yüzyıldan kalma bir usturlap da benzer bir saat aygıtı içermektedir.[34][35]
Tıp
[değiştir | kaynağı değiştir]İskenderiye'de MÖ 4. yüzyılın sonlarından 2. yüzyıla kadar önemli bir tıp okulu kurulmuştur.[36] Ptolemy I Soter'den itibaren tıp görevlilerinin insan vücudunun nasıl çalıştığını öğrenmek amacıyla kadavraları kesip açmalarına ve incelemelerine izin verilmiştir. Anatomik araştırmalar için insan bedenlerinin ilk kullanımı, Ptolemaios Hanedanının himayesi altında İskenderiye'de hüküm giymiş suçlular üzerinde canlı diseksiyon veya viviseksiyon yapma izni alan Herophilos (MÖ 335-280) ve Erasistratus'un (y. MÖ. 304 - y. MÖ 250) çalışmalarında gerçekleşmiştir.[37]
Herophilos, insan vücudunun gerçek yapısından önceki çalışmalara kıyasla çok daha fazla haberdar olan bir anatomik bilgi bütünü geliştirdi. Ayrıca Aristoteles'in uzun süredir savunduğu kalbin “zekânın merkezi”[d] olduğu fikrini tersine çevirerek bunun yerine beyni savunmuştur.[38] Herophilos ayrıca toplardamarlar ve arterler arasındaki ayrım üzerine yazmış ve insan vücudunun yapısı, özellikle de sinir sistemi hakkında birçok doğru gözlemde bulunmuştur.[39] Erasistratus duyusal ve motor sinirlerin işlevleri arasında ayrım yapmış ve bunları beyne bağlamıştır. Serebrum ve serebellumun ilk derinlemesine tanımlarından biriyle tanınır.[40] Katkılarından dolayı Herophilos genellikle “anatominin babası” olarak adlandırılırken, Erasistratus bazıları tarafından “fizyolojinin kurucusu” olarak kabul edilir.[41]
Matematik
[değiştir | kaynağı değiştir]
Helenistik dönemde Yunan matematiği, bu dönemde aktif olan bilginler tarafından temsil edilen çalışmaların çoğu çok ileri düzeyde olduğu için, daha sonraki birkaç yüzyıl boyunca eşine rastlanmayan bir gelişmişlik seviyesine ulaşmıştır.[42] Ayrıca, örneğin devasa bina projelerinin (örneğin Syracusia) inşasında veya Eratosthenes'in (MÖ 276-195) Güneş ile Dünya arasındaki mesafeyi ve Dünya'nın boyutunu ölçmesinde olduğu gibi, matematiksel bilginin yüksek düzeyde teknik uzmanlıkla birleştirildiğine dair kanıtlar da vardır.[43]
Sayıları az olsa da, Helenistik matematikçiler birbirleriyle aktif olarak iletişim kurmuşlardır; yayın, meslektaşlar arasında birinin çalışmasının aktarılması ve kopyalanmasından ibaretti.[44] En tanınmışları arasında, muhtemelen yüzyıllar boyunca geometri ve temel sayı teorisi kanonu olan Elementler olarak bilinen bir dizi kitap yazan Öklid'in (MÖ 325-265) çalışması yer almaktadır.[45] Öklid'in Elementleri, 20. yüzyılın başlarına kadar teorik matematik öğretimi için ana ders kitabı olarak hizmet etmiştir.
Sicilyalı bir Yunan olan Arşimet (MÖ 287-212), Parabolün karesileştirilmesinde (Quadrature of the Parabola) sonsuz bir geometrik serinin toplamı, Dairenin Ölçümü'nde (Measurement of a Circle) π değerine bir yaklaşım ve Kum Hesaplayıcısı'nda (The Sand Reckoner) çok büyük sayıları ifade etmek için bir isimlendirme gibi birçok dikkate değer sonucu ilettiği yaklaşık bir düzine risale yazmıştır.[46]
Yunan matematiğinin en karakteristik ürünü, büyük ölçüde Helenistik dönemde, özellikle de Apollonius (MÖ 262-190) tarafından geliştirilen konik kesitler teorisi olabilir. Kullanılan yöntemlerde ne cebirden ne de trigonometriden açıkça yararlanılmıştır; bu sonuncusu Hipparchus (MÖ 190-120) zamanında ortaya çıkmıştır.
Astronomi
[değiştir | kaynağı değiştir]Matematiksel astronomideki ilerlemeler, Helenistik çağda da gerçekleşmiştir. Samoslu Aristarchus (MÖ 310-230), Güneş'i bilinen evrenin merkezine yerleştiren, Dünya'nın yılda bir kez Güneş'in etrafında döndüğü ve günde bir kez kendi ekseni etrafında döndüğü bilinen ilk güneş merkezli modeli sunan bir antik Yunan astronom ve matematikçiydi. Aristarchus ayrıca Güneş ve Ay'ın boyutlarını Dünya'nın boyutlarına kıyasla ve Güneş ve Ay'a olan uzaklıkları da tahmin etmiştir. Güneş merkezli modeli antik çağda pek taraftar bulamamış, ancak Aristarchus'un güneş merkezli teorisinden haberdar olan Nicolaus Copernicus gibi bazı erken modern astronomları etkilemiştir.[47]
MÖ 2. yüzyılda Hipparchus presesyonu keşfetmiş, Ay'ın büyüklüğünü ve uzaklığını hesaplamış ve usturlap gibi bilinen en eski astronomik aletleri icat etmiştir.[48] Hipparchus ayrıca 1020 yıldızdan oluşan kapsamlı bir katalog oluşturmuştur ve kuzey yarımküredeki takımyıldızların çoğu Yunan astronomisinden türemiştir.[49][50] Son zamanlarda Hipparchus'un yıldız kataloğuna dayanan bir gök küresinin, Farnese Atlası olarak bilinen büyük bir 2. yüzyıl Roma heykelinin geniş omuzlarının üstünde oturduğu iddia edilmiştir.[51]
Roma dönemi
[değiştir | kaynağı değiştir]
Roma İmparatorluğu döneminde bilim, önceki Helenistik çağda kazanılan bilgilerin ve Romalıların fethettiği geniş alanlardan gelen bilgilerin sistematik hale getirilmesiyle ilgiliydi. Bu dönemde aktif olan yazarların çalışmaları büyük ölçüde daha sonraki medeniyetlere kesintisiz olarak aktarılmıştır.[kaynak belirtilmeli]
Bilim Roma egemenliği altında devam etse de, Latince metinler çoğunlukla daha önceki Yunan çalışmalarından derlemelerdi. İleri düzey bilimsel araştırma ve öğretim Yunanca olarak sürdürülmeye devam etmiştir. Hayatta kalan Yunan ve Helenistik eserler daha sonra Bizans İmparatorluğu ve ardından İslam dünyası'nda korunmuş ve geliştirilmiştir. Geç Romalıların Yunanca yazıları Latinceye çevirme girişimleri sınırlı başarıya ulaşmış (örneğin, Boethius) ve çoğu eski Yunan metnine dair doğrudan bilgi ancak 12. yüzyıldan itibaren Batı Avrupa'ya ulaşmıştır.[52]
Pliny
[değiştir | kaynağı değiştir]Yaşlı Plinius MS 77 yılında, Orta Çağ'a kadar ulaşan en kapsamlı doğal dünya derlemelerinden biri olan Naturalis Historia'yı yayınladı. Plinius sadece materyalleri ve nesneleri listelemekle kalmamış, aynı zamanda olguların açıklamalarını da kaydetmiştir. Böylece kehribarın kökenini çam ağaçlarının fosilleşmiş reçinesi olarak doğru bir şekilde tanımlayan ilk kişi olmuştur. Bu çıkarımı, bazı kehribar örneklerinin içinde hapsolmuş böceklerin gözlemlenmesinden yola çıkarak yapmıştır.
Plinius'un eseri, her bölümde sık sık sapmalar olsa da, bitkiler ve hayvanların organik dünyası ile inorganik madde alemine düzgün bir şekilde bölünmüştür. Plinius özellikle sadece bitkilerin, hayvanların ve böceklerin oluşumunu tanımlamakla değil, aynı zamanda bunların insan tarafından sömürülmesiyle (ya da kötüye kullanılmasıyla) da ilgilenmektedir. Metallerin ve minerallerin tanımı özellikle ayrıntılıdır ve antik dünyadan günümüze ulaşan en kapsamlı derleme olması bakımından değerlidir. Eserin büyük bir kısmı yazılı kaynakların akıllıca kullanılmasıyla derlenmiş olsa da, Plinius subay olarak görev yaptığı İspanya'daki altın madenciliğinin görgü tanığıdır. Plinius özellikle önemlidir çünkü kullandığı ve danıştığı önceki yazarların ve eserlerinin tam bibliyografik ayrıntılarını verir. Ansiklopedisi Karanlık Çağ'dan kurtulduğu için, metinlerin kendileri kaybolmuş olsa bile bu kayıp eserlerden haberdarız. Kitap 1489'da basılan ilk kitaplardan biridir ve Rönesans bilginleri için standart bir başvuru kaynağı olmasının yanı sıra dünyaya bilimsel ve rasyonel bir yaklaşımın gelişmesi için de ilham kaynağı olmuştur.[kaynak belirtilmeli]
Heron
[değiştir | kaynağı değiştir]İskenderiyeli Heron, genellikle antik çağın en büyük deneycisi olarak kabul edilen Yunan-Mısırlı bir matematikçi ve mühendisti.[53] En ünlü icatları arasında, karada rüzgârdan yararlanmanın en eski örneğini oluşturan bir rüzgârgülü ve ilk kaydedilen buhar makinesi olan aeolipile adlı buharla çalışan bir cihazın iyi bilinen bir açıklaması vardı.
Galen
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu dönemin en büyük tıp doktoru ve filozofu MS 2. yüzyılda aktif olan Galen'dir. Yaklaşık 100 eseri günümüze ulaşmıştır ki bu sayı herhangi bir antik Yunan yazar için en fazladır ve 22 ciltlik modern metni doldurmaktadır.[54] Galen, kendisine liberal bir eğitim veren başarılı bir mimarın oğlu olarak antik Yunan şehri Pergamon'da (günümüzde Türkiye'de Bergama yakınları) doğmuştur. Galen, babası Asklepios'un bir rüyasından etkilenerek tıp okuması gerektiğine karar verene kadar tüm büyük felsefi okullarda (Platonculuk, Aristotelesçilik, Stoacılık ve Epikürcülük) eğitim gördü. Babasının ölümünden sonra Galen, Smyrna, Korint ve son olarak İskenderiye'de en iyi doktorları aramak için geniş çapta seyahat etti.[55]
Galen kendinden öncekiler tarafından elde edilen bilgilerin çoğunu derlemiş ve Berberi maymunları, öküzler, domuzlar ve diğer hayvanlar üzerinde diseksiyonlar ve viviseksiyonlar yaparak organların işlevine ilişkin araştırmaları ilerletmiştir.[56] MS 158 yılında Galen, memleketi Bergama'da gladyatörlerin başhekimi olarak görev yapmış ve gerçek bir insan diseksiyonu yapmadan her türlü yarayı inceleyebilmiştir. Ancak Galen, yaptığı deneyler sayesinde, atardamarların hava içerdiği ve bu havanın kalp ve akciğerlerden vücudun tüm bölgelerine taşındığı teorisi gibi uzun süredir devam eden birçok inancı yıkmayı başardı.[57] Bu inanç, başlangıçta boş görünen ölü hayvanların atardamarlarına dayanıyordu. Galen canlı atardamarların kan içerdiğini gösterebilmişti, ancak yüzyıllar boyunca yerleşik tıbbi ortodoksluk haline gelen hatası, kanın kalpten bir gel-git hareketiyle ileri geri gittiğini varsaymaktı.[58]
Anatomi, Galen'in tıp eğitiminin önemli bir parçasıydı ve hayatı boyunca önemli bir ilgi kaynağı oldu. Anatomik prosedür üzerine (On anatomical procedure) ve İnsan vücudunun parçalarının kullanımı üzerine (On the uses of the parts of the body of man) olmak üzere iki büyük anatomik eser yazdı. Bu eserlerdeki bilgiler, 16. yüzyılda Vesalius ve Harvey tarafından sorgulanana kadar 1300 yıl boyunca tüm tıp yazarları ve hekimler için otoritenin temeli olmuştur.[59][60]
Batlamyus
[değiştir | kaynağı değiştir]
İskenderiye'de ya da civarında yaşayan Claudius Ptolemy (y. MS 100-170) astronomi, astroloji, kartografya, harmonik ve optik üzerine yaklaşık bir düzine kitap yazmaya odaklanan bilimsel bir program yürütmüştür. Sert üsluplarına ve yüksek teknik özelliklerine rağmen, bunların büyük bir kısmı günümüze kadar ulaşmış olup, bazı durumlarda antik çağlardan kalma kendi türündeki yazıların tek kalıntılarıdır. Batlamyus'un eserleri boyunca işlenen iki ana tema, fiziksel olguların matematiksel modellemesi ve fiziksel gerçekliğin görsel temsil yöntemleridir.[61]
Batlamyus'un araştırma programı, örneğin sistematik astronomi çalışmasında görülen teorik analiz ile ampirik değerlendirmelerin bir kombinasyonunu içeriyordu. Batlamyus'un daha çok Almagest olarak bilinen Mathēmatikē Syntaxis (Grekçe: Μαθηματικὴ Σύνταξις) adlı eseri, astronomiyi yalnızca sağlam bir matematiksel temel üzerine inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda astronomik gözlemler ile ortaya çıkan astronomik teori arasındaki ilişkiyi göstererek seleflerinin çalışmalarını geliştirmeye çalışmıştır.[62] Batlamyus, Gezegen Hipotezleri'nde (Planetary Hypotheses), muhtemelen didaktik amaçlarla, Almagest'te bulunan matematiksel modellerinin fiziksel temsillerini ayrıntılı olarak açıklar.[63] Aynı şekilde Coğrafya da en azından prensipte astronomik bilgileri kullanarak doğru haritalar çizmekle ilgiliydi.[64] Astronomi dışında, hem Harmonikler hem de Optik (sırasıyla ses ve görmenin matematiksel analizlerine ek olarak) teoriyi doğrulamak için deneysel aletlerin nasıl inşa edileceği ve kullanılacağına dair talimatlar içerir.[65][66] Geçmişe bakıldığında, Batlamyus'un rapor edilen bazı ölçümleri, kırılma açısının geliş açısıyla orantılı olduğu yönündeki (yanlış) varsayımına uyacak şekilde ayarladığı görülmektedir.[67][68]
Batlamyus'un titizliği ve veri sunumunu kolaylaştırma kaygısı (örneğin tabloları yaygın olarak kullanması[69]), Batlamyus'un sıklıkla atıfta bulunduğu eserlerden neredeyse hiçbir şey kalmadığı ölçüde, bu konulardaki önceki çalışmaların ihmal edilmesini veya eskimiş sayılmasını neredeyse garanti altına almıştır.[70] Özellikle astronomi çalışmaları yüzyıllar boyunca gelecekteki araştırmaların yöntemini ve konusunu belirlemiş ve Batlamyus sistemi, on yedinci yüzyıla kadar göklerin hareketleri için baskın model olmuştur.[71]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Notlar
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Grammaticos, P. C.; Diamantis, A. (2008). "Useful known and unknown views of the father of modern medicine, Hippocrates and his teacher Democritus". Hellenic Journal of Nuclear Medicine. 11 (1). ss. 2-4. PMID 18392218.
- ^ The father of modern medicine: the first research of the physical factor of tetanus 18 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., European Society of Clinical Microbiology and Infectious Diseases
- ^ Lloyd (1970), p. 81; Thurston, p. 21.
- ^ Thurston, pp. 111–12; D. R. Lehoux, Parapegmata: or Astrology, Weather, and Calendars in the Ancient World, PhD Dissertation, University of Toronto, 2000, p. 61.
- ^ Lloyd (1979), pp. 38–9.
- ^ Lloyd (1979), pp. 15–24.
- ^ a b Lloyd (1970), pp. 144–6.
- ^ Cornford, p. 159.
- ^ Lloyd (1970), pp. 16–21; Cornford, pp. 171–8.
- ^ Lloyd (1970), pp. 21–3.
- ^ Lloyd (1970), pp. 36–7.
- ^ Lloyd (1970), pp. 39–43.
- ^ Lloyd (1970), pp. 45–9.
- ^ Barnes p. 47, quoting Hippolytus Refutation of all Heresies I xiv 1–6
- ^ Lloyd (1970), pp. 24–31.
- ^ Garrison, Fielding H. (1966). An introduction to the history of medicine, with medical chronology, suggestions for study, and bibliographic data. W.B. Saunders Company. OCLC 230950340.
- ^ Iniesta, Ivan (20 Nisan 2011). "Hippocratic Corpus". BMJ (İngilizce). Cilt 342. ss. d688. doi:10.1136/bmj.d688. ISSN 0959-8138.
- ^ Karpozilos, A.; Pavlidis, N. (1 Eylül 2004). "The treatment of cancer in Greek antiquity". European Journal of Cancer (İngilizce). 40 (14). ss. 2033-2040. doi:10.1016/j.ejca.2004.04.036. ISSN 0959-8049. PMID 15341975.
- ^ A. M. Alioto, A History of Western Science, (Englewood Cliffs, NJ: Prentice–Hall, 1987), p. 44.
- ^ Calian, Florin George (9 Aralık 2021). Numbers, Ontologically Speaking: Plato on Numerosity (İngilizce). Brill. ISBN 978-90-04-46722-4.
- ^ Lindberg, pp. 35–9; Lloyd (1970), pp. 71–2, 79.
- ^ Plato, Republic, 530b–c.
- ^ Plato, Timaeus, 28b–29a.
- ^ Lindberg, pp. 47–68; Lloyd (1970), pp. 99–124.
- ^ Hennig, Boris (2009). "The Four Causes". The Journal of Philosophy. 106 (3). ss. 137-160. doi:10.5840/jphil200910634. ISSN 0022-362X. JSTOR 20620160.
- ^ Aristotle, De partibus animalium, 645a22–6; quoted in Lloyd (1968), p. 70.
- ^ Lloyd (1968), pp. 134–9, 162–70.
- ^ Lang, Sidney B. (August 2005), "Pyroelectricity: From Ancient Curiosity to Modern Imaging Tool", Physics Today, 58 (8), ss. 31-36, Bibcode:2005PhT....58h..31L, doi:10.1063/1.2062916
- ^ Lloyd (1973), pp. 1–7.
- ^ Lloyd (1973), p. 177.
- ^ F. M. Cornford, The Unwritten Philosophy and Other Essays, p. 83, quoted in Lloyd (1973), p. 154.
- ^ Russo, Lucio (2004). The Forgotten Revolution: How Science Was Born in 300 BC and Why It Had To Be Reborn. Berlin: Springer. ISBN 3-540-20396-6. But see the critical reviews by Mott Greene, Nature, vol 430, no. 7000 (5 Aug 2004):614 [1] and Michael Rowan-Robinson, Physics World, vol. 17, no. 4 (April 2004)[2].
- ^ Freeth, T.; ve diğerleri. (2006). "Decoding the ancient Greek astronomical calculator known as the Antikythera Mechanism". Nature. 444 (7119). ss. 587-91. Bibcode:2006Natur.444..587F. doi:10.1038/nature05357. PMID 17136087.; Marchant, Jo (2006). "In Search of Lost Time". Nature. 444 (7119). ss. 534-8. Bibcode:2006Natur.444..534M. doi:10.1038/444534a
. PMID 17136067.;
- ^ Charette, F (November 2006). "Archaeology: high tech from Ancient Greece". Nature. 444 (7119). ss. 551-52. Bibcode:2006Natur.444..551C. doi:10.1038/444551a
. PMID 17136077..
- ^ Maddison, Francis (28 Mart 1985). "Early mathematical wheelwork: Byzantine calendrical gearing". Nature. 314 (6009). ss. 316-17. Bibcode:1985Natur.314..316M. doi:10.1038/314316b0..
- ^ Serageldin, I. (2013). "Ancient Alexandria and the dawn of medical science". Global Cardiology Science & Practice. 2013 (4). ss. 395-404. doi:10.5339/gcsp.2013.47. PMC 3991212 $2. PMID 24749113.
- ^ Štrkalj, G.; Chorn, D. (2008). "Herophilus of Chalcedon and the practice of dissection in Hellenistic Alexandria". SAMJ: South African Medical Journal. 98 (2). ss. 86-89. ISSN 0256-9574. PMID 18350197.
- ^ Pearce, J. M. S. (2013). "The Neuroanatomy of Herophilus". European Neurology (İngilizce). 69 (5). ss. 292-295. doi:10.1159/000346232
. PMID 23445719.
- ^ "Herophilus". Britannica. 12 Mart 2024.
- ^ Christie, R. V. (1987). "Galen on Erasistratus". Perspectives in Biology and Medicine. 30 (3). ss. 440-449. doi:10.1353/pbm.1987.0050. ISSN 1529-8795. PMID 3295753.
- ^ Reverón, R. R. (2014). "Herophilus and Erasistratus, pioneers of human anatomical dissection". Vesalius: Acta Internationales Historiae Medicinae. 20 (1). ss. 55-58. PMID 25181783.
- ^ Keyser, P. T.; Scarborough, J. (2018). The Oxford Handbook of Science and Medicine in the Classical World (İngilizce). Oxford University Press. ISBN 978-0-19-973414-6.
- ^ Russo, L. (2004). The Forgotten Revolution
. Berlin: Springer. s. 273-277.
- ^ Knorr, W. R. (1990). "New Readings in Greek Mathematics: Sources, Problems, Publications". Impact of Science on Society (İngilizce). 40 (3). ss. 207-18. ISSN 0019-2872.
- ^ Bruno, Leonard C.; Baker, Lawrence W. (1999). Math and mathematicians : the history of math discoveries around the world. Internet Archive. Detroit, Mich. : U X L. ISBN 978-0-7876-3813-9.
- ^ Dijksterhuis, E. J. (1987). "Archimedes". www.jstor.org (İngilizce). JSTOR j.ctt7ztpbp. Erişim tarihi: 13 Eylül 2021.
- ^ Kish, George (1978). A Source Book in Geography. Harvard University Press. s. 51. ISBN 978-0-674-82270-2.
- ^ O'Connor, John J.; Robertson, Edmund F., "Hipparchus of Rhodes", MacTutor Matematik Tarihi arşivi
- ^ Thurston, H. (1996). Early Astronomy. Springer Science & Business Media. s. 2. ISBN 978-0-387-94822-5.
- ^ Otto Neugebauer, A History of Ancient Mathematical Astronomy, (New York: Springer, 1975), pp. 284–5; Lloyd (1973), pp. 69–71.
- ^ Schaefer, Bradley E. (2005). "The Epoch of the Constellations on the Farnese Atlas and Their Origin in Hipparchus's Lost Catalogue" (PDF). Journal for the History of Astronomy. 36 (2). ss. 167-96. Bibcode:2005JHA....36..167S. doi:10.1177/002182860503600202.; But see also Duke, Dennis W. (2006). "Analysis of the Farnese Globe". Journal for the History of Astronomy. 37 (126). ss. 87-100. Bibcode:2006JHA....37...87D. doi:10.1177/002182860603700107.
- ^ Stahl, see esp. pp. 120–133.
- ^ Research Machines plc. (2004). The Hutchinson dictionary of scientific biography. Abingdon, Oxon: Helicon Publishing. s. 546.
Hero of Alexandria (lived c. AD 60) Greek mathematician, engineer and the greatest experimentalist of antiquity
- ^ Singe, P. N. (1997). "Levels of explanation in Galen". The Classical Quarterly (İngilizce). 47 (2). ss. 525-542. doi:10.1093/cq/47.2.525. PMID 16437848.
- ^ Thorndike, L. (1922). "Galen: The Man and His Times". The Scientific Monthly. 14 (1). ss. 83-93. Bibcode:1922SciMo..14...83T.
- ^ Gross, C. G. (1998). "Galen and the Squealing Pig". The Neuroscientist (İngilizce). 4 (3). ss. 216-221. doi:10.1177/107385849800400317.
- ^ Lloyd, G. E. R. (1996), Frede, M.; Striker, G. (Ed.), "Theories and Practices of Demonstration in Galen", Rationality in Greek Thought, Oxford University Press
- ^ Boylan, M. (2007). "Galen: On Blood, the Pulse, and the Arteries". Journal of the History of Biology. 40 (2). ss. 207-230. doi:10.1007/s10739-006-9116-2. PMID 18175602.
- ^ Marketos, S. G.; Skiadas, P. K. (1999). "Galen: A Pioneer of Spine Research". Spine (İngilizce). 24 (22). ss. 2358-2362. doi:10.1097/00007632-199911150-00012. ISSN 0362-2436. PMID 10586461.
- ^ Ballester, L. G.; Arrizabalaga, J.; Cabré, M.; Cifuentes, L. (2002). Galen and Galenism: Theory and Medical Practice From Antiquity to the European Renaissance. Routledge.
- ^ Jones, A. (2005), Van Brummelen, G.; Kinyon, M. (Ed.), "Ptolemy's Mathematical Models and their Meaning", Mathematics and the Historian’s Craft: The Kenneth O. May Lectures, CMS Books in Mathematics (İngilizce), Springer, ss. 23-42, doi:10.1007/0-387-28272-6_3, ISBN 978-0-387-25284-1
- ^ Goldstein, Bernard R. (2007). "What's new in Ptolemy's Almagest?". Nuncius (İngilizce). 22 (2). ss. 261-285. doi:10.1163/182539107X00545.
- ^ Hamm, Elizabeth (2016). "Modeling the Heavens: Sphairopoiia and Ptolemy's Planetary Hypotheses". Perspectives on Science. 24 (4). ss. 416-424. doi:10.1162/POSC_a_00214.
- ^ Berggren, J. L.; Jones, A. (2002). Ptolemy's Geography: An Annotated Translation of the Theoretical Chapters (İngilizce). Princeton University Press. ISBN 978-0-691-09259-1.
- ^ Barker, Andrew (2010). "Mathematical Beauty Made Audible: Musical Aesthetics in Ptolemy's Harmonics". Classical Philology. 105 (4). ss. 403-420. doi:10.1086/657028.
- ^ Smith, A. M. (1982). "Ptolemy's Search for a Law of Refraction: A Case-Study in the Classical Methodology of "Saving the Appearances" and its Limitations". Archive for History of Exact Sciences. 26 (3). ss. 221-240. Bibcode:1982AHES...26..221S. doi:10.1007/BF00348501. JSTOR 41133649.
- ^ Lloyd, G.E.R. (1973). Greek Science After Aristotle. New York: W.W.Norton. ss. 131-135. ISBN 0-393-04371-1.
- ^ "A brief history of Optics". 11 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2008.
- ^ Sidoli, N. (2014). "Mathematical tables in Ptolemy's Almagest". Historia Mathematica (İngilizce). 41 (1). ss. 13-37. doi:10.1016/j.hm.2013.10.004
.
- ^ Riley, Mark T. (1995). "Ptolemy's Use of His Predecessors' Data". Transactions of the American Philological Association. Cilt 125. ss. 221-250. doi:10.2307/284353. JSTOR 284353.
- ^ Goldstein, Bernard R. (1997). "Saving the Phenomena: the Background to Ptolemy's Planetary Theory". Journal for the History of Astronomy. Cilt 28. ss. 1-12. Bibcode:1997JHA....28....1G. doi:10.1177/002182869702800101.
Dipnotlar
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- Alioto, Anthony M. A History of Western Science. Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall, 1987. 0-13-392390-8.
- Barnes, Jonathan. Early Greek Philosophy. Published by Penguin Classics
- Clagett, Marshall. Greek Science in Antiquity. New York: Collier Books, 1955.
- Cornford, F. M. Principium Sapientiæ: The Origins of Greek Philosophical Thought. Cambridge: Cambridge Univ. Pr, 1952; Gloucester, Mass.: Peter Smith, 1971.
- Lindberg, David C. The Beginnings of Western Science: The European Scientific Tradition in Philosophical, Religious, and Institutional Context, 600 B.C. to A.D. 1450. Chicago: Univ. of Chicago Pr, 1992. 0-226-48231-6.
- Lloyd, G. E. R. Aristotle: The Growth and Structure of his Thought. Cambridge: Cambridge Univ. Pr, 1968. 0-521-09456-9.
- Lloyd, G. E. R. Early Greek Science: Thales to Aristotle. New York: W.W. Norton & Co, 1970. 0-393-00583-6.
- Lloyd, G. E. R. Greek Science after Aristotle. New York: W.W. Norton & Co, 1973. 0-393-00780-4.
- Lloyd, G. E. R. Magic Reason and Experience: Studies in the Origin and Development of Greek Science. Cambridge: Cambridge Univ. Pr, 1979.
- Pedersen, Olaf. Early Physics and Astronomy: A Historical Introduction. 2nd edition. Cambridge: Cambridge University Press, 1993. 0-521-40899-7.
- Stahl, William H. Roman Science: Origins, Development, and Influence to the Later Middle Ages. Madison: Univ. of Wisconsin Pr, 1962.
- Taub, Liba Chaia (2023). Ancient Greek and Roman science: a very short introduction. Oxford: Oxford University Press. ISBN 9780198736998.
- Thurston, Hugh. Early Astronomy. New York: Springer, 1994. 0-387-94822-8.