Altaylar, MÖ 2. binyıldan başlayarak metal işlemede usta olarak bilinir. Altay halkı Ruslarla ilk kez 18. yüzyılda karşılaştılar. Çarlık döneminde Altay, Oyrot olarak adlandırıldı ve daha sonra bu addan hareketle Oyrot Özerk Bölgesi kuruldu. Pek çok Altaylının Rusvotkasına alıştığı ve votkayı “ateş suyu” olarak adlandırdığı bilinir.
Altay halkı, yarı göçebe bir halktı. Hayvancılık ve avcılık yaşamlarının önemli bir parçasıydı. Bu halkın çoğunluğu Rusların etkisiyle yerleşik yaşama geçti. Altayların bir kısmı geleneksel inançları olan Şamanizme bağlıyken bir kısmı Ortodoks’tur. 1904 yılında, Rus yayılmacılığına tepki olarak Ak Ceng veya Burhanizm denilen bir dinsel hareket de gelişmiştir. Altay halkı için TibetBudizmi ve Şamanizm önemli inançlardır. Altaylar, Altay Cumhuriyeti’nde tapınaklar bulunmadığı için hacca Tuva Cumhuriyeti veya Moğolistan’a gitmektedirler.
Altaylar, Altay Cumhuriyeti’nin nüfusunun sadece yüzde 31’ini oluştururlar. "Cayzaň" (Moğolca Zaysan sözcüğünden) kavramı da toplum içerisinde statü belirleyicisi olarak kullanılmıştır.