Tartışma:Vahşetin Çağrısı
Konu ekleBurası Vahşetin Çağrısı adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. |
|||
|
Vikiproje 10K | (Bilinmeyen-önem) | ||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Yukon ve Alaska’da altın bulunması, kızak çekicek büyük ve güçlü köpeklere olan ihtiyacı arttırmıştı. Santa Clara’da, yargıç Miller’in evinde yaşayan Buck, tam olarak altın arayıcılarının istediği gibi bir köpekti. Kumar borçlarını ödeyemeyen bahçıvan yardımcısı Manuel, Buck’ı kaçırır ve köpek kaçakçılarına satar. Bir salon işletmecisine verilen Buck, trenle kuzey bölgelere yollanır. Yolculuğu boyunca küçük bir kutuda hapsedilir. Kutudan çıkarılınca öfkeden salon sahibini ısırır. Buradan bir köpek terbiyecisi olan kırmızı kazaklı adamın evine getirilir. Bu evde kuralları ve kurallara uymadığı sürece cezalandırılacağını öğrenir.
Bir gün Kanada hükümetinin iki görevlisi olan Francois ve Perrault köpek terbiyecisinin evine gelir ve Buck’la birlikte Dave ve Curly isimli köpekleri de satın alırlar. Dawson’a giden ve ordan Skaguay’a dönen ekipte, yolculuk sırasında Curly eskimo köpekleri tarafından öldürülür. Buck’ın aklına kırmızı kazaklı köpek eğiticisi gelir ve bu dünyada sopa ve diş yasasının geçerli olduğunu anlar. Aldığı derslerden hep güçlü olmak zorunda olduğunu anlayan Buck, hiç bir zaman mücadeleyi bırakmaz ve hep ayakta kalmaya çalışır.
Buck ve Dave zorba bir eskimo köpeği olan Spitz’in liderliğini yaptığı köpek grubuna katılırlar. Buck gruptaki diğer köpeklerden daha hızlı bir öğrenme yeteneğine sahiptir. Zamanla yargıç Miller’in evinden kalan evcilliğini de kaybeder ve gün geçtikçe daha da vahşileşir. Spitz ve Buck arasında liderlik için bir savaş başlar ve bir gece tavşan avından sonra iki köpek ölümcül bir kavgaya tutuşurlar. Spitz’i öldüen Buck, köpek grubunun yeni lideri olur.
Hükümet görevi tamamlandıktan sonra Hal adında yirmi yaşlarında bir ahmağın liderlik ettiği 3 kişilik bir altın arama grubuna satılırlar. Hal’ın yanında kızkardeşi Mercedes ve kızkardeşinin kocası Charles bulunmaktadır. Tecrübesiz ve beceriksiz bu grup, köpekler konusunda da hiçbirşey bilmemektedir. Ellerindeki yiyeceği idareli kullanamazlar ve köpekler birer birer açlıktan ölmeye başlar. Bu durumda White River’a kadar gelirler ve burada John Thornhon’un kampına ulaşırlar. Aylar geçmiş ve bahar gelmiştir, ısınan havalar nedeniyle gölün üstündeki buz tabakası iyice incelmiştir. John, Hal ve ekibine gölden geçmemelerini salık verir ama çok bilmiş Hal, kararında ısrar eder. Yolculuğa devam etmek için ayağa kalkmayan Buck, Hal’dan öldüesiye bir dayak yer. Son anda John araya girip Buck’ın hayatını kurtarır ve diğerleri yollarına devam ederler. Az sonra iyice incelmiş olan buz tabakası çatlar ve Hal ve ekibi gölde boğulup ölürler.
Buck John’un en sevdiği köpeği olur ve Buck’da sahibini çok sever. John’un diğer köpekleri Skeet ve Nig’in de yardımıyla eski sağlığına kavuşan Buck, yolculuk boyunca kaybettiği evcilliğini yeniden kazanmaya başlar. Sahibi John için birçok inanılmaz şeyler yapar, iki kez John’un hayatını kurtarır ve bir kez de paraya ihtiyacı olduğu bir anda çok zor bir bahsi kazanır. John’un arkadaşları Hans ve Pete ile köpekler, dillere destan yitik bir madeni aramak için Doğu’ya giderler. Yolculuk Buck’ı çok mutlu eder ve madene vardıklarında artık köpeklerin yapacak bir işi kalmamıştır.
Zamanla içindeki vahşilik iyice açığa çıkan Buck, kamp yerinden uzaklarda kalmaya ve kendi yiyceğini kendi bulmaya başlar. Ormanın içinden gelen sese kulak verir ve bir gece ormanın içinde bir kurtla arkadaş olur. Buck kampa döndüğünde, John ve arkadaşlarının Yeehat kabilesi tarafından öldürüldüğünü görü. Kabileye saldırır ve bir çok yerliyi öldürerek sahibinin öcünü alır. İnsanoğluyla bütün bağları kopan Buck; içindeki çağrıya kulak verir ve ormanın derinliklerine inerek bir kurt sürüsüne katılır, yaşamının geri kalanını bir kurt gibi vahşi bir biçimde geçirir.
Bu kitaplar iki hayvanın doğaya karşı verdiği çetin mücadeleyi konu alıyor. İki kitabın da kahramanı da son derece evcil ve uygar yetiştirilmiş hayvanlar. Fakat ikisinin de başından geçen olaylar, yıllardır yaşamaya alıştıklarından çok farklı ve bu olaylar onların kişiliklerini derinden etkiliyor. İki kitabın kahramanı da, gün geçtikçe vahşileşiyor ve içlerindeki, atalarından gelen vahşi hayvan açığa çıkıyor.
Vahşetin Çağrısı - Yabanın Çağrısı
[kaynağı değiştir]Kitabın son birkaç yılda yapılan çevirileri Yabanın Çağrısı başlığı ile çıkmış, ki bu aslında orijinal başlığın daha doğru bir çevirisi. Ancak Vahşetin Çağrısı başlığı 1935 İnkılap baskısından beri kullanılıyor. Yaklaşık 90 yıldır yaygın olarak bilinen Vahşetin Çağrısı yerine Yabanın Çağrısı başlığını kullanmalı mıyız, emin değilim. Maddeyi Vahşetin Çağrısı'na geri taşıyıp her iki başlığa da girişte yer vermek gerektiğini düşünüyorum. Yeni - ve daha doğru - başlık yıllar içinde yaygınlaşıp eski başlık artık kullanılmaz olmaya başlayıncaya kadar, madde eski çeviride kalmalı diye düşünüyorum. Yapılacak yorumlara göre karar veririz. İyivikiler... — [ho? ni!] 08.26, 28 Aralık 2021 (UTC)
- Ben "Yabanın Çağrısı" sözünü daha doğru buluyorum. Çünkü kitabın hikayesine bakarsak, kasıtlı olarak uygulanan "vahşet" değil, yaban hayatının ("wild") kastedildiğini görürüz. Bu konuda "wild = vahşi, o zaman vahşet denir" görüşünü doğru bulmuyorum. Oyum "Yabanın Çağrısı"ndan yana. Fatih Demirci (mesaj) 13.18, 28 Aralık 2021 (UTC)