Tartışma:Televizyon
Konu ekleBurası Televizyon adlı madde üzerindeki değişikliklerin konuşulduğu tartışma sayfasıdır. Maddenin konusunun genel olarak tartışıldığı bir forum değildir. |
|||
|
Bu sayfa şu Vikiprojelerin kapsamında yer almaktadır: | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Madde televizyonla ilgili ama madde ortasında Türkiyedeki televizyon yayıncılığı tarihi üzerine bilgiler verilmiş.Konu dağılmış herhalde. — Bu imzasız yazı Bopal (mesaj•katkılar) tarafından eklenmiştir.
"Sonradan Türk Dil Kurumu tarafından televizyon sözcüğüne karşılık olarak göreç, izleç, izlengeç, uzakgör ve bakaç kelimeleri önerilmiştir ama bu kelimeler benimsenmemiştir." şeklindeki bilgi yanlıştır. Google kitaplarda bakaç "vizio", izlengeç "izleyici", uzakgör "teleskop", izleç "fonktör" anlamlarında bulunuyor. Televizyon anlamında göreç yok ama uzgöreç var. Ayrıca uzgörüm (uzagörüm) kelimesi de önerilmiş. --2001:A98:C060:80:59EB:D2A:3137:6964 07.30, 7 Ağustos 2018 (UTC)
Silinenin gerekçesi
[kaynağı değiştir]"Türk Dil Kurumu, dilimizdeki Batı kökenli sözcüklere Türkçe karşılık bulmak için yıllardır çalışmalar yapar; ya yeni bir sözcük türetir ya da derleme yoluyla sözcükler bularak halkın kullanımına sunar. Ancak bu çalışmalarda televizyon ve radyo sözcükleri için herhangi bir Türkçe karşılık bulunduğunu tespit edemedik. Bu iki sözcüğün halka mal olduğu düşünülmüş ve karşılık aramaya gerek görülmemiş olabilir. Bu sözcüklerin Türkçe karşılıklarına Kırgız Türkçesinde rastladık."
Verilen kaynakta bile Türk Dil Kurumu'nun böyle bir dayatması empozesi olmadığı açıkça ortadadır. Yine açıkça ortadadır ki o söz Kırgızca'da varmış diye Türkçemizde olmamasına karşın dayatılmak empoze edilmek için kaynak adı altında kötüye kullanılmıştır. Üniversite, sözlük diye bunları da kendi kötü amaçlarına kullanarak yine eskiden beri yaptıkları gibi herkese kaynak olarak yutturmaya kandırmaya çalışmışlardır, bu da bir dayatmadır empoze etmecedir. Türkiye Türkçesi'nde olmayan sözcükleri sağdan soldan derme çatma yaparak, yine üniversiteyi sözlükleri kötüye kullanarak sürekli yutturmaya kandırmaya çalışmaktalar. Burada da yine bunu yaptılar.--123snake45 (mesaj) 22.33, 20 Mayıs 2021 (UTC)
Maddede sözcüğü dayatmaya yönelik bir ifade bulunmuyor. Sadece TDK Türk Dili Dergisi'nde televizyon karşılığında kullanılabileceğinden bahsedildiği hususu aktarılmıştır.
Sözcüğü arama motorunda aratırsanız 2001 yılında vefat etmiş olan Mahmud Es'ad Coşan'ın bu sözcüğü kullanmış olduğu bir videoyu da görebilirsiniz. Kendisinin radyo ve televizyon programlarında "Ak-Sınalgı izleyicileri, Ak-Ünalgı dinleyenleri" (Dr. Metin Erkaya, Tefsir Sohbetleri 2 [04/24/1999 - 11/02/1999]) gibi ifadeler kullanmış olduğu da kaydedilmiştir.
İsmail Köseömer de Balkanlar'da Türk Kültürü, volume 92, ISSN 1300 - 4468 dergisinde çıkan yazısında "Bir tane bile Türk Okulu, Türk Bilimyurdu, Türk Ekin Ortayı, Türk Araştırma Ortayı, Ulusal Sınalgı ve Ünalgı Yayını olmayan topluma ne denir?" şeklinde bir ifade kullanmıştır.
Ayrıca Hani Astolin adlı yazarın iki farklı kitabında bu sözcük televizyon anlamında cümle içinde kullanılmıştır. --151.135.90.156 16.23, 21 Mayıs 2021 (UTC)
- İsrail'in Filistin'e saldırdığı gibi saldıran sizsiniz. Kaynaklarınız sahte, düzmece, sizin saldırı amaçlı kullanılması için yapılmış amiyane işten öte değil. Türk Dil Kurumu bile kimseye empozelik yapmazken sizin aşırı empozeciliğiniz de kötü amacınızı göstermektedir.--123snake45 (mesaj) 18.04, 21 Mayıs 2021 (UTC)
- Affedersiniz de TDK Türk Dili Dergisi'nde televizyon karşılığında kullanılması önerilmiştir demenin neresi saldırı? O zaman mesela selfie maddesinde de TDK tarafından selfie yerine özçekim veya görçek sözcüğünün kullanılması önerilmiştir şeklinde bir açıklama bulunuyor. Bütün bunların Vikipediden silinmesi ve bunları haber yapan basın kuruluşlarının da protesto edilmesini mi bekliyorsunuz? --151.135.90.156 21.29, 21 Mayıs 2021 (UTC)
Sahte kaynaklar ne demek? TDK Türk Dili Dergisinde yayımlanan makale sahte mi? M. E. Coşan'ın videosu montaj mı? Tefsir Sohbetleri-2 adlı kitap sırf bu sözcüğü Vikipediye eklemek için mi yazılmış? 1999 yılında Coşan bu sözcüğü kullandığında pauctle.com mu vardı Vikipedi mi vardı? Türkçesivarken adlı forum sitesindeki tartışmalara göre Vikipedide eyleme geçiyorsun. --5.176.78.183 22.27, 21 Mayıs 2021 (UTC)
Uzgöreç ve uzagörüme dokunmayan 123snake45 adlı kullanıcının sınalgı sözcüğünü silmesi Türkçesi Varken adlı forumda bununla ilgili yaptığı tartışmalar sebebiyledir. Uzgöreç ve uzagörümden bahsedilmesinde bir dayatma olduğunu iddia etmiyor ama nedense TDK Türk Dili Dergisi'nde yayınlanan makalede geçen sınalgı sözcüğünden bahsedilince bunun dayatma olduğunu iddia ediyor. --151.135.119.82 13.04, 22 Mayıs 2021 (UTC)
- Hâlâ demagoji yapıyorsunuz, yalan söylüyorsunuz...
- "TDK Türk Dili Dergisi'nde televizyon karşılığında önerilmiştir demenin neresi saldırı?"
Yanıt "Türk Dil Kurumu, dilimizdeki Batı kökenli sözcüklere Türkçe karşılık bulmak için yıllardır çalışmalar yapar; ya yeni bir sözcük türetir ya da derleme yoluyla sözcükler bularak halkın kullanımına sunar. Ancak bu çalışmalarda televizyon ve radyo sözcükleri için herhangi bir Türkçe karşılık bulunduğunu tespit edemedik. Bu iki sözcüğün halka mal olduğu düşünülmüş ve karşılık aramaya gerek görülmemiş olabilir. Bu sözcüklerin Türkçe karşılıklarına Kırgız Türkçesinde rastladık."
- "Sözcüğü arama motorunda aratırsanız 2001 yılında vefat etmiş olan Mahmud Es'ad Coşan'ın bu sözcüğü kullanmış olduğu bir videoyu da görebilirsiniz. Kendisinin radyo ve televizyon programlarında "Ak-Sınalgı izleyicileri, Ak-Ünalgı dinleyenleri" (Dr. Metin Erkaya, Tefsir Sohbetleri 2 [04/24/1999 - 11/02/1999]) gibi ifadeler kullanmış olduğu da kaydedilmiştir."
Yanıt "Sınalgı, ünalgı... Özbekçe’de, Kazakça’da bu televizyonun,
radyonun Türkçe’sini aramışlar, böyle demişler. Ünalgı; yâni ses alan cihaz, yâni radyo. Sınalgı; yâni şekilleri alan. Görüntüleri alan cihaza da televizyon demiyorlar da, ona da sınalgı demişler. Biz daha diyemedik. Bazı kelimeler düşünelim, ne diyelim, ne diyelim; Ak-Radyo yerine Ak-Ünaldı diyemedik. Bir müsabaka açalım da, artık kardeşlerimiz radyo yerine, televizyon yerine bir isim koysunlar diye düşündük ama, olmadı. Çünkü çeşit çeşit mâniler var."
Burada da Türkçemizde değil başka ülkelerdekilerden konuşmuş. Bize gelince de bizde de bunun olmadığını dediği apaçık görülüyor. Yukarıdaki ikisi de başka ülkelerden söz ediyorlar, ancak Türkiye'de kendileri ne kadar çok isteselerde kullanıldığını kanıtlamıyor kullanılmadığını kanıtlıyor.
- "Günümüzdeki durum
Bir tane bile Türk Okulu, Türk Bilimyurdu, Türk Ekin Ortayı, Türk Araştırma Ortayı, Ulusal Sınalgı ve Ünalgı Yayını olmayan topluma ne denir? Kendi izletisini üretmeyen, ister çocuklara yönelik ister bilimsel olsun. Türkçe çavlık ve dergi basmayan, Türkçe betik basacak basımevine iğe olmayan topluma ne denir?"
Yanıt; bu şahıs ta tıpkı öbürleri gibi. Kendisi de dergileri yazıları kötüye kullanmıştır. Çünkü Türkçe'de öyle sözcükler yoktur. Kendisi kullandı diye de bu ülkemizi dilimizi bağlamaz. Birileri böyle yaptı diye Türkçemizde de genelgeçer kullanıldığının anlamına gelmiyor. Türkçe'yle ilgili nice yazılar oluyor ancak genelgeçer olanlar olduğu gibi genelgeçer olmayıp anca yazılarda şahısların arzularında kalıyor yalnızca. Atatürk te Türkçemizle ilgili araştırmalar incelemeler yapıp geliştirmeler sağladı, bilgisayar sözcüğünü bulup Türkçemize kazandıran Aydın Köksal Türkçe için binlerce sözcük uydurmuştur. Bu sözcükleri de yazılarında kullandı diyelim, peki kaçı genelgeçer oldu.. Bir yerde 500'den çok sözcük dilimize kazandırdığı yazıyor, ancak tümünü kazandırmış mı..? Nurullah Ataç ta sözcükler uydurmuştur. Bunların içinde genelgeçer olanlar olduysa da olmayanlar da oldu. Sözün özü şudur ki dergilerin, sözlüklerin, akademik olsun olmasın her türlü yazıların önemi yoktur. Önemli olan sözcüklerin genelgeçer olmasıdır. Genelgeçer olması da "açı, açıortay, üçgen, yayın, ağ, bilgisayar, yazılım, öğretmen, öğrenci, başarı, başarılı, başarısız, gezegen, uzay, evren, gök bilimi, bilim, kaykay, ayakkabı, kanıt, gözlük, doğu, batı, boylam, güney, kokarca, kanka, gözlem..." sözcükler gibi olmalı. Bu sözcüklerin içinde yazılarda kullanılmış olsa da konuşma dilinde de kullanılmaktadır. Konuşma dili demişken de içinde yazı dilinden değil doğrudan konuşma dilinden olan "kanka" gibi sözcük te var. Bunu kimse yazılardan öğrenmediler, öğrenenler olduysa bile bu önemli değil, halk o sözcüğü sırf yazıda var diye benimsemedi. Halk kendi yetileriyle benimseyip kullandılar. Birileri yazılarda ne kadar zorlasa da o sözcükler genelgeçer olarak benimsenmedikten sonra hiçbir önemi yoktur. Yukarıda anonimlerin yaptıkları durum da budur. Kaldı ki kökenlerine ayrıntılarına
çok girmedim bile. En sonkine bir bakalım ama; "Bilimyurdu" yazmış. Bu da daha genelgeçer olmayan o sözcüklerden biridir. Sizler onun ne demek istediğini biliyor musunuz bilmiyorum ancak, eğer ki "üniversite" demek istenilmişse gerçeğe baktığımızda genelgeçer olan "üniversite"dir. Öbür sözcük ise yazılarda çalışmadan öte değildir. Şimdi "Türk Ekin Ortayı, Türk Araştırma Ortayı"ndaki "Ortay" sözcüğüne gelelim. Yazıda Güncel Türkçe Sözlük merkez anlamı is. 1. Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. 2. Bir işin öğretildiği yer: Er eğitim merkezi. 3. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer: "İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Belirli bir yerin ortası: Şehir merkezi. 5. Polis karakolu: "Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim." -A. Gündüz. 6. mec. Biçim, tarz: Çalışmaların, bu merkezdeyken durdurulması iyi olmadı. 7. mat. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. 8. mat. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek: Daire merkezi. Küre merkezi.
anlamında kullanmış ise, bir de ortay sözcüğüne Güncel Türkçe Sözlük ortay anlamı sf. mat. 1. Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi). 2. Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi).
sözlüğüne bakın. Aralarında uyuşmazlık var.
Önce de söylediğim gibi birileri dergilerde, sözlüklerde... yazılarda kullandı diye bu genelgeçer yapmıyor. Onları kullananlar kötü amaçları içindir. Ayrıca reklam yapmış oluyorlar. İçindekilerinin doğru mu yanlış mı olduğuna değil çıkarlara arzulara bakıyorlar. Türkçe vikipediye kendi arzularındaki sözcüğü eklemek için kaynakmış gibi gösterilenler gerçekte bir önemi yoktur. Ayrıca orada verilenlerde Kazakçada, Özbekçede, Kırgızcada olduğunu yazmışlar. Türkçe'de olmasını istemeleri de ve yazıda kullanmaları da kandırmacadır. Kırgızca vikipediye baktığımızda başlığı "Телекөрсөтүү" yani "telegörseti"dir. 25 Kasım 2009 20:48'de yine 94.198.113.185 ipli anonim "сыналгы" sözcüğünü eklemiş. Bu ip Kırgızistan'ın mı yoksa yine buradakilerin işi mi? Bana hiç te kırgızların işi gelmiyor. Şimdi de kazakçaya bakarsak onun da başlığının "Телевидение - Televïdenïye" olduğunu görüyoruz. Ancak buradakilerin empoze etmeye çalıştıkları sözcük yok. Özbekçeye de bakarsak onun da başlığının "Televideniye" olduğu görülüyor. Demek ki her yazılara, sözlüklere, dergilere... sorgusuz inanmamalıymışız. Size burada yazılarla aldatmak isteyenlerin http://turkcesivarken.com/yazismalik/viewtopic.php?f=2&t=1400&sid=cde522c05ca5bab4a6862a19d615b2d2&start=60 düzeyleriyle amaçlarını bir de bu bağlantıdan iyi bakıp iyi görün.
Ayrıca her şeyin yazıların olmadığının kanıtlarından biri de https://tr.wiktionary.org/wiki/kanka budur. "kanka" sözcüğü vikisözlüğe eklenmiştir ve hiçbir yazılı kaynakça da yoktur, gerek te duyulmamıştır. Bunu vikisözlükten silmek isteyenler çıkacak olsa bile konuşma ağzından silemeyeceklerdir. Her yazıda olan gerçek, her yazıda olmayan da "gerçek değil" değildir. Yani yazılarda olanlar yalan, yazıda olmayanlar da gerçek olabilir.--123snake45 (mesaj) 16.16, 22 Mayıs 2021 (UTC)
Çok alakasız şeyler yazıp konuyu dağıtıyorsunuz. Bu sözcüklerin Türkçe karşılıklarına Kırgız Türkçesinde rastladık demekle kastedilen şey zaten bu sözcüğün televizyonun Türkçe karşılığı olduğudur. Bu ifadeden zaten bu sözcüğün Türkçede kullanılmasının gündeme getirildiği net olarak anlaşılmaktadır.
Vikisözlükteki kankanın, üyesi olduğunuz forumdaki tartışmaların ve sairenin şu anda tartışılan konuyla ilgisi yoktur. Sözcüğün Kırgız Türkçesindeki kullanımına gelince, Google kitap aramasında Kiril harfleriyle сыналгы sözcüğünü aratırsanız Balbaĭ Alagushev (1991), Bulbuldar: chygarmachyl azharlar, s. 127 ve daha başka birçok kitapta geçtiğini görebilirsiniz. Sözcüğün Kazak ve Özbek Türkçesinde kullanıldığı şeklinde bir iddianın da konuyla ilgisi yoktur. Maddede böyle bir iddiaya yer verilmediği hâlde bunu neden buradaki tartışmaya yazıyorsunuz? Konu aslında çok basit: Geçmişte televizyon anlamında kullanılabileceği belirtilen bazı sözcükler olmuş: Uzgöreç, uzagörüm ve sınalgı. Bu bilgi kaynaklandırılabiliyor. Bunun yerine "televizyonun Türkçe karşılığı olarak sınalgı kelimesi türetilmiştir, önerilmektedir" diyerek arkasından maddenin geri kalan kısmında televizyon yerine sınalgı sözcüğü kullanılarak devam edilmiş olsaydı o zaman bir dayatmadan veya empozeden söz edilebilirdi. Sizin uzgöreç ve uzagörüm kısmına hiç dokunmadan sadece sınalgı sözcüğünü buradan kaldırtmaya çalışmanız yukarıda bağlantısını verdiğiniz forumdaki tartışmalar üzerine bir inatlaşma içerisine girmeniz sebebiyledir. Zaten değişiklik savaşına girmeniz de bunu kanıtlıyor. Hemen her tartışmada o forumdan link vermeniz de aynı şekilde. Vikiyi bir tür intikam alınacak yer gibi düşünüyorsunuz. --151.135.68.228 21.29, 22 Mayıs 2021 (UTC)