Tartışma:Türk Kurtuluş Savaşı/Arşiv 3
Burası geçmiş tartışmaları içeren bir arşiv sayfasıdır. Lütfen bu sayfayı düzenlemeyin. Eğer yeni bir tartışma başlatmak istiyorsanız, eskilerden birini canlandırabilirsiniz ya da mevcut tartışma sayfasında yeni bir tartışma başlatabilirsiniz. |
Arşiv 1 | Arşiv 2 | Arşiv 3 |
- Aşağıdaki tartışma, bir arşiv olarak korunmuştur. Lütfen üzerinde herhangi bir değişiklik yapmayınız. Daha sonraki yorumlar, tartışma sayfasının uygun kısmında yapılmalıdır.
Atatürk'ün Kurtuluş Savaşındaki Yeri
Kurtuluş savaşının baş aktörleri olan Mustafa Kemal Atatürk ve ismet İnönü gibi şahsiyetlere yeterince yer verilmemiş olması düşündürücü. Maddeyi okurken özellikle resimlerden vatanı sadece Kazım Karabekir Paşa'nın kurtardığı izlenimine kapılıyor... Bu maddede Atatürk'ün sadece dua ederken ve Çerkez Ethem ile çekilmiş fotoğrafının bulunması da malum şüpheyi körüklüyor. Böylesi bir maddenin tarafsızlığına gölge düşürmemek adına Maddenin geliştirilmesi ve çok daha fazla katılımla düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum.--Linuxman 08:31, 7 Nisan 2011 (UTC)
Mustafa Kemal Paşa'yı anladık da İsmet Paşa'nın hayatı boyunca kazandığı tek bir zaferi yoktur.Arz ederim.
(Not: İnönü Savaşı nihayete erdiği günün gecesi İsmet Paşa oraya teşrif etmiştir.) Üzgünüm Ad Veremem (mesaj) 14:48, 4 Nisan 2016 (UTC)
Üstteki yorumu giren dangalağı Suudi Arabistan'a deport etmeliyiz Uffleck (mesaj) 22.20, 8 Aralık 2021 (UTC)Yanıtla
İngiltere
İngiltere filan taraf gösterilmiş ama İngilizlerle nerede nasıl savaşıldığının cevabını kim verecek? Bu savaş kurtuluş savaşı filan değil Türk-Yunan savaşıdır. --195.174.3.252 17:00, 2 Ekim 2011 (UTC)
- Türk Kurtuluş Savaşı, sadece Batı Cephesi'ndeki Türk-Yunan savaşından ibaret değildir. Güneyde Fransızlara karşı Urfa ve Antep savunmaları, doğuda Ermeni ve Ruslara karşı yürütülen çatışmalar vardır. Doğu Cephesi 1920'deki Gümrü Antlaşması ile sağlama alınmış, ardından Türk kuvvetleri Batı Cephesi'nde çatışmaya girişmişlerdir. İstanbul'un işgali maddesinde de yazıldığı üzere, 13 Kasım 1918 - 6 Ekim 1923 tarihleri arasında İstanbul İngiliz, Fransız ve İtalyan ordularının işgali altındaydı. Yunan Averof zırhlısı da İstanbul açıklarında demirliydi. 1920'de ülkenin de facto hakimi olan Ankara hükümeti de Müttefik devletlerle savaş halindeydi. Bir ülkenin diğeriyle savaş halinde olması, illa sıcak çatışmada olmasını gerektirmez. 1922'de Büyük Taarruz kazanıldıktan sonra Türk ordusu Çanakkale dolaylarına ulaşmış, halen İngiliz, Fransız ve Yunanların kontrolü altında olan Trakya bölgesine taarruz hazırlıklarına girişmiş, ancak sıcak çatışma yaşanmamıştır. Bu konuyla ilgili bilgiler Çanakkale Krizi maddesinde vardır. --Khutuckmsj 18:19, 2 Ekim 2011 (UTC)
Kurtuluş savaşı Osmanlı devletinin parçalanıp sevr antlaşmasıyla Başta ingiltere,fransa,italya,yunanistan,ermenistan gibi ülkelerce işgal edilmesiyle oluşan durumda Türk halkının Ulu önder Mustafa kemal atatürk ve Arkadaşları etrafında toplanıp Türk halkını Bağımsızlığa kavuşturmak Amacıyla Örgütlenip Kuvvay-ı Milliye ve diğer bölgeler örgütler etrafında verilen onurlu şerefli bağımsızlık savaşıdır.
Cepheler : Batı cephesi yunanlılar ,doğu cephesi ermeniler,güney ve güneydoğu fransızlarla birebir savaşların yaşandığı ingilterenin Batı cephesinde Yunanlılar doğu cephesinde ermenileri destekledikleri mevcuttur.İngiltere ayrıca Boğazları ve Kerkük-musul bölgesini işgalt etmiş bulunuyordu.Kurtuluş savaşı önce Doğu cephesinde Kuvvayı milliye ve örgütlerin komutanı Kazım karabekir tarafından kazanıldı Gümrü Antlaşmasıyla, ardından Güney cephesinde Şütçü imam,şahinbey ve Kuvvayı miliye tarafından fransızlara karşı kazanıldı.
En keskin ve zor cephe belkide batıda kaldı Burada İngiltere fransa açıktan Yunanistana her türlü maddi manevi politik ve silah desteği sundu Batı cephesi savaşın en zor cephesiydi belkide uzunca bir mücadeleden sonra Türk orduları İzmire ulaştı,Batı cephesinde zafer kesinleşince Atatürk şu emri vermiştir Ordular ilk hedefiniz akdenizdir ileri Çünkü Akdeniz bölgesi Antalya mersin Konya karaman bölgesi italyan işgali altındaydı Bu bölgede İtalya savaşamayacağını anlayınca çekilip gitti Tüm bunların sonucunda Kazanılan kesin zaferler İngiltere İstanbulu boğazları terkedip gitti, Musul-kerkük yöresini işgal altında tutmayı devam etti, İngiltere bu savaşın en büyük aktörüdür Okuyan bilir.
Adlandırmada TBA ihlali
30 dilde daha bu madde var; bu dillerden alfabesini okuyabildiğim 21'inde 29'unda (sadece Japonca hariç) madde ad "Türk Kurtuluş Savaşı" veya türevi. Sadece bizim Vikimizde "Kurtuluş Savaşı (Türkiye)" diye bir adlandırma var. Kurtuluş Savaşı (anlam ayrımı) sayfasında yer alan diğer kurtuluş savaşlarında da "Cezayir Kurtuluş Savaşı" ve "Bangladeş Kurtuluş Savaşı" adları kullanılmış. Şu an kullandığımız adlandırma tarafsız bakış açısına uygun değildir, değiştirilmesi gereklidir. Çifte standardı gidermek için madde adını "Türk Kurtuluş Savaşı" yapmamız gerekli, önceki tartışmada "Kurtuluş Savaşı" adı hiç beğenilmediği için "İstiklâl Harbi" adı da kullanılabilir. "İstiklal Harbi ile Kurtuluş Savaşı eşanlamlı, yanlış olur" diye de düşünmeyin lütfen, Abide-i Hürriyet ile Özgürlük Anıtı da aynı anlamda, ama çok farklı iki heykeli belirtiyorlar. Sonuç olarak şu anki isim uygunsuzdur. "Daha önce tartışıldı" demeyin, tekrar tartışılması gerekli. Diğer tüm vikilerde "Türk Kurtuluş/Bağımsızlık Savaşı" adı kullanılıyorken Türkçe'de böyle bir kullanım olması yanlış, TBA ihlali. Khutuckmsj 13:56, 28 Ekim 2011 (UTC)
- "Türk Kurtuluş Savaşı" adının daha uygun olduğunu düşünüyorum. Aycanileti 14:06, 28 Ekim 2011 (UTC)
- Uzun zaman boyunca İstiklâl Harbi ifadesi kullanıldı. Savaşın yapıldığı dönemde de İstiklal Harbi deniliyordu. İstiklâl Harbi olarak değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.---- — Akhilleus ileti 15:28, 28 Ekim 2011 (UTC)
- Bu mantıkla hareket edemeyiz. İstanbul'a da önceleri Konstantinopolis deniyordu ve yüzlerce yıl bu isim kullanıldı. Aynı mantık. Türk Kurtuluş Savaşı isminin yanlış olabileceğini düşüyorum. Bu savaşı (bağımsızlık hareketini ya da) başlatanlar Osmanlı idi. Yani Osmanlı İmparatorluğu içinde, Osmanlı vatandaşı olanlar bu hareketi başlattı ve yeni bir devlet kurdu. Sadece bir millete mal edemeyiz bu savaşı. Türkü de savaştı Kürdü de diğerleri de. Ben TBA ihlalinin nerede olduğunu tam anlayamadım bu arada.--Rapsar da ne ki? 15:35, 28 Ekim 2011 (UTC)
- Şurada: 30 dil "Türk Kurtuluş Savaşı" diyor, kendi vikimizde "Cezayir Kurtuluş Savaşı" ve "Bangladeş Kurtuluş Savaşı" diye maddelerimiz var, ama konu Türkiye'nin savaşına gelince madde adı "Kurtuluş Savaşı (Türkiye)" yapılıyor; bu adlandırma hatalıdır. "Türkü de savaştı Kürdü de diğerleri de" durumuyla isimlndirme arasında bağ kurulmamalı, "XYZ, Kürt/Zaza/Laz/Çerkes asıllı Türk sanatçı" demekle aynı noktaya geliyoruz. Daha sonra uzun yazarım, çıkmam lazım.Khutuckmsj 15:54, 28 Ekim 2011 (UTC)
- Çekimser Açıkçası bunun TBA ihlâli olup olmadığı konusunda emin değilim. Yani Kurtuluş Savaşı (Türkiye)nin anlamı, "neticesinde bugünkü Türkiye'nin kurulduğu Kurtuluş Savaşı" olarak yorumlanıyorsa eğer, bir sorun göremiyorum bunda, yanlış değildir; ancak eğer bir standart varsa veya bir standart oluşturulması düşünülüyorsa, "Türk Kurtuluş Savaşı" olarak değişmesinde de hiçbir sakınca görmüyorum. Utku TanrıvereMesaj 17:20, 28 Ekim 2011 (UTC)
geçmişte konuşulanlara göz atmak bilgilendirici olabilir. 1, 2, 3 ve 4.. --ki bl 17:36, 28 Ekim 2011 (UTC)
- DESTEK Neresinden bakarsak bakalım gayet uygun bir kullanım olacaktır "Türk Kurtuluş Savaşı" --Goktr 20:11, 28 Ekim 2011 (UTC)
- Madde adı Japonca hariç tüm dillerde "Türk Kurtuluş/Bağımsızlık Savaşı"; Japoncada ise bu savaş "Türk Devrimi" maddesinin içinde anlatılmış. Argümanım "milyonlarca insan yanılıyor olamaz" değil zaten. 30 vikide aynı ad kullanılmış, bizdeki benzer maddelerde de olması gereken adlar kullanılmış, sadece bu maddede "Kurtuluş Savaşı (Türkiye)" gibi hiçbir Vikide, hiçbir kaynakta, hiçbir kitapta olmayn bir ad uydurmuşuz.
- Daha önceki tartışmalarda "Kurtuluş Savaşı" veya "İstiklal Harbi" isimlerini "Türk Kurtuluş Savaşı" ismi yerine sayfalarca savunmuştum. "Türk Kurtuluş Savaşı" ismine karşıydım, ancak şu anki ucube adlandırmadansa çok daha uygun bşr örnek olduğunu düşünüyorum. Tabii hala "İstiklal Harbi" adını öncelikle tercih ederim. Şu anki ad uygunsuzdur; dile, TBA'ya, adlandırma kurallarına göre yanlıştır. --Khutuckmsj 21:56, 28 Ekim 2011 (UTC)
- Çözüm önerisi olan İstiklal Harbi ile Kurtuluş Savaşı arasında kelime anlamı olarak bir fark yok. Osmanlıca/arapça yazınca anlam farkı oluşmuyor. Yani sorun yine aynı kalıyor. Lakin Türkçe bir vikipedide Kurtuluş Savaşı yazımını tercih ederim. Peki önüne Türk sıfatı gelsin mi? Soru zorlaştı, ne anlamak istediğimize göre değişiyor artık Türk sıfatı. Anayasa metninde Türk mü olsun Türkiyeli mi'nin tartışması süregelirken, sanırım farklı kökenlerden gelenlerin de kurtuluş için mücadele ettiği bir savaşa sadece "Türk" Kurtuluş savaşı demek garip geliyor. (Uzun uzun yazmıyayım istiyorum ama olmayacak sanırım) Türk sıfatı istiklalden sonra tek bir bayrak altında birleşmek üzerine kullanılmış ve yeni devletin yeni alfabesi ile literatürüne işlemiş. Yani Türk sıfatı/zamiri ile bir kökeni diğerinden ayırmak yerine yeni bir ortak temel olarak benimsenmiş Atatürk devrimi ile. Şimdi biz ne anlamak istiyorsak oraya çekelim tavrını doğru bulmuyorum. Osmanlı imparatorluğunun yıkılması ile egemen istilaya karşı kurtuluş savaşı olmuş ve Türkiye devleti kurulmuştur. Bu tarihi aşamadan geçip şimdi Türk sıfatına yüklediğimiz anlamla o dönemin gerçeğine farklı bakıp yeni bir isimlendirme veremeyiz. Naçizane fikrim Türk kurtuluş savaşı'nın uygun isim olduğudur. Özgürlüğü için savaşanların kökenlerini ayırmak için değil birleştirmek için Türk kurtuluş savaşıdır.~Tarkovsky~ 01:11, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Türk Kurtuluş Savaşı'nın daha ansiklopedik bir anlatım olduğunu düşünüyorum...Vikiçizer 10:11, 29 Ekim 2011 (UTC)
- İsim önerilerini aşağıya yazdım. Desteklediğimiz isimdeki Kabul başlığının altına imzamızı atalım ve en çok desteklenen isme göre maddenin adını belirleyelim.---- — Akhilleus ileti 11:12, 29 Ekim 2011 (UTC)
Yorum Yukarıda Khutuck 30 dilde Kurtuluş Savaşı veya türevi şeklinde geçiyor demiş. Mesela maddenin ingilizcesinde Independence (bağımsızlık) diye geçiyor, fransızcasında d'indépendance (bağımsızlık) ispanyolcasında Guerra de Independencia (bağımsızlık savaşı), italyancasında d'indipendenza (bağımsızlık) diye geçiyor. Onlar öyle demiş biz de aynısını yapalım demek istemiyorum. Ancak bu nihayetinde bir bağımsızlık savaşı ve yapıldığı dönemde de İstiklâl Harbi deniyordu. Mesela milli marşımızın adı neden İstiklâl Marşı? O döneme ait tarih kitaplarında neden İstiklâl Harbi diye geçiyor? Çoğunda maddenin adı Türk Bağımsızlık Savaşı bir kısmında da Türk Kurtuluş Savaşı. İkisi de olabilir. Ancak Türk Bağımsızlık Savaşı yaygın bir kullanım olmadığına göre o zaman en eski ve bağımsızlık kelimesini tam karşılayan İstiklâl Harbi kullanımı doğru olur diye düşünüyorum.---- — Akhilleus ileti 16:39, 29 Ekim 2011 (UTC)
- "Diğer tüm vikilerde "Türk Kurtuluş/Bağımsızlık Savaşı" adı kullanılıyorken" diye belirtmiştim, bazı dillerde "Kurtuluş", bazılarında ise "Bağımsızlık" anlamında kelimeler kullanılıyor. Vurgulamak istediğim Kurtuluş'tan ziyade baştaki "Türk" kelimesiydi.--Khutuckmsj 19:03, 29 Ekim 2011 (UTC)
Önerilen isimler
ÖNEMLİ NOT: Bu bir oylama değildir, toplulukça en çok kabul gören ismi belirlenmesi için bir yoklamadır. En çok istenen ismin madde adı olması mecburi değildir. Khutuckmsj 11:51, 29 Ekim 2011 (UTC)
İngilizce maddenin adı Türk Bağımsızlık Savaşı. Türkçe karşılığı olarak da "İstiklal Harbi" ve "Kurtuluş Savaşı" verilmiş. Türkçe'de bu savaşa verilen isim bu ikisi. Normal olarak Türkçe vikide Türkçe adlandırmayı kullanmalıyız. Türkçe ad da Kurtuluş Savaşı. Bence madde adının bu olması gerek, bence doğrusu bu. Diğer adlandırmalar, bana zorlama gibi görünüyor. Türk ya da Türkiye'yi vurgulamak, İngiliz Churchille demek gibi geliyor bana. Diğer bağımsızlık savaşlarıyla karışır endişesi olabilir. Ama diğerleri kurtuluş savaşı değil, bağımsızlık savaşı. Cezayir Kurtuluş Savaşı demek, bağımsızlık mücadelesi veren tarafın bakış açısıdır. --Makedon 13:22, 29 Ekim 2011 (UTC)
İstiklâl Harbi
- Destek Uygun bir isim.Khutuckmsj 16:01, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Yorum Yaygın kullanılmadığından ötürü seçilecek olan başlığa yönlendirilebilir. Utku TanrıvereMesaj 16:17, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Uygun ve yaygın bir isim. Hem bizim tarihimizde kullanılan hem de savaşı tam olarak karşılayan bir isim.---- — Akhilleus ileti 16:40, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Kurtuluş Savaşı'yla aynı anlama geliyor zaten. Eş anlamlı.--Rapsar da ne ki? 16:56, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Aynı anlama geliyorsa sıkıntı yok o zaman:) Ancak siz iki yaygın ve köklü isme de karşısınız gördüğüm kadarıyla. Eğer illa ki bir isim uyduracaksak Türk Bağımsızlık Savaşı diyelim. Yaygın değil ama, hiç olmazsa kavramı tam karşılıyor. İstiklal'in bağımsızlık demek olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım.---- — Akhilleus ileti 17:05, 29 Ekim 2011 (UTC)
- İsim uydurmak lafını geri almanızı rica ederim. Kimsenin isim uydurduğu yok. "Türkiye Kurtuluş Savaşı" ve "Türk Kurtuluş Savaşı" zorlama, belki de kısmen uydurmadır. Savaşın literatürde geçen ismi zaten Kurtuluş Savaşı. Buna itiraz eden yok. Yoldan geçen 100 Türk'e sorsak Kurtuluş Savaşı nedir diye, 99'u bu savaşı der eminim, 1'i de benim risk budurum olsun hadi. Ancak olaya evrensel bir bakış açısıyla yaklaşmak gerek. Yani sadece Türklerin bakış açısıyla hareket etmemek gerek. Örnekse bir Bangladeşli için Kurtuluş Savaşı'nın anlamı farklıdır. Yahut bir Ekvadorlu için. Kurtuluş Savaşı kavramı "yalnızca" bu savaşı ifade etmez, diğer -ki 9-10 tane var görebildiğim üzere- savaşları da ifade eder.--Rapsar da ne ki? 17:12, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Abide-i Hürriyet ile Özgürlük Anıtı da aynı anlamda, ama çok farklı iki heykeli belirtiyorlar. "Kurtuluş Savaşı" adını "Bangladeş'in de kurtuluş savaşı var" diye kabul etmemiştik, ama Türkiye dışında bir ülkenin "İstiklal Harbi" diye adlandırması olduğunu sanmıyorum. Eş anlamlıdan ziyade özel ada dönüştüğü için bu adı önerdim.Khutuckmsj 17:07, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Ama onlar "özel ad". Onlar farklı.--Rapsar da ne ki? 17:13, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Tartışmamızın odak noktası da aslında bu "İstiklal Harbi" de özel addır diye düşünüyorum. Khutuckmsj 17:36, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Kurtuluş Savaşı'nın daha eskiden kullanılan günlük dildeki adlandırmasından öte değil. Reis-i Cumhur ve cumhurbaşkanı gibi. Temelde iki kavram da aynı şeyi anlatıyor, niteliyor.--Rapsar da ne ki? 17:42, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Yalnız Khutuck'ün daha önce verdiği bir örneği hatırlatayım, Özgürlük Anıtı ile Abide-i Hürriyet. --seksen 19:10, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Tamam, ben de onu diyorum. "İstiklal Harbi" adı tıpkı "Özgürlük Anıtı" adı gibi bir özel isim haline gelmiştir, nasıl ki "Özgürlük Anıtı" dediğimizde "New York'taki mi, yoksa İstanbul'daki mi?" diye sormuyorsak "İstiklal Harbi" deyince de "Türkiye mi, Bangladeş mi" diye sormuyoruz. Dolayısıyla İstiklal Harbi de özel ad haline gelmiş bir kullanım.--Khutuckmsj 19:13, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Bu noktada Khutuck'e katılıyorum. "Bangladeş İstiklal Harbi" gibi bir kullanım söz konusu olamaz. --seksen 19:36, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Tamam, ben de onu diyorum. "İstiklal Harbi" adı tıpkı "Özgürlük Anıtı" adı gibi bir özel isim haline gelmiştir, nasıl ki "Özgürlük Anıtı" dediğimizde "New York'taki mi, yoksa İstanbul'daki mi?" diye sormuyorsak "İstiklal Harbi" deyince de "Türkiye mi, Bangladeş mi" diye sormuyoruz. Dolayısıyla İstiklal Harbi de özel ad haline gelmiş bir kullanım.--Khutuckmsj 19:13, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Yalnız Khutuck'ün daha önce verdiği bir örneği hatırlatayım, Özgürlük Anıtı ile Abide-i Hürriyet. --seksen 19:10, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Kurtuluş Savaşı'nın daha eskiden kullanılan günlük dildeki adlandırmasından öte değil. Reis-i Cumhur ve cumhurbaşkanı gibi. Temelde iki kavram da aynı şeyi anlatıyor, niteliyor.--Rapsar da ne ki? 17:42, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Tartışmamızın odak noktası da aslında bu "İstiklal Harbi" de özel addır diye düşünüyorum. Khutuckmsj 17:36, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Ama onlar "özel ad". Onlar farklı.--Rapsar da ne ki? 17:13, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Aynı anlama geliyorsa sıkıntı yok o zaman:) Ancak siz iki yaygın ve köklü isme de karşısınız gördüğüm kadarıyla. Eğer illa ki bir isim uyduracaksak Türk Bağımsızlık Savaşı diyelim. Yaygın değil ama, hiç olmazsa kavramı tam karşılıyor. İstiklal'in bağımsızlık demek olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım.---- — Akhilleus ileti 17:05, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Kurtuluş Savaşı nasıl TBA'ya aykırı ise, bu da TBA'ya aykırı. --Berm@nyaİleti 17:15, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek - TBA'ya aykırı olduğunu düşünmüyorum. "İstiklâl Harbi" günümüz Türkçesi ile "Bağımsızlık Savaşı" anlamında. "İstiklâl Harbi" ise sadece Türklerin Kurtuluş Savaşı için kullanılan bir adlandırma olduğunu göstermekteyim elimdeki kaynaklardan. Emperyan-ileti 20:06, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Akhilleus'un görüşlerine katılıyorum. Bir de olayın TBA ile alakası yok. İstiklal, özgürlük demek. Sevr Antlaşması'nın maddeleri itibariyle özgürlük kısıtlayıcı bir anlaşma olduğu pek tartışmaya açık bir konu değil. Duke 34 ϡ»» ileti ^^ 14:07, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Bu başlıkta en orta yollu başlık gibi geliyor. Eş anlamlı kelimelerle özgün bir başlık olabilir. Aycanileti 14:12, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı eski Türkçe--Ollios 16:32, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Özgün bir isim olduğu için eş anlamı olup olmamasının önemi kalmıyor.--Sadrettinmesaj 19:43, 31 Ekim 2011 (UTC)
Türk Kurtuluş Savaşı
- Destek Kullanıcı:Ail Subway Türk Kurtuluş Savaşı başlığının doğru olduğunu düşünüyorum. Türk Bağımsızlık Savaşı da denebilir. Ama İstiklâl Harbi tamamen Arapça kelimelerden oluşuyor, bu da hoş değil. --Ail Subway (mesaj) 09:13, 5 Aralık 2012 (UTC)
- Destek Uygun bir isim. Buradaki "Türk" kelimesi "Amerikan Bağımsızlık Savaşı" örneğindeki gibi ülkeyi belirtiyor, etnisiteyi değil. --Khutuckmsj 16:01, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Utku TanrıvereMesaj 16:16, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek ~Tarkovsky~ 16:59, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Her ne kadar hemen oylamaya gidilmesini doğru bulmasam da, birçok maddede olabileceği gibi tartışmadan sonuç çıkmaması riskine karşın oylama yapılması iyi olmuş. Bence en iyisi Türk Kurtuluş Savaşı, Bangladeş Kurtuluş Savaşı varken daha fazla söze ne gerek.. --Berm@nyaİleti 17:09, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek - Emperyan-ileti 20:04, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek-Osmanlı imparatorluğu parçalanarak milli devletler kurulurken Türkiye Cumhuriyetini kuran irade ve felsefe de Milli Devlet. Milli Ordu düşüncesiyle başlattığı hareketin kimliğinin adının (Türk) olması bu maddenin adının (Türk Kurtuluş Savaşı) olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca arama motorlarından (Kurtuluş Savaşı) diye arandığın da da (Türk Kurtuluş Savaşı) başlı başına diğer ülkelerin (Kurtuluş savaş)' larından da ayrılmış olacak ve Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluş Felsefesini de yansıtmış olacaktır. (Türk Kurtuluş Savaşına) katılan şu veya bu etnik kökenden olabilir ama Osmanlının dağılma safhasında yukarıda bahsettiğim üzere Milli Devleti Kabul ederek savaşa katılmışlardır. ve 1923 yılında da Bu konuda hesaplaşılmış ve Türk Devleti Türkiye Cumhuriyeti tastik edilmiştir. Bu nedenle Bu maddenin (Türk Kurtuluş Savaşı) isminde olması gerekir bu nedenlerle desteğim bu yöndedir.-Tacirci.16:53, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Yukardaki gerekçeme ve buradaki diğer gerekçelere istinaden...Vikiçizer 20:05, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Türk derken, vatandaşlık mı, etnisite mi kastediliyor tartışmalı olduğu için.--Sadrettinmesaj 19:43, 31 Ekim 2011 (UTC)
- Rus-Japon Savaşı, Amerikan Bağımsızlık Savaşı, Yunan-İtalyan Savaşı, Sırp-Bulgar Savaşı, İkinci Çeçen Savaşı, 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı gibi çok sayıda örnekte etnisite değil, vatandaşlık kastediliyor. Burada da sıkıntı olmaması lazım.--Khutuckmsj 20:07, 31 Ekim 2011 (UTC)
Türk Bağımsızlık Savaşı
- Destek Kullanıcı:Ail Subway Türkçe kelimelerden oluştuğundan. --Ail Subway (mesaj) 09:13, 5 Aralık 2012 (UTC)
- Karşı Uygunsuz, yaygın değil. Khutuckmsj 16:01, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Denildiği gibi, "Bağımsızlık Savaşı" yaygın değil. Utku TanrıvereMesaj 16:17, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Çekimser Yaygın olmaması, kullanılmasının yanlış olacağı anlamına gelmez, çekimserim. --Berm@nyaİleti 17:10, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı yaygınlık--Ollios 16:33, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı - Yaygın değil. Bu adı birisine söylesek "Hıı?" der ve yarım saat yüzümüze bakar :) Emperyan-ileti 18:47, 31 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Yaygın değil. Bağımsızlık derken uzun yıllar sömürü altında kalıp, bunun mücadelesini veren ülkeler akla geliyor. Burada ise kaybedilen savaş (1. dünya savaşı) sonrası bir mücadele söz konusu.--Sadrettinmesaj 19:43, 31 Ekim 2011 (UTC)
Kurtuluş Savaşı (Türkiye)
- Destek En uygun adın bu olduğunu düşünüyorum. Bu bağımsızlık savaşını tek bir millete mal etmek doğru değil gibi. Sonuçta eski devleti yıkan da yenisini kuran da aynı halk, Osmanlı. Savaş sonunda kurulan ülkenin adı Türkiye, parantez içinde Türkiye kullanımı uygun bence.--Rapsar da ne ki? 15:50, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Rapsar'a katılaraktan... GökçeYörük 15:54, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı, Yukarıda belirttiğim nedenlerden ötürü zorlama ve taraflı bir isim olduğunu düşünüyorum. Diğer maddelerden farklı adlandırma da çifte standarda yol açıyor.--Khutuckmsj 16:01, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Parantez içinde Türkiye kullanımını uygun bulmuyorum. Böyle bir uygulama hiçbir tarih kitabında, kaynaklarda yer almayan zorlama bir uygulamadır. Kurtuluş Savaşı (anlam ayrımı) olarak karşımıza çıkıyor. Altında Cezayir, Bangladeş vs. yazmış. Biz de parantez içinde Türkiye yazıyoruz. Sanki bu savaşın bir de Cezayir, Bangladeş ayağı varmış gibi garip duruyor.---- — Akhilleus ileti 16:15, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Tarih kitaplarında zaten "Kurtuluş Savaşı" olarak geçer ve en doğru kullanım budur. Bunda zaten herkes mutabık gördüğüm kadarıyla. Fakat Vikipedimizde "Kurtuluş Savaşı" olarak adlandırılan birden fazla savaş var ve bunlar arasında isim bakımından ayrım yapmak lazım ki tarafsızlık ilkesini ihlal etmeyelim. Bu yüzden parantez kullanmak gerekiyor. Parantez içine Türkiye'den başka ne konabilir? Türk belki; ama tek bir millete mal edemeyiz bu savaşı.--Rapsar da ne ki? 16:54, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Başa eklenecek "Türk" kelimesi etnisiteyi değil, ülkeyi ifade ediyor. "Rus-Japon Savaşı" içinde de Ruslarla beraber Kazaklar, Gürcüler, Yakutlar, Türkmenler vb. de savaştı, buradaki de benzer bir örnek. (Türkiye) kullanımı tarafsızlığı ihlal eden asıl nokta zaten, Türkçe Vİkipedi ABD'nin savaşına "Amerikan Bağımsızlık Savaşı" derken Türkiye'nin savaşına "Türk Kurtuluş Savaşı" demezse asıl o zaman taraflı olur. Şu an kullandığımız (Türkiye) eki de Türk-Türkiyeli tartışmasının bir uzantısı. Khutuckmsj 17:04, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Yukarıdaki açıklamalara istinaden. Utku TanrıvereMesaj 16:18, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Başka alternatifler olduğu için uygun bulmuyorum. --Berm@nyaİleti 17:12, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Bir kere maddeye eklenecek Türk ismi Türkiye ~vatandaşlarını kast edecektir. Bunun ırklarla alakası yok. Öte yandan Khutuck'a katılarak karşı oy veriyorum. Duke 34 ϡ»» ileti ^^ 14:03, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı Khutuck'ün yazdıkları bana çok mantıklı geldiği için bu madde ismine bende sıcak bakmıyorum. Aycanileti 14:07, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Bu savaşı TBMM yönettiği için Türkiye yazmasında bir sakınca görmüyorum. Özgün isim "Kurtuluş savaşı" zaten.--Sadrettinmesaj 19:43, 31 Ekim 2011 (UTC)
Kurtuluş Savaşı
DestekŞartlı destek Bence en doğru isim bu olurdu, ancak geçen tartışmada TBA konusunda karşı görüşler vardı. Khutuckmsj 16:01, 29 Ekim 2011 (UTC)- Karşı En uygun isim zaten bu. Ancak tarafsız olmak gerek. Kurtuluş Savaşı denince yalnız Atatürk'ün öncülük ettiği bu savaş akla gelmemeli.--Rapsar da ne ki? 16:55, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Ama Türkçe'de bu akla geliyor, dolayısıyla taraflı olan bizden ziyade Türkçe dili :). Khutuckmsj 16:57, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Türkçede değil, Türklerde geliyor ;)--Rapsar da ne ki? 17:00, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Türkçe'de geliyor. Doğrudan örnek bulamadım, yine de TDK sitesinden: [1] " 16. Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar: Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme Devri, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi, Tanzimat Dönemi."
- Türkçede değil, Türklerde geliyor ;)--Rapsar da ne ki? 17:00, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Ama Türkçe'de bu akla geliyor, dolayısıyla taraflı olan bizden ziyade Türkçe dili :). Khutuckmsj 16:57, 29 Ekim 2011 (UTC)
Bangladeş Kurtuluş Savaşı anlam ayrımı sayfasında Batı Pakistan ile Doğu Pakistan-Hindistan arasında meydana gelen savaş. şeklinde geçmiş. Şimdi Allah aşkına eğri oturup doğru konuşalım. Bu ülkede Kurtuluş Savaşı denilince kaç kişinin aklına Bangladeş geliyor?---- — Akhilleus ileti 16:59, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı TBA'ya aykırı, Kurtuluş Savaşı yapan tek millet Türkler değildir, bu sebeple uygunsuz. --Berm@nyaİleti 17:14, 29 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Bilinirlik açısından doğru olanı budur. Arayan kişi bu şekilde arayacak. Öte yandan anlam ayrımı sayfasının nasıl yapılacağı ise ayrı bir sorun. Duke 34 ϡ»» ileti ^^ 14:02, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Destek Böyle bir başlık gördüğümde benim de aklıma ilk olarak 1919-1922 arasındaki savaş dönemi aklıma geliyor belkide ilkokuldan bu yana bize böyle öğrettiklerinden dolayı olabilir. Bu başlık bence kullanılabilir. Naçizene fikrim... Aycanileti 14:11, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Karşı-(Kurtuluş Savaşı)'a dilbilgisi kurallarına göre (Kim.Kimin.O.Onun) vs. gibi Zamir ve Sıfat belirteçlerini sorduğumuzda (Kurtuluş savaşı) deyimi cevap veremiyor ve belirsiz bir durum ortaya çıkıyor. Bu nedenle (Kurtuluş savaşı)a kim. kimin sorusunu yönelliğimizde alacağımız karşı bir sıfat olmalıdır bu da (Türk). (Türk'ün) olmalıdır yani bu maddenin ismi belirsiz olmamalı ve adının da (Türk Kurtuluş Savaşı) olmalıdır. Haa yukarıdaki belirsizlik değişik etnik gurupların savaşa katılmalarından dolayı ise bu durumu (Türk Kurtuluş Savaşı) kısmındaki oylamaya destek yazımda izah ettim. Bu nedenlerle (Kurtuluş savaşı) adına karşıyım. saygılarımla-Tacirci.17:42, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Öncelikle daha yukarlarda belirttiklerimi tekrarlayarak -galiba dikkatlerden kaçtı- bu adlandırmadan yanayım. Birinci olarak google'dan kitap sekmesinden Kurtuluş Savaşı üzerinden arama yapıldığında, ben 20 sayfaya baktım ki 200 bağlantı bu, ikisi hariç hepsi, Kurtuluş Savaşı olarak Türk Bağımsızlık Savaşı'nı anlatan kitaplar. Yüzde doksan dokuz. Yani, Kurtuluş Savaşı denilince Türkçe kaynaklar Türk Bağımsızlık Savaşı'nı anlıyor. İkinci olarak viki İngilizce madde adı "Turkish War of Independence" Türk Bağımsızlık Savaşı. Maddenin ilk cümlesi bu adlandırmanın Türkçe'deki karşılığını vermiş, "War of Independence" (Bağımsızlık Savaşı yani İstiklal Harbi) ve Türkçe olarak yazmış, "Kurtuluş Savaşı" İng. viki, Türkçe'de bu savaşa Kurtuluş Savaşı dendiğini açıklıyor. Türkçe viki'de bu adı kullanmak bence zorunluluk. Türkçe'de bir savaşa ne ad veriliyorsa Türkçe viki'de de o ad kullanılmak zorunda. Zorunda. Bu bir zorunluluk, tartışma konusu falan değil. Üçüncü olarak azınlıklar da katılmış olsa bile böyle durumlarda önderlik eden unsurun adıyla zikredilir konu. Dördüncü olarak hiç bir ulusun bağımsızlık savaşına kurtuluş savaşı demek doğru değildir. Diğerleri bu şekilde değiştirilmelidir. Şuna anlaşalım, "kutuluş" sözcüğü değer yargısı ifade eder. Bir tarafa göre kurtuluştur. Bu nedenle ... Kurtuluş Savaşı adlandırması Tarafsız Bakış Açısı ihlalidir. Cezayir Bağımsızlık Savaşı (bizde böyle adlandırılmış, ona sözüm yok, örnek olarak alıyorum) tüm Cezayir halkının mı "kurtuluş"unu sağladı. Onbinlerce Cezayirli, Cezayir'deki Fransız varlığı sayesinde geçimini sağlıyor, ekmek buluyordu. Binlercesi de bu sayede lüks içinde yaşıyordu. Bağımsızlık yanlısı güçler ülkede duruma hakim olunca bunların bir kısmı "kurtuluş"u Fransa'ya kaçmakla buldu. Onlar için sonuç "kurtuluş" değil yıkımdı. Kuşkusuz Cezayirli vatanseverler bu savaşa kurtuluş savaşı diyebilirler, peki biz diyebilir miyiz. Beşinci olarak Türkçe'de bu savaşa Kurtuluş Savaşı denilegelmiş. Bu bir özel isim olmasının yanında bileşik sözcüktür. Söz gelimi gibi ne söz'dür ne gelimi, söz gelimidir. Kurtuluş Savaşı da ne savaştır ne kurtuluş, Kurtuluş Savaşı'dır, kurtuluş la bir ilgilendirme yapılamaz, bileşik sözcüğün doğasına aykırıdır. --Makedon 20:11, 30 Ekim 2011 (UTC)
- Destek - Diğer belirtilenler dışında bu daha da uygun. Tarafsızlık ile bağdaştırılması saçma. Bir savaş ismi ve savaş isimleri değiştirilmemeli. Kurtuluş Savaşı denince ilk akla gelen -Türkçe konuşanlar için- tabii ki Türklerin yaptığı savaştır. Emperyan-ileti 11:36, 31 Ekim 2011 (UTC)
- KarşıAynı isimde başka madde var ise, bir maddeye öncelik tanımak yanlış olduğu için.--Sadrettinmesaj 19:43, 31 Ekim 2011 (UTC)
- Aklıma gelen ilk örnek olan Adalet ve Kalkınma Partisi sayfasını örnek vereyim. Adalet ve Kalkınma Partisi (anlam ayrımı) sayfası mevcut, ancak Adalet ve Kalkınma Partisi sayfası Türkiye'deki siyasi partiye bağlı, çünkü Türkçe'de ilk akla gelen parti Türkiye'deki AKP. Anlam ayrım yönergemiz "Irak terimi üzerinden örneklendirilebilir. Irak denince, ülke olan Irak öbür anlamlardan daha çok tanındığı için ana anlamdır ve Irak başlığı altında ülke olan Irak anlatılacaktır. (...) Sonuçta ırak denince akla ilk olarak uzak anlamı gelmemektedir." diyor, burada da uygulanması doğru olur.--Khutuckmsj 20:12, 31 Ekim 2011 (UTC)
Adlandırma, Taşıma
"Türk Kurtuluş Savaşı" adı üzerinde yeterince uzlaşı var gibi gözüküyor. İtiraz yoksa maddeyi üç gün sonra buraya taşıyacağım.--Khutuckmsj 16:33, 9 Kasım 2011 (UTC)
- Maddeyi taşıdım.--Khutuckmsj 22:46, 12 Kasım 2011 (UTC)
- Kafa sayımı yaptık yani. Eyvallah.--Rapsar da ne ki? 08:39, 13 Kasım 2011 (UTC)
- oysa başa da "Bu bir oylama değildir, toplulukça en çok kabul gören ismi belirlenmesi için bir yoklamadır. En çok istenen ismin madde adı olması mecburi değildir. diye yazılmıştı değil mi? :( --ki bl 10:09, 13 Kasım 2011 (UTC)
- Ben de gittim en az desteklenen, üzerinde en az fikir birliği olan ismi madde adı yaptım? Bürokropediyi abartmayalım, üstteki tartışmaya bakan aklı başında her insan topluluğun istediği ismin şu anki isim olduğunu kabul eder, 2 haftadır tartışma sayfasına uğrayan yok, madde adını da üç gün içinde değiştireceğimi yazdım.--Khutuckmsj 13:13, 13 Kasım 2011 (UTC)
- topluluğun istediği isim, vikipedinin ilkelerine ters düşüyorsa ne yapacağız? yumuşak karın ve esas sorulması gereken soru bu.. --ki bl 19:15, 13 Kasım 2011 (UTC)
- 30 dildeki Wiki'nin kurallarıyla bizimki çok farklı değilse, söz konusu durumla burada karşılaşmamız söz konusu değil. Topluluğun istediği isimde ilkelere ters bir durum yok, yine de bu tip bir yanlış anlaşılmaya karşı maddeye böyle bir açıklama ekledim.--Khutuckmsj 19:45, 13 Kasım 2011 (UTC)
- topluluğun istediği isim, vikipedinin ilkelerine ters düşüyorsa ne yapacağız? yumuşak karın ve esas sorulması gereken soru bu.. --ki bl 19:15, 13 Kasım 2011 (UTC)
- Ben de gittim en az desteklenen, üzerinde en az fikir birliği olan ismi madde adı yaptım? Bürokropediyi abartmayalım, üstteki tartışmaya bakan aklı başında her insan topluluğun istediği ismin şu anki isim olduğunu kabul eder, 2 haftadır tartışma sayfasına uğrayan yok, madde adını da üç gün içinde değiştireceğimi yazdım.--Khutuckmsj 13:13, 13 Kasım 2011 (UTC)
- oysa başa da "Bu bir oylama değildir, toplulukça en çok kabul gören ismi belirlenmesi için bir yoklamadır. En çok istenen ismin madde adı olması mecburi değildir. diye yazılmıştı değil mi? :( --ki bl 10:09, 13 Kasım 2011 (UTC)
- Kafa sayımı yaptık yani. Eyvallah.--Rapsar da ne ki? 08:39, 13 Kasım 2011 (UTC)
ABD
Amerika sadece gemi ve malzeme gonderiyordu. Ama ABD ordusu girmedi Anadoluya ve savasmadi ondan ABD'nin savasan tarafindan kaldirilmasi gerekiyor bence. Saygilar (Central Data Bank TR 18:17, 23 Şubat 2012 (UTC))
- Siz bunu yazdığınızda var mıydı bilemiyorum ama Samsun Bombardımanı maddesini okuyun bir zahmet. Gemiden top atılınca savaşa katılınmış olmuyor mu? Saygılar. E4024 (mesaj) 13.40, 27 Ekim 2019 (UTC)Yanıtla
Acil Değişiklik
Aralarında Mustafa Kemal Paşa'nın etkisinde olan Minber gazetesi de dahil olmak üzere İstanbul basını mütarekeyi sevinçle karşıladı.
Bu bilgi kim tarafından eklenmişse derhal kaynak belirtilmesini, aksi takdirde ivedilikle silinmesini talep ediyorum. Savarona1 (mesaj) 09:36, 19 Mayıs 2012 (UTC)
- Çok haklısınız, kaldırdım ifadeyi. Alttaki "özet" kutucuğuna gerekçesini de yazarak siz de kaldırabilirdiniz :) Teşekkürler.--RapsarEfendim? 10:25, 19 Mayıs 2012 (UTC)
- Türk Kurtuluş Savaşı başlığının Kurtuluş Savaşı (1919-1922) ya da Kurtuluş Savaşı (Türkiye) olarak değiştirilmesi uygundur.
- Önceki oylama (Burası) nın sorunlu ve sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Ve t arafsız ansiklopedi olan (daha doğrusu öyle öngörülen) Türkçe Vikipedi için daha uygun başlığın seçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Önceki oylamadaki sorunlar kısaca (belki uzunca) şöyledir:
- 30 dilde daha bu madde var; bu dillerden alfabesini okuyabildiğim 21'inde 29'unda (sadece Japonca hariç) madde ad "Türk Kurtuluş Savaşı" veya türevi. başlıca gerekçesi olarak gösterildi. O zaman, 72 dilde daha bu madde var; bu dillerden 71'inde (sadece Japonca hariç) madde ad "Ermeni Soykırımı" veya türevi. gerekçesi de geçerli sayılması gerekirdi. Aynı şey Yunan İsyanı/Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması içinde söylenebilir. Zira diğer dillerde ("Yunan Devrimi" diyen bazı istisnalar hariç) Yunan Bağımsızlık Savaşı ve türevi kullanılmaktadır. Bence, dillerine göre adlandırmanın farklı olması normaldır. Bu tür gerekçesini geçersiz saymamız lazım.
- "Cezayir Kurtuluş Savaşı" ve "Bangladeş Kurtuluş Savaşı" adları kullanılmış. diyor. Fakat Bangladeş de Cezayir de ülkenin adı. TÜrk bir ülkenin adı değildir. Ayreten maddeye dipnot olarak Türk Kurtuluş Savaşı adı Türk etnisitesinden ziyade, Türkiye'yi belirtmek için kullanılmaktadır. gibi kaynaksız yorum eklenmektedir.
- ÖNEMLİ NOT: Bu bir oylama değildir diye kalın harf ile vurgulandığı halde kafa sayımıyla dışarıdan bakıldığında (ben yoktum ondan) kapatırılmış gibi görünüyor.
- Teklif eden kişinin tartışmayı bizaat sonlandırarak başlığını değiştirmiş olması hiç adil değildir.
- Yaygınlık açısından google books araması sonucuna bakıldığında, Kurtuluş Savaşı 'nın diğerlere muazzam fark attığı anlaşılıyor.
- "Türk Kurtuluş Savaşı" (Türk lü Kurtuluş Svaşı) 174 hits
- "Türk İstiklâl Harbi" (Türk lü İstiklâl Harbi) 139 hits
- "İstiklâl Harbi" -"Türk İstiklâl Harbi" (Türk süz İstiklâl Harbi) 321 hits
- "Kurtuluş Savaşı" -"Türk Kurtuluş Savaşı" (Türk süz Kurtuluş Savaşı) sayamıyor.
- Görüldüğü gibi en çok bilinen adının Kurtuluş Savaşı olduğu herkesçe kabul edilir. O yüzden Kurtuluş Savaşı ile başlanması okurlar için avantaj olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Türk kelimesinin muğlaklığı üzünden okurlar farklı anlamları çıkarabilirler. Dolayısıyla tarafsızlık ilkesi açısından da başlığın başında kullanılmaması avantajımız olacaktır.
- Ve benim birinci teklifim Kurtuluş Savaşı (1919-1922)'dir. 1919 ile 1922 yılları arasında savaşılan diğer kurtuluş savaşı olmadı. Bİrde böylece Türk Kurtuluş Savaşı adı Türk etnisitesinden ziyade, Türkiye'yi belirtmek için kullanılmaktadır. gibi özgün araştırmaya dayalı ifadenin eklenmesine de gerek kalmayacaktır. İletişim Yayınları'ndan çıkan Ahmet Yıldız'ın Ne Mutlu Türküm Diyebiline adlı kitabını okuyan herkes (okumamış olanlar da okurlarsa) buradaki Türk kelimesinin Türkiye'yi belirtmek için kullanılmadığını rahtalıkla anlamışlardır. Sakarya öncesi, Büyük Millet Meclisi, 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi adını almıştı. Yani Türkiye. Fakat Sakarya sonrası, TBMM hükûmeti, Büyük Millet Meclisi Ordusu (the Army of the Grand National Assembly) kazanmaya başladığında ve kazandıkça Türk milleti, Türklük kavramlarını vurgulamıştır. Kısaca böyle şeyler anlatılıyor kitapta.
Takabeg ileti 23:47, 10 Haziran 2012 (UTC)
- O tartışmada olmadığım için fikrimi belirteyim. Modern Türkçe kullanım (Kurtuluş Savaşı) doğal olarak yaygın olmakla birlikte bence en uygun isim İstiklâl Harbi'dir. Zira bu savaşın özel adıdır, başka bir maddenin bu şekilde adlandırılması mümkün değildir, bol kaynaklıdır ve TBA açısından da sorun teşkil etmemektedir.--Abuk SABUK msj 19:26, 12 Haziran 2012 (UTC)
Yani Kurtuluş Savaşı (1919-1923) mü olsun. Google'a bakılırsa bu biraz viki icadı olacak gibi.--Makedon (mesaj) 21:02, 12 Haziran 2012 (UTC)
- Parantezli bir şey olmasın, İstiklal Harbi daha iyi. --Berm@nyaİleti 21:09, 12 Haziran 2012 (UTC)
- Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanması gibi başlıklar "Viki icadı" sayılabilir ama Kurtuluş Savaşı + parantez'in "Viki icadı" sayılamaz. Takabeg ileti 03:04, 14 Haziran 2012 (UTC)
Parantez sorun değil kanaatimce ama neden ihtiyaç duyuluyor ki? Zaten "Kurtuluş Savaşı" bu maddeye yönlendirilmiş. Yaygın olan da buysa direkt parantezsiz kullanalım.--Sayginerv-posta 21:11, 12 Haziran 2012 (UTC)
- Kurtuluş Savaşı (1919-1923) çok zorlama bir adlandırma. Madde adının uygun olduğunu düşünüyorum. "Türk" kelimesine takılanlar için de zaten daha 3. kelimenin ardından bir not var. Aslında dile en uygun adlandırma "Kurtuluş Savaşı", Türkçe konuşan insanların %99.9'u "Kurtuluş Savaşı" dediğimizde Türk Kurtuluş Savaşı'nı düşünecektir.--Khutuckmsj 21:12, 12 Haziran 2012 (UTC)
- Yukarıda da bahsettiğim gibi o notun kendisi VP:ÖAYV açısından sakıncalı. Takabeg ileti 02:34, 13 Haziran 2012 (UTC)
- Ve o kadar da zorlama diyemeyiz. Çünkü
- Kurtuluş Savaşı (1919-1923) 3 hits
- Kurtuluş Savaşı (1919-1922) 9 hits
- Yani piyasada bulunur. Takabeg ileti 06:49, 14 Haziran 2012 (UTC)
- Ben de "(1919-1923)" kullanımının zorlama olduğunu düşünüyorum. Türkiye veya sade ismi tercih ederim. İstiklal Harbi ise zaten Kurtuluş Savaşı'nın eski dildeki adı. O halde savaş kelimesinin yerleşmesinden önce yapılan tüm savaşları harp olarak değiştirelim. Aynı mantık.--RapsarEfendim? 21:43, 12 Haziran 2012 (UTC)
- Sadece bu maddeden bahsediyorum. Ayrıca kurtuluş sözcüğü istiklal sözcüğünün karşılığı değil. Aynı mantık olsaydı Fetret Devrini de Aralık Devri yapmamız gerekirdi. Burada sorunumuzu çözecek bir özel isim var. Parantezsiz Kurtuluş Savaşı'na ben de destek veririm. O da özel isim zira diğer kurtuluş savaşları adları Vikipedi icadı.--Abuk SABUK msj 22:36, 12 Haziran 2012 (UTC)
- Zaten maddenin ilk adı buydu, sonra on tur zorlama şeylere değiştirdik :) AKP örneğinde olduğu gibi burada da Türkçe'de özel ad olan Kurtuluş Savaşı adını kullanmamız en doğrusu, ikinci tercih şu anki kullanımdır.--Khutuckmsj 05:55, 14 Haziran 2012 (UTC)
- 93 Harbi diye bir maddemiz var. O maddeye bakarak tüm savaş maddelerini harp diye mi değiştirdik? --Berm@nyaİleti 11:27, 14 Haziran 2012 (UTC)
Mevcut isim baslik uzerinde bir sorun goremiyorum. Net bir sekilde konuyu ifade ediyor.--Qwl ye yaz 17:50, 9 Şubat 2014 (UTC)
Yanlış bilgilerle dolu.
Sanırım bu başlığı yazan arkadaşlar ve eklemeler yapanlar ya bilgisiz ya okuduklarını gerçekleri saptıracak hayallerle yorumlayıp safsatalarla harmanlayıp buraya aktarmışlar. En çok şaşırtan da M.Kemal Paşa'nın Halep ve Şam'da kaybedilen Taarruz niteliği taşıyanKanal Cephesi'nin devamı olan savunma temelli Irak Cephesi'nde Yıldırım Orduları Komutanı olarak belirtmesi. Evet! Mustafa Kemal Paşa o cephede görev almıştır fakat komutanlığı Halep ve Şam'ın kaybedilmesinden sonradır. Alman meraşal Otto Liman von Sanders bu mevkilerin kaybedilmesi sonrası İstanbul Hükümeti tarafından görevden alınmıştır. Yok yanlış diyorsanız. O zaman sözlük tamamen hatalı http://tr.wikipedia.org/wiki/Y%C4%B1ld%C4%B1r%C4%B1m_Ordular_Grubu verdiğim linkte Sanders Paşa'nın görevden alınma tarihi ve M.Kemal Paşa'nın komutan olarak atanması yazıyor. Bence Vikipedi Tarihi olayların sözlüğü olmamalı. Bu işi tarihçilere bırakmalı. Tarihi yalan yanlış yazanların ve yalan bilgi yuvacığının -zannımca ekşisözlük gibi şekil aldığını düşünüyorum.- bu işlevinin sona erdirililmesini talep ediyorum.
Çerkes Ethem Meselesi
Çerkes Ethem hiçbir zaman hainlik yapmamıştır. Silahları teslim etmesinin sebebi ise cephane ve yiyecek sıkıntısıdır.Hem hain olsa bile Kuva-yı Milliye gibi bir teşkilatı ancak aklı başında ve güvenilir biri yöneltebilir. Fakat ilk bölümde Çerkeş Ethem ve adamları İngilizler ile aynı safta gösteriliyor.Arz ederim.
(Not:Hain olsa idi esaret yıllarında İngilizler tarafından koruma altına alınırdı.) Üzgünüm Ad Veremem (mesaj) 14:58, 4 Nisan 2016 (UTC)
Madde Başlığı Taraflı ve Gerçek Dışıdır
Bugün Kurtuluş Savaşı olarak adlandırılan savaşa savaşın yapıldığı yıllarda "Cidali Millî" deniyordu. Meclis tutanaklarında ve gazetelerde bu şekilde geçer. Türk Kurtuluş Savaşı adlandırması ulus devlet kurulduktan çokça sonra verilen bir adlandırmadır. Bu adlandırma ansiklopedik kurallara aykırıdır. Ders kitaplarında bile sadece Kurtuluş Savaşı olarak geçmektedir. İslam Ansiklopedisi'nde savaşa Millî Mücadele denilmektedir. Savaşa savaşın yaşandığı anda ne deniyorsa o ad verilir. Bu isim de Cidali Milli'nin sadeleştirilmiş hali olan Millî Mücadele'dir. Başına Türk adını koymak o günkü savaşın ruhuna ve yapısına aykırıdır. --Nushirevan11 (mesaj) 17:27, 13 Aralık 2016 (UTC)
- "Savaşa savaşın yaşandığı anda ne deniyorsa o ad verilir." Bu VP'de üzerinde oydaşma sağladığımız bir formül mü? Nerede yazıyor? --E4024 (mesaj) 07:13, 14 Aralık 2016 (UTC)
- @E4024 Savaşı bizzat yapanlar yaşayanlar bu savaşa milletçe mücadele edildiği için "Millî Mücadele" demişler. İslam Ansiklopedisi'nde de bu şekilde geçiyor. Wikipedia da görüş birliği sağlanarak her maddenin ismi değiştirilse ansiklopedik bilgi mefhumu hiç olur. Üzerinde görüş birliği sağlanan bir formül olup olmaması bir yana "Savaşa savaşın yaşandığı anda ne deniyorsa o ad verilir." cümlem bana göre mantıkî ve realiteye uygun bir gerekçedir. Kusura bakmayın söylemeden geçemeyeceğim 'oydaşma' kelimesi kadar çirkin bir kelime daha duymamıştım. Saygılar. --Nushirevan11 (mesaj) 18:33, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Şimdi ben mi yanlış anlıyorum yoksa sizmi yanlış anlatıyorsunuz O dönemde savaşın ismi neyse onu mu koyacağız madde adına? Öyle aslında yaparsak taraflı olur çünkü savaş tek kişiyle yapılmaz atıyorum Osmanlı-İngiliz savaşında Osmalılar "Osmanlı-İngiliz Cengi" der İngilizlerse "Ottoman-English War" der biz bu durumda ne yapacağız peki? Dikkatli incelerseniz 49 dilde de madde adı Türk Kurtuluş Savaşı bu 49 dilden 10-11 tanesi Müslüman dili wikisi neden onlarda kendi İslam ansiklopedilerinden baz almıyor madde adını? Ders kitaplarda sadece Kurtuluş Savaşı geçmesi hiç bir şeyi değiştirmez çünkü o konular ilkokul çağı konuları ilkokul çocuğuna nasıl öğretsinler Çocuklar bu savaşın adı Türk Kurtuluş Savaşıdır çünkü ayrıyetten 30 milletinde kendi Kurtuluş Savaşı olduğu için böyle Bir isim koyduk kusura bakmayın diyip daha çocukları küçük yaştan sıksınlar mı? Siz burada ırkçı bir tutum sergiliyorsunuz eğer TÜRK adından rahatsız oluyorsanız okumayın. Ayrıca Maddenin adı da hiçbir politika ve yönergeye aykırı değildir --By erdo can • msj 19:10, 14 Aralık 2016 (UTC)
- @By erdo can Meseleyi Türk adından rahatsız oluyorsuna getirmek işi kahvehane muhabbetine çevirmektir. Konunun Türklükle zerre alakası yok. Zaten Türk'üm. Bana göre bu tanım yanlıştır. İlkokuldan üniversiteye kadar hiçbir kitapta Türk Kurtuluş Savaşı adlandırmasını okumadım duymadım. İngilizler de savaşa başka ad veriyor bu durumda ne yapacağız suali gülünç bir sualdir çünkü Türkçe ansiklopedi Türk milletinin dil ve zihin dünyasında oluşmuş adlandırmaları tanımlamaları aksettirmektedir. İyi çalışmalar. --Nushirevan11 (mesaj) 23:38, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Şimdi ben mi yanlış anlıyorum yoksa sizmi yanlış anlatıyorsunuz O dönemde savaşın ismi neyse onu mu koyacağız madde adına? Öyle aslında yaparsak taraflı olur çünkü savaş tek kişiyle yapılmaz atıyorum Osmanlı-İngiliz savaşında Osmalılar "Osmanlı-İngiliz Cengi" der İngilizlerse "Ottoman-English War" der biz bu durumda ne yapacağız peki? Dikkatli incelerseniz 49 dilde de madde adı Türk Kurtuluş Savaşı bu 49 dilden 10-11 tanesi Müslüman dili wikisi neden onlarda kendi İslam ansiklopedilerinden baz almıyor madde adını? Ders kitaplarda sadece Kurtuluş Savaşı geçmesi hiç bir şeyi değiştirmez çünkü o konular ilkokul çağı konuları ilkokul çocuğuna nasıl öğretsinler Çocuklar bu savaşın adı Türk Kurtuluş Savaşıdır çünkü ayrıyetten 30 milletinde kendi Kurtuluş Savaşı olduğu için böyle Bir isim koyduk kusura bakmayın diyip daha çocukları küçük yaştan sıksınlar mı? Siz burada ırkçı bir tutum sergiliyorsunuz eğer TÜRK adından rahatsız oluyorsanız okumayın. Ayrıca Maddenin adı da hiçbir politika ve yönergeye aykırı değildir --By erdo can • msj 19:10, 14 Aralık 2016 (UTC)
- @E4024 Savaşı bizzat yapanlar yaşayanlar bu savaşa milletçe mücadele edildiği için "Millî Mücadele" demişler. İslam Ansiklopedisi'nde de bu şekilde geçiyor. Wikipedia da görüş birliği sağlanarak her maddenin ismi değiştirilse ansiklopedik bilgi mefhumu hiç olur. Üzerinde görüş birliği sağlanan bir formül olup olmaması bir yana "Savaşa savaşın yaşandığı anda ne deniyorsa o ad verilir." cümlem bana göre mantıkî ve realiteye uygun bir gerekçedir. Kusura bakmayın söylemeden geçemeyeceğim 'oydaşma' kelimesi kadar çirkin bir kelime daha duymamıştım. Saygılar. --Nushirevan11 (mesaj) 18:33, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Bu mantıkla "I. Dünya Savaşı" adı yanlış sanırım, daha ikincisi çıkmadan bu adla anmadıkları için... Vikipedi'deki madde adlandırmalarında doğru olan adlar arasında yaygın olan kullanım seçilir temelde. Aslında en yaygını "Kurtuluş Savaşı"dır yalnızca da neyse...--RapsarEfendim? 22:10, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Güzel bir noktaya değindiniz Rapsar. O dönemde Harb-i Umumi deniyormuş. --Neolegen (mesaj) 22:34, 14 Aralık 2016 (UTC)
- @Rapsar Dünya Savaşı'nın ikincisi olduğu için mecburen karışma olmasın diye I. diye belirtilir. Kimse Gülbahar Hatun'a zamanında II. Gülbahar Hatun demiyordu. Bugün II. Gülbahar Hatun yazmamızın sebebi aşikar. Harbi Umumi genel savaş demektir. Genelden kasıt Dünya. Dünya Savaşı Genel Savaş tabirine çok yakın ve aynı manaya geliyor. Bugün Millî Mücadele tabiri Kurtuluş Savaşı tabiri kadar çok olmasa da kullanılır. Cidali Millî tabirinin bugün sadeleştirilmiş ve kullanılan en yakın ifadesi Millî Mücadele'dir. Tabi ki sizin(Rapsar) de haklılık payınız var. İyi çalışmalar. --Nushirevan11 (mesaj) 23:38, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Ona gelince öyle buna gelince böyle olmaz bu şeyler. Ben size izlediğimiz yolu yukarıda söyledim. Dolayısıyla "o dönem nasıl adlandırılıyorsa öyle olmalı" gibi bir argümanı kabul etmiyoruz, tartışmamız dahi lüzumsuz gözüküyor. Değerli vaktinizi daha önemli konularla geçirmeniz herkesin ve buranın hayrına olacaktır.--RapsarEfendim? 07:56, 15 Aralık 2016 (UTC)
- @Rapsar Dünya Savaşı'nın ikincisi olduğu için mecburen karışma olmasın diye I. diye belirtilir. Kimse Gülbahar Hatun'a zamanında II. Gülbahar Hatun demiyordu. Bugün II. Gülbahar Hatun yazmamızın sebebi aşikar. Harbi Umumi genel savaş demektir. Genelden kasıt Dünya. Dünya Savaşı Genel Savaş tabirine çok yakın ve aynı manaya geliyor. Bugün Millî Mücadele tabiri Kurtuluş Savaşı tabiri kadar çok olmasa da kullanılır. Cidali Millî tabirinin bugün sadeleştirilmiş ve kullanılan en yakın ifadesi Millî Mücadele'dir. Tabi ki sizin(Rapsar) de haklılık payınız var. İyi çalışmalar. --Nushirevan11 (mesaj) 23:38, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Bu başlık neden açıldı ki zaten eski tartışmalara ve arşivlere bakılınırsa bu konu üzerinde defalarca tartışılmış son nokta olarak bu isimde karar kılınmış. Sayın @Nushirevan11.--By erdo can • msj 14:54, 15 Aralık 2016 (UTC)
- Güzel bir noktaya değindiniz Rapsar. O dönemde Harb-i Umumi deniyormuş. --Neolegen (mesaj) 22:34, 14 Aralık 2016 (UTC)
- Mantıksız bir öneri, ama yine de eklemek istedim; Kurtuluş Savaşı denilmiyordu çok doğru bir söylem değil. Dönemin Meclis tutanaklarına bakılırsa İstiklâl Harbi ifadesinin kullanıldığı görülebilir. Zaten savaş sırasında kurulan mahkemelere İstiklâl Mahkemeleri, savaş sonrasında dağıtılan madalyalara da İstiklâl Madalyası denilmiştir. Bir kaynakta Milli Mücadele adının benimsenmesi yalnızca bu adın kullanıldığını göstermez. --Neolegen (mesaj) 16:48, 15 Aralık 2016 (UTC) --16:50, 15 Aralık 2016 (UTC)
- @Neolegen İstiklal Harbi Bağımsızlık Savaşı demektir. Kurtuluş Savaşı tabiri de kullanılmış olabilir ancak Millî Mücadele bana göre en doğru tabirdir. Çünkü milletçe bir mücadele verilmiştir. Ulus Devlet kurulmadan önceki savaşı Türk Kurtuluş Savaşı olarak tanımlamak bana garip geldi. Sizlerin de haklılık payı var. Ben mutlak doğruyum demiyorum. Kurtuluş Savaşı veya İstiklal Harbi de denebilir ancak başındaki Türk takıntısı sonradan ilave edilmiş günün ruhunu ve yapısını yansıtmayan Ulus Devlet bakış açısıdır. Sadece bunu demek istedim. Türk takısını koymak büyük hatadır demiyorum çünkü Osmanlı için de yabancılar Türk İmparatorluğu tabirini kullanmışlardır. Biraz aşırıya kaçtım. İyi çalışmalar. --Nushirevan11 (mesaj) 19:16, 15 Aralık 2016 (UTC)
bu maddenin adı konuşulurken 'kurtuluş savaşı' yerine 'türk kurtuluş savaşı'nın tercih edilmesinin nedeni, dünyada başka kurtuluş savaşlarının da olmasıydı. bu durumlarda parantez kullanımı öne çıkıyor ama burada böyle bir çözüm bulunmuş demek ki. 'milli mücadele' vb eski isimler üzerinde konuşarak vakit kaybına gerek yok ama belki yalın 'kurtuluş savaşı' seçeneği üzerine bir fikir alışverişi yapılabilir hızlıca. --kibele 08:47, 16 Aralık 2016 (UTC)
- Aslında Google Fight ile madde adını belirlemeye hiç sıcak bakmam ama yine de şöyle iki bağlantı vereyim. Akademik kaynaklarda Kurtuluş Savaşı ifadesi (Türk Kurtuluş Savaşı da dahil olmak üzere) 6.910 sonuç verirken[2] Millî Mücadele ifadesi 6.860 sonuç veriyor[3]. (İstiklâl Harbi aramasında bin küsur içerik çıkıyor.) Neden Kurtuluş Savaşı adı diğerlerine nazaran ezici çoğunlukla daha yaygınmış ve tartışılması gereksizmiş gibi bir ortam oluşmuş anlamadım. (Kullanıcının öne sürdüğü gerekçe bir anlam ifade etmiyor, orası ayrı.) Ayrıca TDV İslâm Ansiklopedisi'ne ek olarak Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi'nde de ilgili madde adı Millî Mücadele olmakla beraber Türkler Ansiklopedisi'ndeki yazarlar da makalelerinde bu adı tercih etmişler. --Cobija (mesaj) 14:28, 21 Aralık 2016 (UTC)
Ortaöğretim seviyesinde daha yalın ve çağdaş kelimeler kullanılmasından dolayı zihinlerde böyle yer etmiş olabilir tabii fakat akademik seviyede durum farklı. Ayrıca ekleyeyim: Kitap aramalarında da Millî Mücadele adı Kurtuluş Savaşı'ndan yaklaşık 25 bin fazla sonuç veriyor. Bu durumda madde adının Kurtuluş Savaşı ya da Türk Kurtuluş Savaşı (en olmaması gereken adlandırma bu zaten) değil Millî Mücadele olması gerektiği ortada. --Cobija (mesaj) 17:08, 21 Aralık 2016 (UTC)
- Yalnız burada Millî Mücadele savaş değil, savaşı da kapsayan bir dönem olarak tanımlanmış. Bu tanımlama bence daha mantıklı. Madde de savaşla ilgili olduğundan Kurtuluş Savaşı isminin sürdürülmesi daha iyi olabilir. Zaten Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele'nin değil İstiklal Harbi'nin çağdaş karşılığı. Sizin bulduğunuz kaynaklar nasıl tanımlamışlar. Genel olarak dönemi mi ele alıyorlar, yoksa sadece savaştan mı bahsediyorlar? --Neolegen (mesaj) 22:59, 21 Aralık 2016 (UTC)
Yalnızca savaş değil derken? Zaten Samsun'a çıkıştan Lozan'a değin tüm süreç isterseniz Millî Mücadele, isterseniz Kurtuluş Savaşı, isterseniz de İstiklâl Harbi deyin bu maddenin konusudur. Yani yalnızca muharebeler değil tamimler, kongreler vs. dahil olmak üzere örgütlenme süreci de maddede işlenmeli. Yapılan tanımlar farklı ya da hatalı değil, madde eksik. --Cobija (mesaj) 19:33, 22 Aralık 2016 (UTC) -19:56, 22 Aralık 2016 (UTC)
- Şimdi maddeye bir göz gezdirdim de zaten genel olarak dönem işlenmiş. Millî Mücadele adı bu madde için daha isabetli olabilir. Aslında Kurtuluş Savaşı da ayrı bir maddede işlense daha iyi olur. Yeterince önem arz eden bir konu. --Neolegen (mesaj) 19:42, 22 Aralık 2016 (UTC) Dediğiniz gibi birbirinden de çok ayrılabilecek kavramlar değil. --Neolegen (mesaj) 20:55, 22 Aralık 2016 (UTC)
Aynı şey zaten, Kurtuluş Savaşı=Millî Mücadele=İstiklâl Harbi. Eşanlamlı. Kaldı ki cephelerin de ayrı ayrı maddesi var. --Cobija (mesaj) 20:25, 22 Aralık 2016 (UTC)
- Kurtuluş Savaşı olarak adı değiştirilemiyorsa bu haliyle kalması daha iyi. Milli Mücadele, İstiklal Harbi gibi zorlama başlık bulmaya gerek yok. Zaten geçmişte de tartışılmış ve mevcut haline karar kılınmış.--Muratero 17:43, 2 Ocak 2017 (UTC)
- Neye göre "zorlama"? Akademik kullanımda hemen hemen aynı olsalar da Türk Kurtuluş Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ayrı ayrı aratıldığında Millî Mücadele daha fazla sonuç veriyor. Kitap aramalarında keza yaygınlık farkı bariz. Ansiklopedik kullanımlar da bu yönde. Şu halde daha yaygın olan nasıl zorlama oluyor, zorlamanın tanımı nedir burada? Fikir beyan ederken nesnel yorum yapalım. Daha evvelki tartışma da zaten kaynak taramasından ziyade bence böyle olsun tartışması, o da hiç mi hiç nesnel değil. --Cobija (mesaj) 20:03, 2 Ocak 2017 (UTC)
- Fazla uzatmaya gerek yok, Sizin önerinize karşıyım. 2011 yılında tartışılmış ve öneriler gelmiş sonuç olarak "Topluluk Kararıyla" maddeye bu ad verilmiş. 2012 yılında da bazı görüşler bildirilmiş, sonra 2016 yılında yeniden tartışma açılmış. Ve kendinizde geçmişteki topluluk kararını neye göre görmezden görüyorsanız sadece 11 günlük tartışma sonucu ortada net bir fikir birliği de yokken "Şurada öne sürdüklerime karşı bir fikir yoksa taşıyalım" diyerek maddeyi taşımaya çalışıyorsunuz. Bari vikipedistleri köy çeşmesinde haberdar ederek böyle bir tartışmanın olduğundan haber etseydiniz de daha fazla bir katılım olmasına gayret etseydiniz. Bazı madde adları 3-5 kişiyle 1-2 haftada değiştirilmesi sıkıntı oluşturabilir. --Muratero 06:09, 6 Ocak 2017 (UTC)
- Burada kafa sayımı yapmıyoruz, fikir ortaya koyuyoruz. Ortaya fikir koyun, ben itiraz ediyorum demenin bir kıymeti harbiyesi yok. Şu sebeplerden taşınmalı, şu sebeplerden bu adlandırma sorunlu diyorum herhangi bir cevap vermiyorsunuz. Şu sebeplerden 2011 yılındaki "topluluk kararı" sorunlu diyorum yine bir cevap yok. O zaman böyle bir yola gidilmiş ancak bugün aynı şekilde bir "topluluk kararının" yinelenmesi mümkün değil. STT'de gören çok ama fikir ortaya koyan yok, kimseye zorla yorum yaptırma gibi bir lüksümüz de yok. Yine dediğim gibi nesnel yorum yapalım, yapmayacaksak bile "fazla uzatmaya gerek yok" gibi gereksiz yorumlardan kaçınalım. Ortaya sağlıklı bir zıt gerekçe koyamıyorsanız "uzatmanın manası yok". --Cobija (mesaj) 07:44, 6 Ocak 2017 (UTC)
- Neye göre "zorlama"? Akademik kullanımda hemen hemen aynı olsalar da Türk Kurtuluş Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ayrı ayrı aratıldığında Millî Mücadele daha fazla sonuç veriyor. Kitap aramalarında keza yaygınlık farkı bariz. Ansiklopedik kullanımlar da bu yönde. Şu halde daha yaygın olan nasıl zorlama oluyor, zorlamanın tanımı nedir burada? Fikir beyan ederken nesnel yorum yapalım. Daha evvelki tartışma da zaten kaynak taramasından ziyade bence böyle olsun tartışması, o da hiç mi hiç nesnel değil. --Cobija (mesaj) 20:03, 2 Ocak 2017 (UTC)
- Gerek "Kurtuluş Savaşı" gerekse "Millî Mücadele" adlarının doğru ve bayağı yaygın olduğu su götürmez gerçek. Zamanında da dedim, şimdi de diyorum, "Türk Kurtuluş Savaşı" ifadesi gereğinden fazla zorlama, bu iki isim kadar yaygın olmayan, İngilizce Vikipedi'den esinlenerek verdiğimiz bir adlandırma. İşin daha da gülünç yanı, "Kurtuluş Savaşı" sayfasının da buraya yönlendirilmesi. Madem yönlendirilecek, neden en yaygın ad olan "Kurtuluş Savaşı" direkt bu maddeye verilmiyor? Bu savaşın Türkçe literatürdeki yaygın adları belli (İstiklâl Harbi gibi kullanımlar da var elbet ama bu ikisi kadar yaygın olmadığından madde adı tartışmasına dahil edilmemeli, girişte yer verilmeliler ama). İngilizce bilenler bunun "The Kurtuluş Savaşı" şeklinde kullanıldığını da bilir. Zamanında sunulan argüman "başka kurtuluş savaşları da var (küçük harf kullandım, dikkat) onlar varken bu maddeyi sade adla bırakmak tarafsızlığa aykırı" gibi argümanlar sunmuştu. O günlerde de aktif bir kullanıcıydım, tartışma kültürümüzün ilerlediğine, günümüzde tecrübeli arkadaşların tecrübesiz olanlara yol gösterdiğine ve örnek olduğuna (hakarete varan yorumları ayırırsak) bizzat şahidim. 3-5 yıl önce farklı şekilde ilerleyebilecek tartışmalar, daha bilinçli kullanıcılarımız sayesinde daha doğru şekilleniyor. Neyse, şu an "Türk Kurtuluş Savaşı" adını savunan var mı? Ciddi argümanlarla gelen yok gibi ("sadece Türkler savaşmadı" gibi değil, "Türkçe akademik literatürde en az yukarıdaki iki isim kadar yaygındır" gibi). İki alternatifi kıyaslayınca, "Kurtuluş Savaşı" kullanımının daha yaygın olduğu (tekrar ediyorum, Millî Mücadele de gayet yaygın ama biz burada en yaygın, en bilinen adı arıyoruz) görülebiliyor:
- Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK
- Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK
- Sonuç olarak, anlam ayrımı sayfasını da incelediğimizde "Kurtuluş Savaşı" adıyla anılabilecek bir tek Bangladeş Kurtuluş Savaşı'nı görüyorum. Bu savaşın Türkçe literatürdeki ismini bilmiyorum, ama "Kurtuluş Savaşı" (Bangladeş kısmı olmadan) olarak adlandırılmaktaysa eğer, sayfa adı "Kurtuluş Savaşı (Bangladeş)" olabilir. Savaş Bengalcede de Muktijuddho (Kurtuluş/Özgürlük Savaşı) veya Shawdhinota Juddho (Bağımsızlık Savaşı) olarak biliniyormuş, bunu da belirtelim.--RapsarEfendim? 08:33, 6 Ocak 2017 (UTC)
- E iyi de nasıl Kurtuluş Savaşı Millî Mücadele'den daha yaygın? Haberler hariç diğer aramalarda Millî Mücadele daha fazla sonuç veriyor. Özellikle kitap aramalarında dramatik bir fark var. --Cobija (mesaj) 08:17, 7 Ocak 2017 (UTC)
- Arama sonuçlarında çıkan sonuç sayıları hatalı. Anlam veremedim. 16. sayfada bitiyor Millî Mücadele araması, Kurtuluş Savaşı ise 36'da.--RapsarEfendim? 10:42, 7 Ocak 2017 (UTC)
- @Rapsar'ın yorumuna katılıyorum. Kurtuluş Savaşı olarak değiştirilmelidir. --Nushirevan11 ☾★ 20:01, 3 Mart 2017 (UTC)
- Konuyla ilgili olarak #tarih'in Temmuz 2017 sayısında "Millî Mücadele ne zaman başladı, Kurtuluş Savaşı ne zaman bitti?" başlığıyla yayınlanan Ahmet Kuyaş'ın şu yazısı okunmalı: https://i.hizliresim.com/9dlR6k.jpg --Cobija (mesaj) 13:55, 30 Temmuz 2017 (UTC)
- Kurtuluş Savaşı diye okul kitaplarında okutulduğu doğru. Çünkü okullarda İsrail'in kurtuluşu için verdiği mücadele anlatılmıyor mesela ama eğer burada yorum yapıyorsak bunu bilmek zorundayız. İsrail'de kurtuluş/bağımsızlık savaşı yaptı. Şimdi siz eğer buraya Kurtuluş Savaşı yazarsanız, maddenin adını Kurtuluş Savaşı yaparsanız tek tek dünyada bağımsızlığı için savaşmış milletleri anlatmalı, alt başlıklara sokmalı ana madde diye bağlantı vermeli ve sonra Kurtuluş Savaşı (Türkiye) veya ne bileyim Bağımsızlık Savaşı (İsrail) gibi maddeler açmak zorundasınız. Eğer ad değişikliği olacaksa bu kesinlikle Milli Mücadele şeklinde olmalı. Yoksa bu ad iyi. Dünyada sadece bağımsızlık savaşı yapan biz değiliz. Milli Mücadele en doğru ad olacaktır.--Tuğkan (mesaj) 14:13, 30 Temmuz 2017 (UTC)
- Madde adının "Kurtuluş Savaşı" olarak değiştirilmesi tartışması karara bağlanmalı diye düşünüyorum.--Nushirevan11 Ⓜ 13:46, 17 Ağustos 2017 (UTC)
Ankara Hükûmeti'nin bayrağı
Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağına ilk kez 29 Mayıs 1936'da 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu ile nizam verildiğini biliyoruz. Bu tarihten önceki bayrağın, kabul edilen ölçülerde olmayıp Osmanlı İmparatorluğu'nun 1844'te kullanımına başlanan bayrağına çok benzediği yahut aynısı olduğu (zira o yıllarda konuyla ilgili kanun/standart yoktu) görülmektedir. Bir örnek: Atatürk'ün 1928'de çekilmiş bu fotoğrafındaki bayraklar. Tarihsel doğruluk için yapılması gereken şey, "{{bayraksimge|Sovyetler Birliği|1923}}" parametresinin mevcut olması gibi, bir "{{bayraksimge|Türkiye|1920}}" parametresinin oluşturulması ve Ankara Hükûmeti için Osmanlı bayrağının kullanılmasıdır. - Ullierlich 07:36, 27 Mart 2017 (UTC)
- Şimdiye kadar gözden kaçan bir noktaya değinilmiş. Diğer tartışma başlıklarında görüş bildiren etkin kullanıcıları yorumlarını paylaşmaları için pingliyorum: @Kibele, @Vikiçizer, @Rapsar, @Sadrettin. --Cobija (mesaj) 07:11, 11 Haziran 2017 (UTC)
- Çok iyi yakalanmış, tebrikler. Şablon:Ülke veri Türkiye'ye eklemek lazım. Ama bunun bir standardı, hangi bayrağın kullanıldığına dair kaynak var mı?--RapsarEfendim? 18:23, 11 Haziran 2017 (UTC)
Bir kaynak bulamadım. Şimdiki ince hilalli ve ufak yıldızlı bayrağın kullanılmış olması mümkün değil. Misal olarak görülmekte ki 1914'te olduğu gibi 1933'te de Osmanlı tarzı ay yıldızlı bayrak kullanılmış. Hele Ankara Hükûmeti'nin var olduğu, yeni bir bayrak tasarımının kabul edilmediği 1920-23 dönemi için bu yadırganamayacak bir olgudur. - Ullierlich 19:20, 11 Haziran 2017 (UTC)
- @Ullierlich, @Rapsar kaynağı yok ama şurada mevcut bayrağın 1936'dan itibaren kullanılmaya başlandığı bilgisi var. --Cobija (mesaj) 09:37, 22 Ağustos 2017 (UTC)
- O listenin bağlantısını buraya ekleyerek bana hatırlatmada bulunduğun için teşekkür ederim, @Cobija. Aylar önce incelerken rastlamıştım, dikkatimi çekmişti. - Ullierlich 10:46, 22 Ağustos 2017 (UTC)
Türk İstiklal Harbi serisi
TSK'nın sitesinde bu başlık adı altında ilgili yayınlar paylaşılmış. Hem ilgili olanlar görsün hem de alt kısımda "Ticari maksatlarla kullanılamaz." diye not düşülmüş, burada kullanabiliyor muyuz diye sormuş olayım. --𐰇𐱅𐰚𐰤 (mesaj) 18.24, 21 Temmuz 2019 (UTC)Yanıtla
- @Rapsar fikrin var mı, kullanabiliyor muyuz? --𐰇𐱅𐰚𐰤 (mesaj) 08.17, 22 Temmuz 2019 (UTC)Yanıtla
- @𐰇𐱅𐰚𐰤, parayla satılamayacağını belirtmişler yalnızca. İçeriğinin kamu malı olarak yayımlandığını söylememişler.--RapsarEfendim? 17.10, 22 Temmuz 2019 (UTC)Yanıtla
- Kamu malı zaten olamaz da ben o ek ifadeye yer verilmesini "kâr amacı gütmeyen amaçlar için kullanılabilir" şeklinde anladım.--𐰇𐱅𐰚𐰤 (mesaj) 21.03, 3 Ağustos 2019 (UTC)Yanıtla
Kürt Aşiretlerinin Bayrağı
Merhabalar ilk öncelikle şunu söylemek isterim ki Kurtuluş Savaşı zamanında bazı Kürt aşiretleri bize yardım etmiştir. Bunu belirttim ve bana geri dönüş olarak bayrağı Kürdistan Krallığı bayrağı yapmama yanlış olmuş demişler. Ama bu konunun El Ceizre cephesi kısmında bayrak anlatılırken yeşil üstüne kırmızı bir daire ve kırmızı dairenin içinde bir hilal var demişler. Ve ben de buna uygun olarak bayrağı koydum ama uygun görülmemiş. Gerekçe olarak o bayrağın Kürdistan Krallığına ait olmasıymış. Baktığımızda Kürdistan Krallığını yöneten kişiyle o cepheyi yöneten kişi aynı. Yani bayrak da aynı. Bu yaptıkları doğru mudur yanlış mı?
Suriye Arap Krallığı
Vikipedia da Türk Kurtuluş Savaşında Suriye Cephesi diye bir başlık varken neden Suriye Arap Krallığını ana sayfaya koyamıyoruz? Mavi Gözlü Kel (mesaj) 12.31, 16 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
- Kullanıcının değişikliğini onayladım çünkü onun da bahsettiği üzere bu konuya ilişkin bir madde var. – Aybeg 12.34, 27 Nisan 2020 (UTC)Yanıtla
Silip baştan yazmak
Maddenin çok büyük bir bölümü kaynaksız. Bu yüzden büyük silmeler yaparak maddenin yeniden yazılmasını öneriyorum ancak bu kadar büyük bir silmeyi kendi kararımla yapmam hoş olmayacağı için görüşlerinizi bekliyorum.--Visnelma (mesaj) 01.19, 20 Mart 2021 (UTC)Yanıtla
Giriş
@Nanahuatl Maddenin giriş kısmını düzenledim. Sence nasıl olmuş?--Visnelma (mesaj) 02.25, 20 Mart 2021 (UTC)Yanıtla
- İlk cümle çok detaylı olmuş diyecektim ki zaten ona dokunulmamış, biraz daha net bir tanım olsa daha iyi olur. Onun dışında bazı ifadelerde sübjektif/millî bakış açısı izleri görülebiliyor. Bir de biraz uzun olmuş, biraz daha kısılsa iyi olacaktır. NanahuatlEfendim? 05.17, 20 Mart 2021 (UTC)Yanıtla
Geri almam
Son değişikliğime istinaden yazayım; bir kişinin araştırmasında yaptığı tamamen öznel görüş bu maddeye o şekilde tanım olarak eklenemez. Bir sürü güvenilir ansiklopedi var, değil tanım olarak, içeriğinde bile böyle bir şey yazmamaktadır İstiklal harbi hakkında. Bunları buraya yazmak bile bana tuhaf geliyor... Oxford’u, Cambridge’i, Britannica’yı biraz karıştırın. Tarihi, gerçek tarihçilerden okuyun. Rica ediyorum. Dakmor Tojira 06.16, 29 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- @Esc2003, @Nanahuatl, @Laz @Chansey sizi de iznizle haberdar olmanız için pingliyorum. Bu normal bir şey değildir, bu şekilde ansiklopedi yazılmaz.--Dakmor Tojira 06.30, 29 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- Yapılan değişiklik şunun geri alınması, belirtelim de gözden kaçmasın. Kaynaktaki alıntı zaten aslında kaynağın nasıl bir bakış açısıyla yazıldığını ele veriyor bence. Ne demek "Kemalistlerin tanımıyla Kurtuluş Savaşı"? İşgal altındaki bir milletin/ülkenin bağımsızlığı hedeflenerek başlatılan savaşın kurtuluş/bağımsızlık gibi adlarla adlandırılmasından daha doğal bir durum yok. Ülke işgal edilmiş, bu durumdan kurtulma adına savaş başlatılmış. Bu savaş sırasında katliam, ayaklanma, etnik temizlik vs yaşanmışsa yaşanmıştır o durum başka, ancak bu madde onları konu almıyor; bu mücadeleyi konu alıyor. Ülke işgal edilmiş, "biz de etnik temizlik yapalım madem" diye bir girişim değil bu, bariz bir durum :)
İkinci olarak bu görüş, yanlışım yoksa yaygın olarak kabul edilen bir görüş değil. VP:TBA politikasının "Yersiz önem verme" başlığında "Görüş açılarını karşılaştıran maddelerde daha az kabul gören bakış açılarına daha popüler olanlar kadar çok yer verilmez ve çok az destek gören bakış açılarından da hemen hemen hiç söz edilmez" ifadelerinin ihlali olarak değerlendirilebilir diye düşünüyorum.--NanahuatlEfendim? 06.49, 29 Nisan 2021 (UTC) {cite book|title=The Making of Modern Turkey: Nation and State in Eastern Anatolia, 1913–1950|date=2011|language=en|p=121|publisher=Oxford University Press|quote=As such, the Greco‐Turkish and Armeno‐Turkish wars (1919–23) were in essence processes of state formation that represented a continuation of ethnic unmixing and exclusion of Ottoman Christians from Anatolia.|title-link=The Making of Modern Turkey|isbn=978-0-19-965522-9|last1=Üngör|first1=Uğur Ümit|author1-link=Uğur Ümit Üngör}}Yanıtla
- Kurtuluş Savaşı'nda etnik temizlik yapıldığı ve savaşın bu şekilde tanımlandığı akademide yaygın olan bir görüştür. İngilizce Vikipedi'de kullanıcı Buidhe'nin atıfta bulunduğu kaynakları paylaşıyorum.
- Kieser, Hans-Lukas (2007). A Quest for Belonging: Anatolia Beyond Empire and Nation (19th-21st Centuries) (İngilizce). Isis Press. s. 171. ISBN 978-975-428-345-7.
The Treaty of Lausanne in 1923 officially recognized the “ ethnic cleansing ” that had gone on during the Turkish War of Independence ( 1919 - 1922 ) for the sake of undisputed Turkish rule in Asia Minor .
- Avedian, Vahagn (2012). "State Identity, Continuity, and Responsibility: The Ottoman Empire, the Republic of Turkey and the Armenian Genocide". European Journal of International Law (İngilizce). 23 (3): 797–820. doi:10.1093/ejil/chs056. ISSN 0938-5428.
The ‘War of Independence’ was not against the occupying Allies – a myth invented by Kemalists – but rather a campaign to rid Turkey of remaining non-Turkish elements. In fact, Nationalists never clashed with Entente occupying forces until the French forces with Armenian contingents and Armenian deportees began to return to Cilicia in late 1919.
Geçersiz|doi-access=free
(yardım) - Kévorkian, Raymond (2020). "The Final Phase: The Cleansing of Armenian and Greek Survivors, 1919–1922". Astourian, Stephan; Kévorkian, Raymond (Ed.). Collective and State Violence in Turkey: The Construction of a National Identity from Empire to Nation-State (İngilizce). Berghahn Books. s. 165. ISBN 978-1-78920-451-3.
The famous 'war of national liberation', prepared by the Unionists and waged by Kemal, was a vast operation, intended to complete the genocide by finally eradicating Armenian, Greek, and Syriac survivors.
- Gingeras, Ryan (2016). Fall of the Sultanate: The Great War and the End of the Ottoman Empire, 1908-1922 (İngilizce). Oxford University Press. s. 288. ISBN 978-0-19-967607-1.
While the number of victims in Ankara’s deportations remains elusive, evidence from other locations suggest that the Nationalists were as equally disposed to collective punishment and population politics as their Young Turk antecedents... As in the First World War, the mass deportation of civilians was symptomatic of how precarious the Nationalists felt their prospects were.
- Kieser, Hans-Lukas (2018). Talaat Pasha: Father of Modern Turkey, Architect of Genocide. Princeton University Press. ss. 319–320. ISBN 978-1-4008-8963-1. Diğer özet.
Thus, from spring 1919, Kemal Pasha resumed, with ex- CUP forces, domestic war against Greek and Armenian rivals. These were partly backed by victors of World War I who had, however, abstained from occupying Asia Minor. The war for Asia Minor— in national diction, again a war of salvation and independence, thus in- line with what had begun in 1913— accomplished Talaat’s demographic Turkification beginning on the eve of World War I. Resuming Talaat’s Pontus policy of 1916– 17, this again involved collective physical annihilation, this time of the Rûm of Pontus at the Black Sea.
- Levene, Mark (2020). "Through a Glass Darkly: The Resurrection of Religious Fanaticism as First Cause of Ottoman Catastrophe: The thirty-year genocide. Turkey's destruction of its Christian minorities, 1894–1924, by Benny Morris and Dror Ze'evi, Cambridge, MA, and London, Harvard University Press, 2019, 672 pp., USD$35.00 (hardcover), ISBN 9780674916456". Journal of Genocide Research. 22 (4): 553–560. doi:10.1080/14623528.2020.1735560.
Ittihadist violence was as near as near could be optimal against the Armenians (and Syriacs) and in the final Kemalist phase was quantitively entirely the greater in an increasingly asymmetric conflict where, for instance, Kemal could deport “enemies” into a deep interior in a way that his adversaries could not..., it was the hard men, self-styled saviours of the Ottoman-Turkish state, and – culminating in Kemal – unapologetic génocidaires, who were able to wrest its absolute control.
- Levon Marashlian, "Finishing the Genocide: Cleansing Turkey of Armenian Survivors, 1920-1923," in Remembrance and Denial: The Case of the Armenian Genocide, ed. Richard Hovannisian (Detroit: Wayne State University Press, 1999), pp. 113-45: "Between 1920 and 1923, as Turkish and Western diplomats were negotiating the fate of the Armenian Question at peace conferences in London, Paris, and Lausanne, thousands of Armenians of the Ottoman Empire who had survived the massacres and deportations of World War I continued to face massacres, deportations, and persecutions across the length and breadth of Anatolia. Events on the ground, diplomatic correspondence, and news reports confirmed that it was the policy of the Turkish Nationalists in Angora, who eventually founded the Republic of Turkey, to eradicate the remnants of the empire's Armenian population and finalize the expropriation of their public and private properties."
- Shirinian, George N. (2017). Genocide in the Ottoman Empire: Armenians, Assyrians, and Greeks, 1913-1923 (İngilizce). Berghahn Books. s. 62. ISBN 978-1-78533-433-7.
The argument that there was a mutually signed agreement for the population exchange ignores the fact that the Ankara government had already declared its intention that no Greek should remain on Turkish soil before the exchange was even discussed. The final killing and expulsion of the Greek population of the Ottoman Empire in 1920–24 was part of a series of hostile actions that began even before Turkey’s entry into World War I.
- Adalian, Rouben Paul (1999). "Ataturk, Mustafa Kemal". Charny, Israel W. (Ed.). Encyclopedia of Genocide: A-H (İngilizce). ABC-CLIO. ISBN 978-0-87436-928-1.
Mustafa Kemal completed what Talaat and Enver had started in 1915, the eradication of the Armenian population of Anatolia and the termination of Armenian political aspirations in the Caucasus. With the expulsion of the Greeks, the Turkification and Islamification of Asia Minor was nearly complete.
- Morris, Benny; Ze'evi, Dror (2019). The Thirty-Year Genocide: Turkey's Destruction of Its Christian Minorities, 1894–1924. Harvard University Press. ISBN 978-0-674-91645-6.
The Greek seizure of Smyrna and the repeated pushes inland— almost to the outskirts of Ankara, the Nationalist capital—coupled with the largely imagined threat of a Pontine breakaway, triggered a widespread, systematic four- year campaign of ethnic cleansing in which hundreds of thousands of Ottoman Greeks were massacred and more than a million deported to Greece... throughout 1914–1924, the overarching aim was to achieve a Turkey free of Greeks.
- Meichanetsidis, Vasileios Th. (2015). "The Genocide of the Greeks of the Ottoman Empire, 1913–1923: A Comprehensive Overview". Genocide Studies International. 9 (1): 104–173. doi:10.3138/gsi.9.1.06.
The genocide was committed by two subsequent and chronologically, ideologically, and organically interrelated and interconnected dictatorial and chauvinist regimes: (1) the regime of the CUP, under the notorious triumvirate of the three pashas (Üç Paşalar), Talât, Enver, and Cemal, and (2) the rebel government at Samsun and Ankara, under the authority of the Grand National Assembly (Türkiye Büyük Millet Meclisi) and Kemal. Although the process had begun before the Balkan Wars, the final and most decisive period started immediately after WWI and ended with the almost total destruction of the Pontic Greeks ...
--Visnelma (mesaj) 13.45, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
İngilizce madde için de söylemiştim, burada da söyleyeyim. Bu gösterilen kaynaklarla ilgili iki ana sorun var. 1) Kurtuluş Savaşı'nın tanımı soykırım ansiklopedisinde veya Avedian'ın makalesinde aranacak bir konu değil. Burada sunulan kaynaklar zaten ekseriyetle soykırım çalışmaları alanında çalışan isimlere ait, dolayısıyla kendi alanlarının perspektifinden yorumlamaları çok doğal, ama bu olayın ansiklopedik tanımının onların söylediği gibi olduğu anlamına gelmiyor (Buidhe de belli ki soykırım çalışmaları arka planına sahip değerli bir kullanıcı, o yüzden bu kaynakları takip edip buna göre ısrarcı olması mantıklı). Türkiye tarihiyle ilgili yazılan ana akım referans kitaplarındaki tanımlara bakmak lazım @Dakmor Tojira'nın da dediği üzere, ki bu tanımlara da baktığımızda (örneğin elimdeki Cambridge History of Turkey), burada öne sürülen etnik temizlik tanımını göremiyoruz. Ha bu etnik temizlik tezi daha ana akım kaynaklara da girmeye başlamamış mıdır, evet başlamıştır (örneğin 2013 tarihli, Robert Gerwarth'ın Cambridge History of First World War'daki bölümü). Ama ana akım kaynaklardaki genel eğilim bu yönde değil. 2) Bu kaynaklar zaten Kurtuluş Savaşı'nın bir etnik temizlik harekâtı olduğunu söylemiyor çoğunlukla. Bir-iki kaynak dışında aslında Kurtuluş Savaşı döneminde ayrıca etnik temizlik gerçekleştirildiğini de söylüyorlar. Buna maddede elbette yer verilebilir, ama buradan Kurtuluş Savaşı etnik temizliktir tanımı çıkarılamaz. Son olarak, İngilizce tarihyazımındaki Kurtuluş Savaşı tanımını Türkçeye olduğu gibi aktarmanın da doğru olmadığını düşünüyorum. İki dildeki yazınlar arasında kavramsallaştırmada farklar var. Kısacası, en.wiki'de her yazılana elde tuzlukla gitmemek lazım. Zaman ve enerji bulursam orada da önceden belirttiğim üzere mevcut tanımın değiştirilmesine ısrarcı olacağım. --Seksen iki yüz kırk beş / GGT (mesaj) 14.23, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- Birçok güvenilir kaynakta böyle geçtiği için bahsedilmesi gerekiyor. En kötü ihtimalle her iki tanıma eşit derecede yer verilmeli çünkü bu bir fringe theory değil.--Visnelma (mesaj) 14.29, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- Hayır, maddenin tek bir tanımı olacaktır, bu tanımın da akademik camiadaki genel eğilim doğrultusunda yapılması gerekiyor. Vermiş olduğunuz kaynakların çoğunda dahi Kurtuluş Savaşı aslında istediğiniz şekilde tanımlanmıyor. Yeni yeni dillendirilmeye başlanan, konuyla ilgili en önemli yayınlarda henüz kendine yer bulamamış bir tanımda ısrarcı olmak, VP:YERSİZ ihlali talep etmek anlamına geliyor. --Seksen iki yüz kırk beş / GGT (mesaj) 14.32, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- Genel olduğunu iddia ettiğin tanıma sadece bir adet kaynak göstermişsin. Bunun yanı sıra başka bir kaynağın etnik temizlik kısmını değil sadece muharebeleri ele almış olması etnik temizliğin yaşanmadığı anlamına gelmiyor. Bununla birlikte yukarıda çok önemli yayınlar var.--Visnelma (mesaj) 14.35, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- Hayır, maddenin tek bir tanımı olacaktır, bu tanımın da akademik camiadaki genel eğilim doğrultusunda yapılması gerekiyor. Vermiş olduğunuz kaynakların çoğunda dahi Kurtuluş Savaşı aslında istediğiniz şekilde tanımlanmıyor. Yeni yeni dillendirilmeye başlanan, konuyla ilgili en önemli yayınlarda henüz kendine yer bulamamış bir tanımda ısrarcı olmak, VP:YERSİZ ihlali talep etmek anlamına geliyor. --Seksen iki yüz kırk beş / GGT (mesaj) 14.32, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
Buidhe adlı kullanıcıya Vikipedi:Özgün araştırmalara yer vermemek ve Vikipedi:Güvenilir kaynaklar sayfalarını hatırlatmak lazım o halde. Akademide yaygın bir görüş olduğu doğru bir sav değil, zira yukarıda verilen örneklerin tarafgirliği ortada - bir de burası tez tartışma yeri değil, ansiklopedi (bundan dolayı ansiklopedilere bakılsın dedim keza hiçbir ansiklopedide kurtuluş mücadelesi için böyle şeyler yazılmamaktadır, basılı bir örneği de yoktur). Lozan'ı etnik temizliğin kanıtı olarak filan veren cümle var. :) ne desem bilemedim... bazı verilen kaynakların kurtuluş savaşı ile alakası dahi yok. zaten o yüzden güvenilir kaynaklar okunsun dedim en başta. Olayların etrafından dolaşarak, bu şekilde tanımlar yapmak gülünç oluyor, cevap dahi verilecek şeyler değil. Anlayacağınız; aradan bu tip cümleleri çekerek Buidhe boşuna zamanını harcamış, anca konuyu bilmeyenleri kandırabilir. :) sizi yapıcı değişikliklere davet ediyorum. Naçizane olarak kendi araştırmanızı kendinizin yapmanızı öneririm. Ayrıca Buidhe her kimse onun yaptığı gibi böyle cımbızla cümleler seçileceğine, direkt yazan tüm paragrafların okunması da sağlıklı olacaktır. Bir ek daha yapayım, o kullanıcı kaynaklarda kullanılmayan şeyleri de varmış gibi de yazıyor, sanıyorum kitapların sadece kendinde olduğu düşüncesinde. :) Bu burada yapacağım son yorumdur, hiç daha fazla uzatma niyetinde değilim. Sizden de ricam olaya sağlıklı ve tarafsız kaynaklar kaynaklar kullanıp bakmanız, yazılanları da akıl ve mantık süzgecinden geçirip öyle değerlendirmenizdir.----Dakmor Tojira 14.41, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
- Yaptığın sadece VP:BBB'dir. burada kaynakların güvenilir olduğu kullanıcılar tarafından onaylanmıştır. Ayrıca bunlar ikincil kaynak olduğu için özgün araştırmaya girmiyor.--Visnelma (mesaj) 14.47, 30 Nisan 2021 (UTC)Yanıtla
Etnik temizlik
4 Nisan 2021'de İngilizce Vikipedi'de yapılan tartışma sonucunda maddedeki giriş bölümünü de içeren bir değişiklik yapıldı. Daha sonra, 11 Nisan'da, "etnik temizlik" ile ilgili ifade eklendi. Kaynaklı bir şekilde eklendiğinden emin değilim, ancak aynı ifadeyi burada gördüğüm için not düşme ihtiyacı hissediyorum. @Visnelma tarafından kaynak gösterilerek yapılan ilgili ekleme, "Nitelendirmeler" gibi bir başlık açılarak, X kaynağına göre biçiminde eklenebilir. --Victor Trevor (mesaj) 17.38, 4 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Zaten sonuna atıf yaptığımıza X kaynağına göre demiş okuyoruz. Bunun yanı sıra 12 tane falan kaynak var, metin olarak buna şuna göre demek metnin akışını bozar. Fikrini dile getirdiğin için teşekkürler.--Visnelma (mesaj) 17.42, 4 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Not edeyim şuraya, linklerde gösterilen editlerden biri Buidhe adlı kullanıcıya ait. Kendisi yakın zamanlarda Ermeni Kırımı ve Talat Paşa'nın suikasti maddelerini Seçkin maddeye geliştirdi/geliştiyor. --► Saygıyla: SolaVirum 18.27, 4 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Verilen kaynaklarin neredeyse hepsi Ermeni diasporasi icinde veya acikca onlar tarafindan sermaye edilen fikir adamlari. Bu referansin, Kurtulus Savasi maddesindeki yeri ilk paragrafta degil, ayri bir bolumde baska iddialari aciklayan bir kisimda alinmaliydi. Bu yapilan gercek bir dezenformasyon kampanyasi, tabi ki anliyorum bunu komplo teorisi esprisine cekmek cok cekici ancak NPOV acikca bozuluyor bu durumda. Yapilan editler ve verilen kaynaklar en hizli sekilde ret ediliyor, Ingilizce Wikipedia'da ki Turk makalelerinin kontrolu tamamen Ermeni yazarlar elinde su an, hicbir arguman ve kaynak begendiremiyorum kendilerine. Mustafa Kemalin Ittihat ve Terakkinden ayrilisina kadar, ve hatta ilk Ermeni Meclisinin, 2. Meclisten Sovyetlere karsi ordu destegi istemesine kadar aciklamada bulundum. Misak-i Milliye yi Ittihat ve Terakki ile birlestirmek gercekten revizyonizimden baska birsey degil, hele ki CHP'ye katilanlarin cogu ya Ittihatciliktan ayrilip katiliyor yada katilip sonra muhalafet kurmaya calisiyorlar. Gordugum en gulunc iddialardan birisi. AdaletAdam (mesaj) 10.50, 11 Nisan 2022 (UTC)Yanıtla
Organize Dezenformasyon Girişimi
11 Mart 2021 tarihinde aynı maddenin İngilizce Vikipedi versiyonun giriş bölümüne Buidhe adlı kullanıcı tarafından -gövde metne hiçbir bilgi girilmeden- bağımsızlık mücadelesinin aslında etnik temizlik ve soykırım sürecine yönelik bir paravan olduğuna dair tanım yapılıyor. ---> https://en.wikipedia.org/w/index.php?title=Turkish_War_of_Independence&type=revision&diff=1011502718&oldid=1011496003
Aradan dokuz gün geçtikten sonra, 20 Mart tarihinde Visnelma adlı kullanıcı, buradaki Türkçe tartışma sayfasında, bütün maddeyi silerek yeniden yazacağının bildirimini yapıyor ---> https://tr.wikipedia.org/wiki/Tart%C4%B1%C5%9Fma:T%C3%BCrk_Kurtulu%C5%9F_Sava%C5%9F%C4%B1#Silip_ba%C5%9Ftan_yazmak
Visnelma, ufak tefek değişiklikler yaptıktan sonra, Buidhe’nin İngilizce sayfada yaptığı değişikliklerin aynısını, Türkçe sayfanın giriş bölümüne ekliyor. ---> https://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=T%C3%BCrk_Kurtulu%C5%9F_Sava%C5%9F%C4%B1&diff=25374278&oldid=25335152
Visnelma ve diğer birkaç kullanıcının, İngilizce tartışma sayfasında kendi savundukları etnik temizlik fikrine yönelik bir uzlaşı havası oluşturmak adına art arda gönderiler düzenledikleri ve farklı fikirler arasında uzlaşı oluşmasını beklemeden sayfayı değiştirdikleri görülüyor: ---> https://en.wikipedia.org/wiki/Talk:Turkish_War_of_Independence#%22Ethnic_cleansing%22_and_similar_in_the_lead
Tartışma sırasında öne sürülen kaynaklar hakkında kendi yazdıkları maddeyi kanıt olarak gösteriyorlar. --- > https://en.wikipedia.org/w/index.php?title=The_Cambridge_History_of_Turkey&action=history
Bütün bunlar, daha önceden organize şekilde planlanmış bir dikte sürecinin adımları olabileceği izlenimini uyandırdı ve paylaşmak istedim. Günahlarını alıyorsam affola kimseye iftira atmak gibi bir niyetim yok, teşekkür ederim. Saygılar. Buralar Dutluktu (mesaj) 20.20, 5 Mayıs 2021 (UTC).Yanıtla
- Büyük oyunu çözmüşsün :) (espri amaçlıdır)--Visnelma (mesaj) 21.55, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Olası angajmanın yönüne dair ipuçları içeren muhteşem bir mizah, teşekkürler.Buralar Dutluktu (mesaj) 22.29, 5 Mayıs 2021 (UTC).Yanıtla
- Umarım Ermeni lobisi tarafından finanse edildiğimizi falan düşünmüyorsundur?--Visnelma (mesaj) 22.46, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Türkiye'de "büyük oyun" "büyük resim" gibi lafları ağzına sıklıkla dolayan ve Kurtuluş Savaşı'na dair dezenformasyon yapmak isteyen tek bir kesim var ve bu kesinlikle Ermeni Lobisi değil. Belki de Vikipedi'ye yeniden ulaşım engeli getirterek ülke gündemini kendi lehine döndürtecek bir kesim... En büyük erdem olarak "sen sen" diye parmak sallamayı gören bir kesim. Buralar Dutluktu (mesaj) 22.54, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- İyi de Türkiye'de Vikipedi yasaklansa hiçbir kesim giremez zaten :D Nasıl kendi lehine döndürtmüş oluyor anlamadım. --Visnelma (mesaj) 23.00, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Yoğun eşzamanlılığın üstesinden gelebilecek yetenekleriniz var, bunu nasıl anlamıyorsunuz hayret doğrusu. Ekonomik sıkışmışlıkla, aşı eksikliğiyle vesaire kaybettikleri kamuoyunu, "Vikipedi'yi kapattık, dış güçleri susturduk" hamasetiyle geri kazanmaya çalışacakları tahminindir yukarıda bahsedilen. Sonrasında buna itiraz eden muhaliflere "dış güçlerin maşası" yaftası yapıştırılır. Hemen ardından ise yukarıda kullandığınız gibi "büyük oyun" lafları havada uçuşur.Buralar Dutluktu (mesaj) 23.11, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Bence komplo teorileriyle kafanızı yormayınız. Çünkü böyle bir misyonum yok. Akademik kaynaklar ne yazıyorsa maddelere onu ekliyorum. Size de aynısını tavsiye ederim. --Visnelma (mesaj) 23.29, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Muhakkak öyle yapıyorsunuz. Yalnızca ilgimi çeken, Budhie'yle aynı zamanda aklınıza aynı şeyi, aynı yöntemle eklemenin gelmiş olması. İlginç bulduğum bu hususu paylaşmak istedim. Yoksa komploculuk gibi bir hobim yoktur; paylaşımıma verdiğiniz tepkiyi değerlendirdim naçizane. Rahatsızlık verdiysem özür dilerim, saygılar.Buralar Dutluktu (mesaj) 23.35, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Yoğun eşzamanlılığın üstesinden gelebilecek yetenekleriniz var, bunu nasıl anlamıyorsunuz hayret doğrusu. Ekonomik sıkışmışlıkla, aşı eksikliğiyle vesaire kaybettikleri kamuoyunu, "Vikipedi'yi kapattık, dış güçleri susturduk" hamasetiyle geri kazanmaya çalışacakları tahminindir yukarıda bahsedilen. Sonrasında buna itiraz eden muhaliflere "dış güçlerin maşası" yaftası yapıştırılır. Hemen ardından ise yukarıda kullandığınız gibi "büyük oyun" lafları havada uçuşur.Buralar Dutluktu (mesaj) 23.11, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- İyi de Türkiye'de Vikipedi yasaklansa hiçbir kesim giremez zaten :D Nasıl kendi lehine döndürtmüş oluyor anlamadım. --Visnelma (mesaj) 23.00, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Türkiye'de "büyük oyun" "büyük resim" gibi lafları ağzına sıklıkla dolayan ve Kurtuluş Savaşı'na dair dezenformasyon yapmak isteyen tek bir kesim var ve bu kesinlikle Ermeni Lobisi değil. Belki de Vikipedi'ye yeniden ulaşım engeli getirterek ülke gündemini kendi lehine döndürtecek bir kesim... En büyük erdem olarak "sen sen" diye parmak sallamayı gören bir kesim. Buralar Dutluktu (mesaj) 22.54, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Umarım Ermeni lobisi tarafından finanse edildiğimizi falan düşünmüyorsundur?--Visnelma (mesaj) 22.46, 5 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Olası angajmanın yönüne dair ipuçları içeren muhteşem bir mizah, teşekkürler.Buralar Dutluktu (mesaj) 22.29, 5 Mayıs 2021 (UTC).Yanıtla
- Merhaba @Buralar Dutluktu, organize bir hareketin mevcut olduğu hissini ben de yaşadım. Ufak bir grup etnik temizlik konusunda kendi aralarında oturup anlaşmışçasına bunu tüm İngilizce Vikipedi'ye yaymaya çabalıyor. Ancak önemli olan şu ki Vikipedi'nin İngilizce sürümüne yazılanlar Kurtuluş Savaşı'na dair komplo teorileri ileri süren İslamcıların iddialarından çok farklı iddialar. İslamcılar dezenformasyonlarında o iddialara yer vermiyor. English'in yanı sıra Simple English sürümünde bunu fark ettim: Örnek. Bir SJW bu işe gönül vermişe benziyor. :) – Aybeg 08.39, 6 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Organize mi?..--Visnelma (mesaj) 11.45, 6 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Merhaba @Aybeg, açıkçası gönderiyi düzenlerken şu veya bu ideolojiyle karşı karşıyayız diye belirli bir düşünce yoktu zihnimde. Sayın Visnelma, "büyük oyun" diye giriş yapınca şüphelendim. Ardından dikkati Ermeni Lobisi'ne çekmeye çalıştı ki sözkonusu kesimin hep yaptığı ötekileştirme girişimidir bu. Ülkemizdeki Ermeni Cemaati, bildiğim gördüğüm kadarıyla -genellikle- vatandaşlık kimliği olarak Türklüğü benimsemiş ve Kurtuluş Savaşı'nın Ermeni kahramanlarına sahip çıkarak buradaki anti-emperyalist mücadeleye tozkondurmayan yurttaşlardan müteşekkildir. Kendilerini büyük bir coşkuyla Onuncu Yıl Marşı'nı topluca söylerken gözlemleme fırsatı dahi bulmuştum. Bu cemaatin mensubu biriciğimiz Hrant Dink'in katledilmesinde de diaspora ve hükümet işbirliği olduğundan şüpheleniyorum. Çünkü cemaatin her iki tarafın da işine gelmeyen bu tutumuna farklı bir yön vermek istediler. İslamcılık meselesine gelirsek; karşı karşıya olduğumuz şey esasında, İslamcılık süsü verilmiş ve sistematiklikten uzak bir popülizmdir. İslam'a herhangi bir faydaları olmadığı su götürmez bir gerçek. (Sahillerimizde nudist -yanlış anlaşılmasın nudistleri dışlamak değil derdim, herkese kamusal özgürlük tanınmalı- etkinliklerin dokunulmaz bir şekilde düzenlendiği esnada camilere biber gazlı müdahalelerin gerçekleştiği günümüzde bu hakikat, hepten ayyuka çıkmış durumda.) Bu popülizm, sistematik olmaktan çok uzak; dün öyle dediğine, bugün şöyle der, yarın böyle der. Saltlaşmış bir iktidar arayışında, hedefe giden her yolu mübah görüyorlar. Agamben'in betimlediği istisna hâlidir bu. Sürekli yeni istisnalar üretiliyor. Herhengi bir ilke yok. Eğer sizin öngördüğünüz gibi bir SJW tutumuysa karşılaştığımız, yine ortada iyi niyet var demektir. Fakat böyle bir tahmin yürütecek olursak Alt-Right'çı öfkeli zenofob ırkçılar olmaları da mümkün. Türklere yakıştırdıkları canavarca imajı pekiştirmek için böyle bir yöntem geliştirmişlerdir belki. Şu sonuncular fevri tahminler tabii. Önümüzde bir gerçek var: şimdi yüzleştiğimiz dezenformasyon eşzamanlı olarak çok benzer bir şekilde gerçekleştirilmiş. Basic English'i fark etmemiştim, uyardığınız için teşekkür ederim. Buradaki değişiklik de Visnelma ve Buidhe'yle aynı zamanlara denk gelmiş, gerçekten çok ilginç. Buralar Dutluktu (mesaj) 19.33, 6 Mayıs 2021 (UTC).Yanıtla
- Tavsiyem somut temeli olmayan konularda çıkarımda bulunmayın. Senin görüşünde olmayan şeylerin yazılabilmesi için insanların organize falan olması gerekmiyor.--V. E. (mesaj) 08.19, 7 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Özür dilerim. Tartışmanın gidişatı maksadı gölgeledi. Organize olmak suç değil. Esas utanılması gereken dayanışma içine girememektir. Ki toplumumuzun son zamanlardaki kronik sorunu bu. Buralar Dutluktu (mesaj) 22.44, 7 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Teşekkürler :) --V. E. (mesaj) 09.59, 8 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Özür dilerim. Tartışmanın gidişatı maksadı gölgeledi. Organize olmak suç değil. Esas utanılması gereken dayanışma içine girememektir. Ki toplumumuzun son zamanlardaki kronik sorunu bu. Buralar Dutluktu (mesaj) 22.44, 7 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
- Tavsiyem somut temeli olmayan konularda çıkarımda bulunmayın. Senin görüşünde olmayan şeylerin yazılabilmesi için insanların organize falan olması gerekmiyor.--V. E. (mesaj) 08.19, 7 Mayıs 2021 (UTC)Yanıtla
En/ Wikipedia Disinformation Act and Breach of NPOV by non-Turkish writers
As it states in the title, most articles regarding Turkish history is dominated by Armenian writers, who won't engage in academic discussion. This is clear violation of NPOV, I don't have much understanding inner politics of this platform, however there is an undeniable misrepresentation on en.wikipedia especially regarding the topic of CUP and the actions of the 1/2. Grand Assembly of Turkey. CUP and CHP has temporal distinctness and Enver-Mustafa Kemal relations are documented quite well. The committee in charge of the Independence War did not have any contribution towards ethnic minorities, other then agreed upon exchange of peoples in other countries. The claim that there is an offence as a continuation during the founding stage is intellectually dishonest. AdaletAdam (mesaj) 10.58, 11 Nisan 2022 (UTC)Yanıtla