İçeriğe atla

Tartışma:Cemaleddin Efganî

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Vikiproje İslam (C-sınıf, En-önem)
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki İslam maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje İslam kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İş birliğine katılarak da projeye katkıda bulunabilirsiniz.
 C  Bu madde C-sınıf olarak değerlendirilmiştir.
 En  Bu madde En-önemli olarak değerlendirilmiştir.
 
Vikiproje Biyografi (C-sınıf, Az-önem)
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Biyografi maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Biyografi kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İş birliğine katılarak da projeye katkıda bulunabilirsiniz.
 C  Bu madde C-sınıf olarak değerlendirilmiştir.
 Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.
 

cemaleddin afgani müfsid-i kebir yani büyük fesatçı idi

[kaynağı değiştir]

Yazık ki yazıyı hazırlayan kişinin üslubu Abdulhamid düşmanı bir gayri-müslimle aynı. Sırf Afgani'yi yüceltmek için Asrın En Büyük Sultanı'nı karalamaktan çekinmemiş.

Oysa İngilizler "hilafet" kozunu Osmanlıdan alıp kendi hesaplarına kullanmaya çalışırken Cemaleddin Afganiyi piyon olarak kullandılar ve Sultan Abdulhamid bu oyunu bozdu...

İşte Abdulhamid Han'ın kendi hatıralarında yazdığı Cemaleddin Afgani:

"Hilafetin elimde olması sürekli ingilizleri tehdit ediyordu. Blunt adlı bir ingilizle (selanik'in ingiltere konsolosu) Cemaleddin Afgani adlı bir maskaranın el birliği edip ingiliz hariciyesinde hazırladıklar bir plan elime geçti. Bunlar hilafetin Türkler tarafından zorla alındığını ileri sürüyor ve Mekke Şerifi Hüseyin'in halife ilan edilmesini teklif ediyorlardı. Cemaleddin Afgani'yi tanırdım, Mısırda bulunuyordu. Tehlikeli bir adamdı. Bana bir ara Mehdilik iddiasıyla bütün Orta Asya Müslümanlarını ayaklandırmayı teklif etmişti. Buna muktedir olacağını biliyordum. Ayrıca İngilizlerin adamı idi ve çok muhtemel İngilizler beni sınamak için bu adamı hazırlamışlardı. Derhal reddettim. Bu sefer Blund ile iş birliği yaptı."

Abdulhamid Han'ın verdiği bu bilgiler, Başbakanlık Osmanlı Arşivi tarafından da doğrulanmaktadır. Dönemin en güçlü İstihbarat servisine sahip (Teşkilat-ı Mahsusa) Sultanın tüm bunların bilincinde hareket etiği ve İngilizlerin İslam dünyasına eğemen olma planlarını nasıl suya düşürdüğü ortada... Eğer belgelerle tatmin olacaksanız işte belge:

Ömer Faruk Yılmaz Belgelerle Abdulhamid Han, sy.97-98-99 (Afgani'nin mason locasına kayıt olduğu ve başkan seçildiğine dair belgeler)

Sultan Abdulhamid Han'ın Hatıratından, Serdengeçti yayınları, sy. 23


Bir insan ve hele de bir alim hakkında sadece bir sultanın beyanlarıyla hüküm verilemez. Abdülhamit ile Afgani arasındaki iliskiyi bir de Afgani'nin ağzından okuyun bir zahmet(Cemaleddin Afgani'nin Hatıraları, Muhammed Mahzumi Paşa). Ve görün, bu insanın Abdülhamit hakkinda ne kadar olumlu düşündüğünü. Ben size bu kitaptan sadece küçük bir bölümü örnek vereyim: https://twitter.com/reslevi/status/531917903453773825


Ya diger alimlerin dedikleri onemli midir? Afgani'yi tasvip eden az kisi var. Ama casus olduguna dair cok delil var. Ayrica o sultan herhangi bir sultan degil: Ulu Hakan II. Abdulhamid Han, cennet mekan. -Yozer1 (mesaj) 18:19, 17 Kasım 2014 (UTC) –––––––

İngiliz ajanı olduğu yönünde tarihçilerin çok ciddi görüşleri biliniyor Bu adam Abdülhamide karşı Osmanlıya karşı islam üzerinden kullandılar. Dr. Muhammed Hüseyin in Modernizmin islam dünyasına girişi kitabında da anlatılmış bu durum.Nuri Alçı (mesaj) 20:46, 14 Ocak 2017 (UTC)

  • 1892'de İstanbul'a II. Abdülhamid'in davet üzerine geldiğinde güzelce karşılanıp kendisine iyi bir konak verilerek yüksek bir maaşa bağlanan, at verilen, üstelik bir de saraydan bir kızla evlendirilmek istenen ve hayatının son yıllarını Şii-Sünni yakınlaşmasını sağlama konusunda yardımcı olmaya gayret ettiği II. Abdülhamid'in misafiri olarak gözetiminde geçiren, ona birkaç yıl hizmet etmiş bir kişi hakkında iddialar ortaya atıyorsunuz. Siz Efgani'nin İngiliz casusu olduğunu onun masonluğu üzerinden hareket eden falanca kimselere dayandırarak iddia edebilirsiniz ancak Efgani, İngiliz tesirine karşı İslam dünyasını birleşmeye ve mücadeleye çağıran, dergi formatında çıkardığı Urvetu'l Vuska'yı ücretsizce dünyanın birçok noktasında bulunan Müslümanlara dağıtarak İngiliz işgaline karşı gelme ve direniş fikrini diri tutan, derginin her sayısında İngiliz faaliyetlerini sertçe eleştiren ve bunun üzerine kimi Müslüman ülkelerde dergisi İngilizlerce yasaklanan biri olarak öne çıkıyor. İran'daki liderin öldürülmesinde payı olduğu düşünüldüğünde Efgani'yi İranlılar istediyse de II. Abdülhamid, Efgani'yi onlara teslim etmeyi kabul etmemişti. Bir kimsenin özellikle masonluğu üzerinden yola çıkarak "casus" olduğunu iddia edenler tarihi bilgileri de iyi inceleseler faydalı olabilir. Vitruvian (mesaj) 13:03, 15 Ocak 2017 (UTC)
  • Bu 'kişinin masonluğu üzerinden yola çıkarak' casus olduğunu söylemek derken ne anlarız? Adamın mason olduğunu anlarız. Masonlukla islamın ne alakası var. Kendiniz söylüyor zaten bu komik durumu. Yukarıda ismini verdiğim kitabı incelersen hoca çok güzel anlatmış . Maddeyi değiştirmeseniz doğru olan kalmış olur. Nuri Alçı (mesaj) 21:58, 15 Ocak 2017 (UTC)
  • Bu tartışmaya zaman ayırma niyetim yok ama neyse. Tarihçi Hakan Erdem'in "Tarih-Lenk" eserinde konumuz olan eserin düzmece olduğu uzun uzun inceleyerek anlatılmaktadır. İsmet Bozdağ için "başka sahte tarih metinleri üretmeye son süratle devam ediyor" diye de eleştirisini yapıyor bahsimiz olan tarihçi. Prof. Dr. Alâeddin Yalçınkaya da tamamı olmasa da ciddi bir bölümünün uydurma olduğunu ifade ediyor. Bu konudaki en ciddiye alınır makale ve araştırmaların sahiplerinden olan tarihçi Yavuz Selim Karakışla ile Prof. Dr. Ali Birinci de külliyen sahte olduğunu ifade ediyorlar. (Kaynak: Tarih-Lenk) Tarihçi Ekrem Buğra Ekinci ise " İsmet Bozdağ, son zamanlarında evlenip birkaç sene evli kaldığı karısı Hanzade Ulusoy’un Sultan Hamid’in torunu olduğunu iddia etmiştir. Karısının ölümünden 2 sene sonra ortaya attığı bu iddiaya şaşılmaz. Zira daha evvel de Sultan Hamid’in hatıraları diye iki uydurma kitap neşretmiştir." diyor. (Kaynak: Kendi sitesinden okunabilir.) Araştırmacı Murat Bardakçı'ya gelince, o da şöyle ifade ediyor meseleyi: "İlim dünyasının başına bundan senelerce önce 'Abdülhamid'in Hatıra Defteri' adında hayali bir kitabı maalesef musallat eden İsmet Bozdağ, yayınladığı bu son iki kitapla düzmece hatırat işini çok daha ileri götürmüş ve tarihe ıstırabı çok zor dinebilecek bir darbe vurmuştur." (Kaynak: Kendi köşesinde yer alıyor. Search yapınız.) Bunlar, neden o cümlelerin maddeye eklenmeyeceğini yeterince açıklıyor. Bahsettiğim ifadelerin geçtiği eseri incelemek istemiyor, makaleleri okumak istemiyorsanız video da var tam size göre. Şurada: https://www.youtube.com/watch?v=aj3QqSx8CWQ Vitruvian (mesaj) 21:33, 18 Ocak 2017 (UTC)