İçeriğe atla

Tartışma:İstanbul'un Fethi

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Son yorum: 85.101.178.24 tarafından 1 ay önce Kütüphaneler başlığına

Sayfa Nesnelliği

[kaynağı değiştir]

Sayfada sağlam kaynaklı bilgiler bulunmuyor. Rivayetlerden ve efsanelerden yola çıkarak bir tarih yazımı yapılmaya çalışılmış. Bu tamamen yanlış. Sayfanın büyük bir bölümünün düzenlenmesi, hatta gerekirse yeniden yazılması gerekmektedir. Nesnel ve bilimsel bilgilerden çok efsanelere dayalı diyaloglar ön planda tutulmuş. Bu yanlış. El birliğiyle sayfayı daha bilimsel bir düzeye ulaştırmamız gerekmektedir. Erkistreet 31 Ocak 2012 Wiki sayfalarında hadi yabancılar hiç bir türk yada doğulu kaynağı kabul etmiyor bari Türkçesin de siz doğrusunu yazın. Wiki ini ingilice yazanlar uzman ve tarihçi midir? Verdikleri kaynaklar çok mu sağlamdır. Yabancı bir yazarın kitabı. Siz bir türk yazar ekleyin bakalım kabul edecekler mi? Etmezler tabii, onlar yapınca bilimsel doğru oluyor çünkü. Bizde bilimsel, tarafsız lafları ile batıların yazdığı tarihi öğreniyoruz.. Wikinni en büyük işlevi bu batılı tarih anlaşını yaymak. Türk tarihçilerin bize wiki kaynak vermeyin demekte yerden göğe kadar haklı. inşallah ileride de böyle devam eder.

Burada daha şehrin adlarını (birden fazla) bilmeyen, kendi mantığınca çözemeyip, karadan gemi yürümez diyen adamlar var. Ama bunlar 7000 kişi ile 22 km surları savunulmasını mantıklı buluyorlar. Nüfusu 300 binler varan şehrin en acil durumda 7000 kişi toplayabilmesini mantıklı buluyorlar. Fetih ile işgal farkını bilmiyorlar. Batılı kardeşlerimizin iskender "Fetihleri", fars ülkesinin fethi diye yazmalarını garipsemiyorlar. Bol özgürlükçü tarafsız kardeşlerimiz siz yardım edin o tarihe, inşallah bu sayfalarda türkiyede yasaklı listesine girer de millet beyni zehirlenmez.

Gemi Meselesi

[kaynağı değiştir]

rüzgar, bu bayrak hakkaten bizans mı? eğer gerçekten bizans ise bu bayrakta var olan figür ön türk kültüründen kalma 22:26, 27 Mayıs 2006 (UTC)

Aklımdayken yazayım da nazilerin haçı, hristiyanların haçı, davudun yıldızı da ön türk kültüründe var olan kültler. Bunlar m.ö. 14 ==

- 8. bin yıllara tarihlenen duvar yazıtları ve anıt taşlarda bulunup kanıtlanmış figürlerdir...--LandSCape 22:28, 27 Mayıs 2006 (UTC)

Makaleyi ben yazmadım onun için bilmiyorum. Ancak benim bildiğim bu çift başlı kartal figüri bizans bayrağı olarak geçiyor tarihte. Sonraları Rusya kendisini ortodoksların hamisi olarak ilan etmiş ve bu bayrağı kullanmıştır. Selçuklularda kullanılan figürin çift başlı kartal değil çift başlı güvercin olduğunu söyleyenlerde vardır. Ruzgarmesaj 22:49, 27 Mayıs 2006 (UTC)

günün maddesinde yer alan İstanbul'un fehi maddesinde yanlış bilgi var İstanbul'un fethi ile yıkılan devlet Roma İmparatorluğu değildir. Roma İmparatorluğu zaten bin sene önce yıkılmıştı. İstanbul'un fethi ile yıkılan devlet Doğu roma imparatorluğudur veya diğer ismi ile Bizans İmparatorluğudur.--88.240.21.73 19:22, 7 Haziran 2006 (UTC)

  • roma imparatorluğu 'tamamen' yıkılmıştır deniyor, bu yüzden tam olarak yanlış sayılmayabilir. ama kafa karıştırıcı olabilir, haklısınız.--85.96.90.102 13:49, 8 Haziran 2006 (UTC)
  • İki başlı kartal aynı zamanda Selçuklu devlet armasıydı da,bu Landscape'in dediğini doğruluyor.Kullanıcı:Ulema
  • Bu arada bir sorum var:Fatih neden surları daha zayıf olan Galata tarafına saldırıp Haliç'teki zinciri kaldırmayı düşünmemiş de gemileri karadan kaydırmeyı düşünmüş.Benim bi açıklamam var aslında ama belki daha doğrusunu bilen vardır diye soruyorum.
  • Benim açıklamam şu:Galata'da yaşayan topluluk Bizanslı değil,Cenevizliydi ve daha önceden Cenevizlilerle yapılan bir antlaşma gereği onlara saldırılmayacaktı.Yoksa galata surlarının yıkılıp zincirin kolayca kaldırılması işten bile değildi.Kısaca Osmanlı,sözünü tutmak için gemileri karadan kaydıracak kadar dürüst yöneticilere sahiptir.

Sizce bu mantıklı geliyor mu?Ulema 11:08, 1 Ağustos 2006 (UTC) ne ön türk ü ya geçin bunları kazım mirşanın bir kitabı var arkadaşlar ön türklerde astro fizik bahsettiği yıl mö 10 000:DDDDD

Gemilerin Karadan Yürütülmesi

[kaynağı değiştir]

Söz konusu çoklukta geminin bir gecede karadan yürütülmesi neredeyse imkansız bir durumdur. Günümüzdeki birçok Osmanlı tarihçisi ve Bizansbilimcinin bu konuda getirdiği daha mantıklı çıkarımları var. Şöyle ki;

a) İstanbul’un fethi sırasında gemilerin karadan yürütülmesi hadisesi, hemen hemen yerli ve yabancı kaynakların ittifakı ile sabit bir olaydır. Hatta Bizans askerleri, sabahleyin Osmanlı gemilerini Haliç’te görünce, herhalde zincirleri kırıp geçtiler diye zincirleri kontrol etmişler ve gördükleri manzara karşısında hayrete düşmüşlerdir. Ancak sabaha karşı yapılan bir harp planı olması hasebiyle ve de gemilerin geçirildiği bölgenin o günlerde ormanlık olması sebebiyle, güzergâhı ve karadan yürütülen gemilerin sayılarında farklı görüşler bulunmaktadır. b) Karadan yürütme işlemi söz konusu olsa bile bu bir gecede değil, olasılıkla birkaç haftada gizlice gerçekleştirilmiştir.88.227.201.34 17:22, 8 Nisan 2009 (UTC)

Bunlar yalnızca teoriden ibarettir ün koşullarında büyük bir güçle gelen osmanlı ordusu büyük bir gücü sahipti ve bu güç gemileri karadan değil havadan bile götürebilecek güç yani sadece insan gücü değil binlerce hayvandan yararlamnılmış bir güç bunlar son yıllarda ortaya atılan asılsız bilgilerdir.--Gençosmanlı1299 21:14, 29 Mayıs 2007 (UTC)

gemiler karadan yürütülmüştür büyük ihtimalle, steven runciman'ın konstantinopolis düştü kitabında yürütülüşü saklamak için havan toplarıya ve toplarla durmadan haliçin bombardıman edildiği, böylece hristiyan gemilerinin limanlara saklanmak zorunda kaldığı böylece farketmemiş olacakları, ayrıca topların çıkardığı dumanının da olayı gizlediği belirtiliyor. öte yandan gemiler haliç kıyısına yakın bir yerde inşa edilmiş olamazlar, çünkü osmanlılar haliçten karşıya geçişi kolaylaştırmak için fıçılardan bir köprü yapmışlardı(fıçı dediğime bakmayın baya geniş ve sağlam), gemilerin oradan geçmesi için o köprüyü kaldırmaları gerekirdi.

onlar fıçı değil dubaydı.Bu dubalar osmanlının kendi ürettiği ve deniz savaşlarında kullandığı bir tür köprüydü.

KARADAN MI YÜRÜTÜLDÜLER?

[kaynağı değiştir]

bence yanlış düşünüyorsunuz gemiler kesinlikle karadan yürütüldü bunun tartışması bile olamaz.Diğer dediklerinizin olması imkansızdır.Fatih o kadar askeri beceriden yoksund eğildir.Gemileri hadi birkaç haftada indirdiler diyelim haliçe inen gemileri kimse mi göremedi?3-4 günde de değil birkaç haftada.Bir teori elendi ve taraflı ifade olduğu ortaya çıktı. İkincisi haliç tamamen Bizansın elinde değildi ama gemiler haliç kıyısı dışında başka bir yerde üretilemez.Çünkü haliç zincirle kapalıdır o tarihte.Aynı zamanda haliç geniş bir boğaz değildir.Karşı tarafı veya boydan boya heryeri görülebilir bu yüzden halicin içindede üretilmesine imkan yoktur.

Sonuç olarak kesinlikle karadan yürütülen gemiler vardır.Aynı zamanda bu muhteşem fikir bir gecede yapılmıştır.

Not:Fatih aynı zamanda istanbulun ilk köprüsünü de yapmıştır.Karşıya geçebilmek için sanıyorum 5000 tane boş varili dizmişlerdir ve bağlamışlardır.4 kişinin yan yana geçebildiği anlatılmaktadır.Kayıtlara bunun da geçmesini dilerim...Toolga

Haliç'te tarsaneyi kurmuş ve orda gemileri yapmış filna diyen vardı. Yanlış hatırlamıyorsam, Erdoğan Aydın'ın Fatih ve Fetih Mitler ve Gerçekler adlı eserinde okumuşum. Cumhuriyet Kitapların'dan çıkmış sanırım. Hadi kitapçıya. Gerç nettede bulabilirsin. Kolay gelsin. Takabeg 14:46, 3 Ocak 2008 (UTC)

Kesinlikle Gemiler Karadan yürütüldü itiraza gerek yok o gün gemilerin yürütülmesi olayı ile ilgili araştırmalar sırasında bir kanıt ortaya çıktı internetten araştırırsanız bulabilirsiniz Turkcumhuriyeti (mesaj) 13:36, 12 Haziran 2016 (UTC)

Gemilerin karadan yürütüldüğüyle ilgili İlber Ortaylı'nın açıklamalarını dinlemek/izlemek lazım bu konuda: Sait71 20:13, 16 Kasım 2017 (UTC)

Gemiler karadan yürütülmüştür,şöyle ki;

[kaynağı değiştir]

Fatih Sultan Mehmed Han askerlere yağlı ray sistemi döşetmiş,ve ilk gemi tepeye çıkarılmıştır.Bu gemiye aşağıdaki gemi halatlarla bağlanmış,ve ilk gemi haliçe salındığında aşağıdaki gemi otomatik olarak tepeye çıkmıştır.Bu şekilde aynı sistemle kalanlar;sultanın müthiş zekasıyla az kuvvet harcanarak haliçe indirilmiştir.İlk gemi 4 saatte askerler tarafından tepeye çıkarılmış,kalan 71 gemi ise 2 saatte haliçe indirilmiştir.(MustafaLeventAvan)

29 MAYIS 2008 İSTANBUL'UN FETHİNİN 555.YILI

[kaynağı değiştir]

29 MAYIS 2008 İSTANBUL'UN FETHİNİN 555. YILI BÜTÜN TÜRK-İSLAM ALEMİNE HAYIRLI OLSUN

  • cool story bro. Sanırım forum-tr gibi bir siteye yazacaktınız, tartışma sayfasına gereksiz şeylerin yazılmaması gerek olabilir. 88.234.93.92 00:51, 20 Kasım 2011 (UTC)

Fausto Zonaro'nun resmi hakkında tartışmalar söz konusu. 2.Mehmet İstanbul'u fethettiği zaman 21 yaşındaydı. Ve aşikardır ki 21 yaşındaki bir insanın bu resimdeki gibi sakalı çıkamaz. Bu fotoğrafta Osmanlı'yı kötüleme olduğuna dair iddialar var. Ben şahsen bunu anlamlı buluyorum. Çünkü bu kadar bariz bir dikkatsizlik olamaz. O kadar gür sakallı bir resim bilinçli olarak çizildi diye düşünüyorum. --Terennum Mesaj 14:49, 27 Mayıs 2008 (UTC)

bence o resimde yerde yatan bizans kadınları var.bizanslı kadınlar savaşmadı ki.o zaman türkler içeriye girdiğinde onları öldürecek olamayacaklarına göre.yada savaşıp öldülerse bizanslılar onları niye alıp götürmediler?bu kadar mı zalimler?

yıldızlı sayfa yapsak

[kaynağı değiştir]

arkadaşlar wikipedia türkçeye bakıyorum da, bir türlü bilimselliği, makale anlayışını yakalayamıyoruz. atalarımız istanbul'u fethetmiş, en azından biz de yıldızlı sayfayı hakedelim. yukardaki tartışmalara baktım da, gemiler tabi ki karadan yürütüldü. bizans, osmanlı kaynakları ile yabancı kaynaklar doğruluyor. Bu da yeni bir tarihe septik bakış açısı mı? önce mantık kur,sonra mantığa göre tarihi çökert bu açıyla biz hiç tarihle uğraşmamamız lazım, malazgirt savaşını gören var mı? yok. demek ki bu savaş da yok. istanbul'un fethi için her nekadar taraflı ve biraz da abartılı da olsa francis'in ŞEHİR DÜŞTÜ! kitabına bakabilirsiniz.

bayrak meselesine gelince, diğer devletleri bilemeyeceğim ama eski Türkler`de bayrak yoktur, tuğ vardır. Bayrak, tuğun gelişmesiyle daha sonraki yüzyıllarda doğmuştur. Yine bilindiği gibi eski Türklerde bir tek millî bayrak değil, türlü türlü bayraklar vardır. Osmanlı Türkleri`nin bayraklarından çoğu bilinmektedir. Her askerî birliğin, her korsanın, her kumandanın ayrı bayrağı olduğu malûmdur. Tek millî bayrak fikri yavaş yavaş gelişmiş ve bizim bugünkü bayrağımız bu son şeklini Sultan Abdülmecid zamanında almıştır.(nihal atsızın makalesinden) çift başlı kartal figürü roma imparatorluğu zamanında kullanılmıştır. daha sonraki birçok devlet de, kendini roma'nın varisi olarak görmüş ve fetih politikalarına böyle bir sebep-bahane ileri sürmüşlerdir. bir nevi kartal cihanşümül siyasetin simgesidir. örnek:bizans, kutsal roma germen imp., rus çarlığı ve tabiki de osmanlı da. Bunların hepsi roma imp. varisi olduklarını ilan etmişlerdir. sözgelimi rus imp. çar sıfatı, fatihin kayzeri rum sıfatı ve almanların kayzer tabiri sezardan türeme kelimelerdir. Hatta nazi imp., ve cia'nın simgelerinden biri de kartaldır. yüceliği temsil ettiği için de selçuklular tarafından benimsenmiş olabilir bilemeyceğim. ama bu birşeyi ispatlamaz.örneğin: sarı kırmızı renklerdeki aslan da ingiliz kraliyetinin simgelerinden, ama galatasaray da kullanıyor.--Yet 19:22, 19 Ağustos 2008 (UTC)yet

Koyun meselesi

[kaynağı değiştir]

Neden koyun meselesinden bahsedilmiyor? Gerçek tarihçiler bu olayı bilir. --IZY 00:27, 1 Mart 2009 (UTC)

Piskolojik çöküntüler

[kaynağı değiştir]

Osmanlı Devleti bir sefere çıktığı zaman karşı tarafı korkutmak için bazı şeylere başvururdu.Mesela bunlardan biriside Mehter Takımı idi.İstanbul'un fethi sabah namazında top atışlarıyla korkunç sesler çıkıyor düşman ise bir taraftan korkuyordu.Mehter Takımı bu top atışları sırasında davullara güçlü bir şekilde vurarak ses çıkarardı.Sefere yeni geldiklerinde Haçlılar gibi 15-20 çadırın ortasına değilde, her çadırın önüne ateş yakarak göz alabildiğine uzanan bir ordu varmış görünümü verdiler.Tabiki Bizanslılar bu ataşi görünce bu kuşatmanın her zamankinden farklı olacağını amlamışlardı...

Bence İstanbulun Fethi Yeniden Tasarlanmalı

[kaynağı değiştir]

Bilgiler eksik ve en önemli olan gemilerin karadan yürütülmesi kısmını almamış. Kısa bir yazı koskoca İstanbul için yeterli değil düşünüyorum 88.227.201.34 17:40, 8 Nisan 2009 (UTC)

Hani Tarafsızlık???

[kaynağı değiştir]

Tarafsızlığı büyük bir iştahla savunan vikiciler; nerde bu maddenin tarafsızlığı??? Neredeyse hiçbir viki bu olayı Fetih olarak kabul etmezken Türk vikisi neden Fetih diye adlandırıyor? Fetik olarak adlandırmak feheden tarafta olup taraflılık değil midir? Yoksa Türk Vikisi milli ansiklopedi mi??????? ha???????? Vikipedia İşinize geldiği zaman milli, gelmediği zaman tarafsız bi ansiklopedi mi?Bu imzasız yazı Apolas (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir.

Tamamıyla katılıyorum. İtilaf Devletleri ve İngilizler İstanbul'u işgal ederken bunun adı işgal (bkz. İstanbul'un işgali oluyor da Türkler İstanbul'u işgal ettiğinde bunun adı anlı şanlı fetih oluyor. Taraflı bakış açımızı yansıtması adına ilginç bir durum tabi ama bu kavram maalesef yerleşmiş bir tarih kavramı. İstanbul'un düşüşü belki daha az taraflı bir kavram olacaktır.--Agnostik Çeviri Grubu 02:12, 20 Kasım 2011 (UTC)
  • Maddenin dilinin tarafsız olmadığına ben de katılıyorum. Özellikle 22 Mayıs'taki ay tutulmasının fethi "müjdelemesi" ne tarafsız ne de bilimsel! Öte yandan madde başlığında fetih yerine hangi ifadeyi kullanacağız? --AstroTürk
  • İngilizce Vikipedi'nin bu olayı Fall of Constantinople olarak adlandırması ne kadar tarafsızsa İstanbul'un fethi adı o kadar tarafsızdır, merak etmeyiniz.85.106.154.251 19:41, 5 Temmuz 2011 (UTC)
  • İstanbul'un işgali bir fetih değildir. Toprak hala osmanlıdayken toprağa başka bir ülke girmiş, yönetim değişmemiştir. Fetih'de şehir osmanlı devletine geçmiş ve hatta başkent olmuştur. Ay olayı dinsel bir inançtır. Sadece sözü edilmiştir. İNANIN denmiyor. Madde bence 20 Ekim 1827'deki Navarin Bozgunu kadar tarafsızdır. Osmanlı'nın gerçekleri sizi rahatsız ediyorsa okumayın... Selonur1 (mesaj) 17:17, 21 Ekim 2013 (UTC)
  • Maddede hiçbir "taraflı" unsur bulunmamaktadır. Yagmurlukorfez (mesaj) 10:28, 11 Mart 2014 (UTC)

Fetih değil isgaldir ve neresinden bakılırsa bakılsın kültürel soykırımı neden olmustur.Türk vikicizerler tam anlamıyla vandalizm yapıyor ve kullandıkları kaynaklar çok yetersiz. Oyleki tek bir haberi dahi sorgulamadan inanilamayacak asparagas haber yapan siteler kaynak gösteriliyor. Burdan vikipedia yönetimine çözüm bulması ve işlem yapan yöneticileri değiştirmesini öneriyorum Siyahivron (mesaj) Siyahivron (mesaj) 22:21, 25 Temmuz 2016 (UTC)


1453'e İstanbul'un Fethi denmesinin sebebi bulunduğu senedir ortada feth edilen bir kale vardır İngilizlerin İstanbul'u işgalindeyse sene 1920 dir yani özetle senelerin değişmesiyle kullanılan kelime değişmiştir örneğin bugün Rusya Ukraynayı feth ediyor demiyoruz işgal diyoruz feth le işgal zaten aynı anlamı taşımaktadır farklı zamanlarda kullanılmaktadır Ayrıca işgal yapmak bir millet için şarttır toprak kazanmaya çalışmayan savaşı umursamayan milletler bugün ya yok olmuştur yada yok olamaya yüz tutmuştur

eğer türkçe kaynaklardan eklemeler yapmayacaksınız ingilizce vilipediden çevirin bu maddeyi Durkin 16:43, 30 Mayıs 2009 (UTC)


  • Kara Kuvvetleri Başkomutanı Candarlı Halil Paşa'dan Neden Bahsedilmiyor? orkun 05:21, 11 Haziran 2009 (UTC)
  • Arkadaşım az buçuk ingilizcemle ingilizce vikipediden çeviri yaptım henüz tamamlamadım ayrıca sen bu konu hakkında bilgi sahibiysen vandalizm yapmamak şartıyla eklemeler yapabilirsin Durkin 13:27, 11 Haziran 2009 (UTC)

Devam Eden Calismalarla Ilgili ...

[kaynağı değiştir]

Sadece ulusal tarihimizin degil, dunya tarihinin donum noktalarindan biri olan bu olayin yildizli madde statusu kazanabilmesi adina kendi uzerime dusen yardimi yapmaya hazirim arkadaslar.

Roger Crowley'in ABD de 2005 te yayinlanmis, ulkemizde de 4 baskisi bulunan bir eseri var, batili gozuyle mumkun oldugunca tarafsiz bakmaya calismis. Kaynak bende mevcut, gereken noktalarda katkida bulunabilirim her zaman.

Saygilarimla.

--.--él wRay mesaj

Sayfanın adı

[kaynağı değiştir]

Sayfanın adının Konstantinopolis'in düşüşü olarak değiştirilmesi gerekir. Lakin o zamanki adı budur. Nasıl ki Atatürk değil Mustada'dır 1881 de doğan ya da Stalingrad'dır 2. dünya savaşında kuşatılan Volgograd değil.

  • Ne demek "Avrupa kaynaklarına göre Konstantinapol'ün düşüşü" ???? Avrupa kaynaklarından bize ne, niye onlar referans alınıyor? Acaba doğu kaynaklarında; japon,çin, hint, arap kaynaklarında adlandırma nedir, onlar araştırılmış mı?Yoksa avrupa kaynakları ne derse o mudur? Viki Avrupa kaynaklarını mı baz alıyor?94.79.98.48 18:15, 2 Temmuz 2011 (UTC)
  • Sanırım yanlış anladınız, sadece Konstantinopolis'in fethi olarak değiştirilmeli diyoruz, düşüşten bahsetmedik. 88.234.93.92 00:49, 20 Kasım 2011 (UTC)

Fatih Devri Üzerine Tetkikler

[kaynağı değiştir]

Arkadaşlar, yani wiki sorumluları isterlerse analizlerimle Halil hocanın bu kitabını ve bazı bölümleri bir forumda anlatmıştım uzun uzadıya. Onları burada paylaşabilirim değerlendirmelerimle. Tabiki benim kişisel yorumlarımdan sıyırıp maddeyi zenginleştirebilirler. Gerçi yorumlarıda Zağanos veya Halil paşayla ilgili maddeye ekleyebiliriz. Bu sebeple örnek bir giriş vericem, istenirse diğer bölümleride koyabilirim. Gerçi devamınıda internetten bulailirsiniz.

"II.Mehmet (Fatih) Devri - İstanbulun Fethi 1451

1) Hemen Karaman üstüne yürüdü. Çünkü saltanat değişikliğinde yine toprakalra saldırılmıştı. Karamanlılar tekrar vergiye bağlandı. Macar kralı naibi Jan Hunyad ile (çünkü MAcar kralı yaşça çok küçüktü naib odur) 3 yıllık barışa imza atıldı. Sırp, Eflak ve Venediklilerle anlaşmalar yapıldı. Bizansada Çelebi Orhanı ellerinde tutmaları karşılığı 300 bin akçe karşılığı anlaşıldı.{görüldüğü gibi İstanbulun fethi için hazırlıklardır bunlar}

2) Mehmet, yeni doğan kardeşi mehmet i hemen boğdurdu.

3) Bizasnlılar elçi gönderip Karaman seferini yapan II.Mehmete şantaj yaptı. Paranın yetmediğini, eğer iki katının verilmediği taktirde rumeliye bırakılacağı bildirildi. II.Mehmet çok sinirlenmesine rağmen anlaşacaklarını söyleyip elçilere gönderdi. Karamanlarda anlaşıp Edirneye döndü.

4) Fatih, boğaz için kritik bazı yerleri ele geçirdi. Rumeli hisarını yaptırmaya başladı. Bizans imparatoru korkup elçi gönderip yapılma sebebini sordu. Fatihte cevaben "Babam haçlılarla savaşırken boğazı kapttınız, Ceneviz gemileriyle karşıya geçebildik. Gerkli vs. size saldırmayacağız korkmayın" diyerek kısalttım postayı koyup rumeli hisarını yapırdı.

5) Macar Urban ismindeki mühendise büyük toplar döktürttü 1451

6).vezşr ve devlet adamlarıyla İstanbulun alınmasını tartıştı. Halil paşa yeni bir haçlı ordusunun oluşturulabileceğini söyleyip kuşatma istemiyordu. Diğer devlet adamlarıysa şehin alınabileceğini söylüyordu. Fatih şehrin alınabileceini ve herkesin tam desteğini istedi. {söyledik Halil paşa karşı çıkıyor bununda sebepleri var. Birincisi geçmişte üç padişah görmüş adam. Ordunun dağılmasını, haçlı bozgununu görmüş. Böyle bir savaşın tekrar buna sebebiyet vereceğini çok iyi biliyor. İkincisi ise kendi çıkarları tabiki. Geçmişte Fatihin tahttan indirilme sebebi Halil Paşa. Fatihin İstanbulun alması kendisini yoketmelerini sağlayabilir. Anlatamadım Halil paşa çok nufuzlu bir insan ve ülkenin en zengin insanı o zamanda. Heryerde adamı var, askerleri kontrol edebiliyor, baş vezir vs. Tepedeki adam padişah bile olsa Halil Paşaya kafa tutamıyor. Çünkü kendi kelleside gidebilir bir anda. İşte bir yanda bu. Halil paşanın karşısında Fatihin çocukluktan beri yanında olan lalası Zagatnosta Halile karşı sürekli gazlıyor Fatihi. Tabi sebebi baş vezir olmak onun ortadan kalkması kendi işine geliyor. Onu ortadan kaldırmanın yoluda Fatihin kendisini kanıtlaması. Bu büyük zafer ile Fatih ve lalası Halil paşaya kafa tutabileceklerdi. Halil paşa ise bunlar İstanbulu alırsa beni öldürürler diyerek bunu istemiyordu, hemde haçlılardan korkuyordu. Eniyisi yerinde oturmaktı yani. Tabi burda iki tarafında hainliğinden ziyade çıkarların konuştuğunu görüyoruz. Lalası veya Halil paşa olmasaydı Fatih istanbulu alırmıydı bilemem ama zor gibi. Çünkü alınmasını analatcağım ancak büyük taarruz ile oluyor}

7) İstanbula saldırılacağını alayan imparator yardım istemiştir. Fakat peş peşe iki haçlı bozgunu yaşayan avrupada isteksizlik vardı hemde bizans ortadoksttu yani. Yine papa, ortadoks mezhebinin katolikliğe geçmesini istiyordu. Bu konuda anlaşılıp bir grup papaz İstanbula gitti. Fakat, koyu ortadoks papazlar ve halk bunu kabul etmediler. Papaya bağlanmaktansa Türklere teslim olmayı istiyorlardı. Tabi bu konuda el altından casuslarda çalışmaktaydı. İmparator Konstandin birbir oyunla mücadele ediyordu. Şehri korumak ve çarpışmaya karar verdi. "

Gerçi maddesel olarak buraya yazmaya pek uygun değilmiş ama istenirse devamınıda eklerim belki biraz katkımız olur diye söylüyorum koley gelsin wiki ekibineSekerford 12:04, 25 Temmuz 2010 (UTC)

Hz.Muhammed (sav) demiştir ki: Onu feth eden komutan ne güzel komutan ,Onu feth eden ordu ne güzel ordu.demiştir

Giris Paragrafi

[kaynağı değiştir]

Giris paragrafindaki "Fetihten sonra İslambol -zamanla İstanbul'a dönüşmüştür- adını alan şehir" kismi neden israrla eklenmeye calisiniyor? Islambol geyiginin tamamen uydurma oldugunun, Vikipedi'nin diger sayfalarinda dahi bilindik bir durum olmasini gectim; konuyla direkt baglantisi olmayan sehir ismiyle ilgili bir cumle, ciddiyeti zaten mechul olan makaleyi iyice sacma hale getiriyor.

"Fetihten sonra İslambol -zamanla İstanbul'a dönüşmüştür- adını alan şehir", bu ifadenin kaldırılmasını öneriyorum. bu isim konusundaki bir tez olabilir. ilk tanıtıcı cümleler için fizuli ve eksik. isim konusunu sayfanın ilk başında vermek gerekiyorsa, tüm tezleri oraya koymak gerekir. örnek "is tin polin". bu ise konunun dağılması demektir. bu konu eğer dilenirse "isim değişikliği" gibi bir alt başlıkta maddede yer alabilir ama ilk başta yer almasını desteklemiyorum. --Ollios 09:43, 8 Mayıs 2011 (UTC)

Sayfa başlığı İstanbul'un fethi değil Konstantinopolis'in fethi olması gerekir

[kaynağı değiştir]

Çünkü Fatih Konstantinopolis'i fethetmiştir.Fethettikten sonra Konstantinopolis'in adı İstanbul olmuştur. Türk 10:01, 29 Mayıs 2011 (UTC)

Size kesinlikle katılıyorum. Acilen bu hatanın düzeltilmesi gerek. 88.234.93.92 00:33, 20 Kasım 2011 (UTC)
yalnız şöyle de birşey var: o zaman osmanlıca şehrin adı konstantinye idi. --Infestor (mesaj) 02:29, 2 Ağustos 2012 (UTC)

Bizans Ordusunun Durumu

[kaynağı değiştir]

Arkadaşlar baya bir tartışma dönmüş buralarda bende bir ekleme yapayım....

kimse kendi tarihinde tarafsız değildir olamaz bunu böyle bilin...esas sorun tarafsız değiliz diye işin cılkını çıkarta çıkarta kendini aşırı abartarak tarihi anlatmaktır diye düşünüyorum...

Herneyse...Yorgois Sfrancisin anıları diye bir kitap var..Bu yorgois bizansın Saray muhafızının başıymış..costantinapolisn kuşatılmasında imparatorla birlikte şehirdelermiş...İmparator ordunun sayımını buna vermiş...Kendi hatıratında fehtin ayrıntılarına girmiyor kısaca anlatıyor..heralde girdiği çöküntnün etkisiyle olsa gerek ama sonra 1477ye kadar yaşamış...şimdi yazacağım satırlar o zamanki biznas ordusunun durumu ile ilgilidir ve hatırattan alınmıştır... :

Aynı yılın (1453) Nisan ayının 4ünde emir (Fatih Sultan Mehmet) tekrar geldi ve hertürlü yöntemle ve hertürlü tehcizatla şehri kuşatmaya başladı...........Buna karşılık Şehrin (Costantinapol'ün) büyüklüğüne rağmen sahip olduğu asker sayıları 200 yada daha az olan yabancılar hariç 4773 idi.'

Direkt dikkati çeken husus bizm 2000 diye bildiğimiz latin yardım kuvvetinin baya bir az olduğudur...Bakın Bizans Saray muhafızlarının başı ne diyor :

Durumun böyle olduğunu ben biliyordum çünki imparator belde reislerine emirler vermişti : herbiri kendi beldesinde ahaliden ve keşişlerden surlar üstünde durabilecek olanların tam sayısını ve bnların herbirinin savunma için getirebileceği ne tür silahlara sahip olduklarını yazdılar , imparatora ilettiler.Sonra imparator bana şöyle buyurdu : Bu iş sana düşer başka birine değil.Çünki sen hesabı ve gizli kalması ile muhafazası gerekenleri korumasını iyi bilirsin.Al bu kayıtları ve evinde oturarak tam olarak kaç kişi var , ne kadar silah , ne kadar mızrak , ne kadar kalkan ve ne kadar ok var hesapla Bu buyruğu yerine getirerek efendim imparatora üzüntüyle ve somurtkan bir yüzle bu toplam hesapları içeren risaleciği getirerek verdim.Bu miktarlar (yani silah sayıları) sadece benimle onun arasında sır olarak kaldı.

Benim dikkati çekmek istediğim husus adam biznsın genelkurmay başkanı gibi bişiy...Bizans ordusu etse etse 5000 kişi eder :) Bizim ordunun kalabalık olması doğal..Çünki o surlar kafadan 100.000 kişinin yerine geçecek kadar sağlamdı...78.183.60.209 17:47, 12 Eylül 2011 (UTC)

Başlık hatalı

[kaynağı değiştir]

İstanbul ismi 20. yüzyılda bulunan bir isimdir, ondan önce Konstantiniyye, ondan önce de Konstantinopolisdir. Fethedilen yerin adı, fetihden önce "Konstantinopolis"dir ve bu yüzden başlık "Konstantinopolis'in fethi" olarak değiştirilmelidir. 88.234.93.92 23:49, 19 Kasım 2011 (UTC)

  • Peki 1071 yılında "Anadolu" için ne deniyordu? Türklerin Anadolu'ya girişleri için de o ismi kullanalım. Hatta dünyanın oluşumu esnasında dünyanın adı neydi tam olarak, onu da biliyorsanız, o şekilde değiştirelim... Utku TanrıvereMesaj 23:52, 19 Kasım 2011 (UTC)
  • Konuyu saptırmayın, Anadolu ve Dünya birer şehir ismi değil. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp, İstanbul ismini 28 Mart 1930 yılında kanunen aldı. İnanmıyor musunuz? İstanbul maddesindeki etimoloji bölümüne bakın. Kanıtlar İstanbul maddesinde bulunduğuna göre şimdi lütfen başlığı değiştirebilir miyiz? 88.234.93.92 00:26, 20 Kasım 2011 (UTC)
Bugünkü Türkiye siyasi sınırları dahilinde bulunan pek çok şehrin ismi, bu şehirler Türklerin eline geçmeden önce zaten farklıydı. Burada İstanbul denerek kastedilen yer belli. Bizans'ın o zamanlar geriye kalan son toprağı. Konstantin denmiş, İstanbul denmiş, büyük bir mesele değil. Gibi. - Systematic 00:36, 20 Kasım 2011 (UTC)
Bence büyük bir mesele, neden mi? Çünkü bugün İstanbul dediğimizde kastedilen yer Avrupa ve Anadolu yakasını oluşturan kaç kilometrekare olduğu bilinen bir yer. Konstantinopolis'in İstanbul'dan farkı ise Anadolu yakasında toprak yok ve Avrupa yakasında daha az toprak var. Neden ısrar ediyorsunuz? Başlığı değiştirelim. 88.234.93.92 00:43, 20 Kasım 2011 (UTC)
  • Başlığı nasıl ve ne zaman değiştireceğiz? Eğer imkan dahilindeyse kendim de yapabilirim, formaliteleri atladığımızı düşünüyorum. 88.234.93.92 01:03, 20 Kasım 2011 (UTC)
Şehir, bölge veya gezegen ismi; hepsi özel isim, hepsi de belirli bir bölgeyi veya alanı niteliyorlar. Dilsel olarak hiçbir fark yok. Kaldı ki şu anda bu talebi ortaya koyan kişi olarak bu fikri tek başınıza destekliyorsunuz. Dolayısıyla burada "formalitelerin atlanmasından" söz edilebilecek bir nokta yok. Kendiniz söylediniz, tek başınıza değiştirmeye niyetleniyorsunuz. Olacak iş mi? Öte yandan konuyu saptırmakla ilgili söyleminiz; İstanbul, Anadolu ve Dünya isimleri arasında bir fark olduğunu zannettiğiniz için olabilir; ancak insanları cehaletle suçlamanızla uzlaşı arayışınız birbirini tutmuyor. İyi çalışmalar. Utku TanrıvereMesaj 01:16, 20 Kasım 2011 (UTC)
Size katılmıyorum, tartışma sayfasına bakarsanız benim dışımda da bunu savunanlar olduğunu görürsünüz, kaldı ki doğruluk çoğunlukla sağlanan birşey değil. Domates sayfasındaki tartışma bölümüne 10000 kişi "Domates bir gezegendir." yazsaydı o mu kabul edilecekti? Öte yandan ben kendi nedenlerimi ortaya koydum ve de başlığın aynı kalmasını isteyenlerin ortaya koyacağı somut bir örnek de yok. Milliyetçilik veya değil, hangi düşünceye sahip olursanız olun "İstanbul" ile nitelendirilen bölge, "Konstantinopolis"in işgalinden sonra Anadolu'dan ve Avrupa'dan alınan topraklarla kurulan bir yer. Bu durum Türk, Arap, Amerikalı, Zimbabweli herkes için aynı. Sanırım burada bir çıkmaza girdik, Vikipedi'de işler nasıl hallediliyor bilmem ama bu krizin çözümlenmesi lazım. Tatmin edici bir cevap verilmiyor ve başlık değiştirilmiyor, ancak insanlar gelip devamlı bu talepte bulunacaklar çünkü doğru olan bu. Lütfen bu durumu Vikipedi'ye uygun bir şekilde düzenleyelim. 88.234.93.92 01:29, 20 Kasım 2011 (UTC)

Konuyu saptırmakla suçladıktan sonra domates örneğini vermeniz oldukça gülünç. Evet, doğruluk çoğunlukla sağlanmaz; ama siz tek başınıza da sağlayamazsınız bunu. Dolayısıyla savınızı bilimsel kaynaklarla desteklediğiniz takdirde gerekli değişiklik yapılacaktır. Bu mesajımda "tek başına" derken kastettiğim şey budur; akademik dayanakların sunulması. Eğer cevap veremediğim bir bölüm varsa kusuruma bakmazsınız umarım, mesajınızın domates örneğinden sonrasını okumadım. Utku TanrıvereMesaj 01:32, 20 Kasım 2011 (UTC)

Domates örneğini, "Biz çoğunluğuz, başlık aynı kalmalı" anlamındaki tespit için yazdım, biraz absürd olduysa kusuruma bakmayın. Önemli olan ondan sonraki yazdıklarım, onları okumadıysanız o da sizin kusurunuz. Kanıt mı arıyorsunuz? İstanbul sayfasındaki etimoloji başlığına bakın derim, bence orada yeterli bilgi veriyor ve kaynaklar da oldukça sağlam. Başlığın değiştirilmemesi için bir neden göremiyorum. 88.234.93.92 01:41, 20 Kasım 2011 (UTC)

"Sizin kusurunuz", "bizim buyumuz" yaklaşımlarını (kaldı ki bir tek göz kusurum vardır); yani kişisel yorumları bırakıp konuya dönmek gerekirse: Öncelikle "Kanıt arıyorsanız şuraya bakabilirsiniz." yaklaşımını, Vikipedi'de katkı yapan birisiyle samimi olarak bağdaştıramadığımı belirtmeliyim; ancak iletişimde bir sorun yaşıyoruz şu anda. Benim söylemek istediğim şey; "İstanbul'un fethi" olayını "Konstantinopolis'in fethi" olarak kullanan ve böyle kullanılmasının doğru, "İstanbul'un fethi" kullanımının yanlış olduğunu ortaya koyan akademik bilimsel yayınların buradaki savınızı desteklemek üzere kullanılmasıdır. Yoksa Konstantinopolis'in ne olduğunu emin olun ki ben de biliyorum, hatta kelimenin etimolojisini de biliyorum ve çok şükür ki anlamını bilecek kadar Eski Yunancam da var. Umarım akademik dayanak konusu açıklayıcı olabilmiştir bu sefer. Yani mesele İstanbul'un adı ne zamana kadar neydi, meselesi değil. Ve tekrarlıyorum, "tek başınıza" derken kastettiğim şey, söyleminizi destekleyecek akademik dayanaklara yer vermeyişinizdir. Kaynak ortaya koydunuz da, "Hayır, asla olamaz!" mı dedik? İyi çalışmalar. Utku TanrıvereMesaj 01:45, 20 Kasım 2011 (UTC)

Türkçe kaynakların hepsinde İstanbul'un Fethi veya Konstantinopol'ün Düşüşü olarak geçiyor. Avrupa kaynaklarında ise hep Konstantinopol'ün Düşüşü olarak geçiyor (taraflı gibi). Doğu kültürlerine bakmak açısından Arapça vikiyi gözden geçirdim orada "Konstantinopol'ün Fethi olarak geçiyor. Gecenin dördünde orijinal kaynak bulabileceğimden emin değilim. Buna bir çözüm bulalım, istiyorsanız oylamaya sunalım, durum karışık olduğunda öyle yapılıyor. Eğer editörlükle ilgili özel bir durumsa bu, diğerleriyle de görüşmenizi tavsiye ederim. Benim buradaki tek amacım doğru bilgiyi ortaya çıkarmak. Tarihte kesin şeyler yoktur, çünkü bana göre tam bir bilim değil. Sizin de akademik bir kaynak sunmanız gerek. Ama oylama konusunda ısrarcıyım 88.234.93.92 02:01, 20 Kasım 2011 (UTC)
Oylama konusunu ciddiye alacağınızı düşünüyorum ve itirazlarımı dikkate aldığınız için de ayrıca teşekkürler. İyi vikiler bol şanslar, iyi geceler -_- 88.234.93.92 02:10, 20 Kasım 2011 (UTC)

Açıkçası "Konstantinopol'ün Düşüşü" başlığını alternatif olarak nadiren de olsa ben de gördüm, evet; ama "İstanbul'un Fethi" başlığının yanlış olduğuna dair ilk defa bugün sizin mesajınızı okudum. Avrupa kaynaklarında konunun o isimle ele alınması elbette daha normal; haritada İzmir'e de hâlâ daha Smyrna yazılıyor. :) Elbette sizden bir iki saat içerisinde kaynak eklemeniz beklenmiyor, aksi takdirde kendini imha edecek bir madde de yok. :) Bilmiyorum, ne kadar zamandır ve ne kadar çeşitli katkıda bulunuyorsunuz (bunun bir önemi de yok, sonraki cümleme hazırlık yapıyorum.); ancak Arapça, İngilizce, Fransızca veya her hangi bir dilde Vikipedi'yi bir kaynak olarak kabul etmiyoruz. Onlar da sizin benim gibi kişilerce yazılıyor. Diğer yandan, konunun editör olmakla veya üye olmamakla kesinlikle hiçbir ilgisi yok, şüpheniz olmasın. Sayfaların silinme adaylıklarında kayıtlı olmayan kullanıcılar görüşlerini paylaşabiliyorlar mesela ve onun görüşü de, benim görüşüm de çok doğaldır ki farklı görülmüyor. İkisi de sadece birer insanın fikirleri. Burada sizin düşünceniz de, benim düşüncem de, Vikipedi'nin kurucusu Jimmy Wales'in düşüncesi de aynı kefede. :) Dediğim gibi, bahsettiğiniz kullanımı ben de duydum; ancak "İstanbul'un Fethi" başlığının yanlış olduğu ifadesine hiçbir kaynakta denk gelmedim. Acele etmenize gerek yok, bilimsel dayanaklar ortaya koyduktan sonra sohbetimize kaldığımız yerden devam ederiz. :) İyi çalışmalar. Utku TanrıvereMesaj 02:13, 20 Kasım 2011 (UTC)

  • başlığın değiştirilmesi bence çok anlamsız, en başlarda diyorsunuz ki istanbul ismi fethedilmeden önceki alanı kapsamıyor daha geniş bir alanı kapsıyor acaba fethedildikten hemen sonraki kapsamını biliyor musunuz? fethedildiğinde o sizin konstantiniyye dediğiniz alanı kapsıyordu belki istanbul ismi nereden bliyorsunuz? ve buna bağlı olarak neden istanbul deyince şimdiki istanbulu ve kapladığı alanı anlıyorsunuz da o zamanki istanbulu anlamıyorsunuz? VP:İNV olarak görmekte zorlanıyorum açıkçası. ki istanbul ismini de o zamanki orada yaşayan halk(fetihten önce) kullanıyordu şöyle ki: eis ten polin(şehire) adını kullanıyorlardı bu kelimeyi Türkler istanbul şeklinde kullanmışlardır, yani fetihten önce istanbul ismi kullanılmıyor diye bir şey söylemek sözkonusu değil. iyi çalışmalar -- sayzz 19:26, 20 Kasım 2011 (UTC)
  • İsimsiz kullanıcıya katılıyorum. İstanbul sonradan verilmiş bir isim. Başlığın kaderi oylamaya sunulabilir. İhsanjr 13:51, 3 Aralık 2011 (UTC)
  • Toplumda genel kullanım dilin belirleyicisidir. Türkçe'de o olay Türk olmamızdan kaynaklanan sebeplerle yüzyıllardır "İstanbul'un Fethi" olarak isimlendiriliyor.--Tolga ☪ 01:13, 4 Aralık 2011 (UTC)
  • bence oylamaya gerek yok, binlerce tarihi olayı yeniden adlandıralım o zaman nasıl olur? 1071 öncesine gidip anadolunun o zamanki ismini falan öğrenirseniz onu da değiştirelim... -- sayz'ın usu 03:08, 6 Aralık 2011 (UTC)
  • Aslında mesele geçmişte öyle olmasından çok diğer dillerdeki kaynaklarda adlandırmanın farklı yapılıyor olması bence. Anadolu için öyle bir durum yok Anadolu her dilde Anadolu ya da Küçük Asya diye ifade edilir. Fakat İstanbul'un fethi için diğer dillerde kullanım farklı. Gerçi özellikle İngilizce'de çoğu fetih için x'in fethi yerine y'nin düşüşü anlamına gelecek şekilde Fall of Y kullanılıyor (Ör: en:Fall of Baghdad (1917)).Yine de Türkçe'deki yaygın kullanımdan dolayı şu anki haliyle kalmasının daha doğru olacağını düşünüyorum.–h.çağrımsj 09:19, 20 Şubat 2012 (UTC)

Madde adındaki imlâ hatası

[kaynağı değiştir]

TDK'ya ait imlâ kılavuzunda şu yazım kuralları var:

  • 14. Millî ve dinî bayramların adları büyük harfle başlar: Cumhuriyet Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Nevruz Bayramı. Bayram niteliği kazanmış günlerin adları da büyük harfle başlar: Anneler Günü, Ögretmenler Günü, Tıp Bayramı.
  • 15. Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar: Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilâlı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme Devri, Millî Edebiyat Dönemi, Tanzimat Dönemi.

Burada ifade edilen "tarihî olay" kavramı, "tarihsel önemi olan olay" anlamına gelmektedir. "Tarihî olay" ifadesi dilimizde bu anlamda kullanılır. Yazım kuralında özel bir uygulama alanı ifade edilmemesi sebebiyle bu yazım kuralının tüm tarihî olayların adlarının yazımında uygulanması gerektiği anlamı çıkıyor. "İstanbul'un Fethi" olarak adlandırılan olay da gerek Türk, gerekse de dünya tarihi açısından önemi tartışılmayacak bir olay olması sebebiyle maddenin başlığı, ilgili yazım kuralı doğrultusunda "İstanbul'un Fethi" olarak değiştirilirse, başlık Türkçe kuralları açısından doğru olacaktır. Tolga ☪ 18:53, 21 Aralık 2011 (UTC)

Şahi Topları kim tarafından tasarlandı?

[kaynağı değiştir]

-Ali Osman-88.232.86.138 16:36, 16 Ocak 2013 (UTC)Arkadaşlar Şahi toplarının ve Rumeli hisarının tasarımı ve planlaması bizzat Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yapılmadı mı? Neden burada Urban Usta mâl edilmiş bu müthiş topların planlaması?


Bildiğim kadarıyla Fatih sadece topların menzili hesaplamıştır, tasarlamamıştır.--İsmailaz (mesaj) 19:39, 27 Mayıs 2013 (UTC)


Emin olmamakla beraber II.Mehmed'in Macar Urban'ın tasarımını geliştirdiğini duymuştum. Gülle ağırlığı, boyut ve menzil değerlerini artırmış, diye biliyorum. Selonur1 (mesaj) 14:15, 20 Ekim 2013 (UTC)

Taraflardan biri Osmanlı Devleti de öteki "Bizans" mı, "Doğu Roma" mı karar verip kesinleştirmek gerek. --E4024 (mesaj) 15:00, 30 Haziran 2014 (UTC)

Maddenin şu an için %30'u çalışmamın ürünü, şuradan görülebilir. En başta bir notla belirttiğim üzere, "Bizans" kelimesi tercih edilecektir. Maddenin önceki halinden kalma "Doğu Roma" terimi beni bağlamıyor. Bir de özette geçen "her ne kadar metin zaten masal gibi olsa da" yorumu olumlu mudur olumsuz mudur anlayamadım :) Kolay gelsin. --bermanya 18:34, 30 Haziran 2014 (UTC)

Tarafsızlık Olabilir mi?

[kaynağı değiştir]

Aşağıda arkadaşın biri yana yakıla,(...) tarafsızlık demiş ve yabancı vikilerin tarafsız olduklarını savunmuş.Eyvallah çoğu konuda öyledir ama büyük olaylarda özellikle de mesela İngiliz tarihindeki dönüm noktası sayılan bir olayda bu böyle midir?Trafalgar savaşı var mesela,İngiliz vikisinden okuyun önce.Sonra da Türkçe kaynaklardan(eğer 2.yabancı diliniz varsa oradan da bakın lütfen) okuyun ve karşılaştırın.Göreceksiniz ki milletlerin tarihlerinde iz bırakan olaylarda %100 tarafsız olmanın imkanı yok.O yüzden tarafsızlık diye bağıracağınıza hazırlayın tarafsız bir yazı görelim.Selametle.

Bende katılıyorum bu görüşe, sırf İngilizce'de a'da b'de seçkin madde diye illa tarafsız doğru olarak kabul etmemek gerekir. İlk önce içeriği okumak, kaynakları araştırmak ve sonrasında bu yorumu yapmak lazım. Her konuda illa Avrupa ülkelerinin kaynakları tarafsız referans olarak kabul edilmemeli. Türklerde de tarafsız tarihçiler, profesörler mevcuttur. Her kaynağı araştırıp tarafsızlık yakalanmalıdır diye düşünüyorum, yoksa tarafsızlık İngilizce'de orda burda hazır halde beklemez. A başlığı tarafsızdır, B başlığında tarafsızlık elden kaçmıştır ancak o maddeyi ilgili Viki topluluğu tarafsız kabul edebilir.Sait71 11:34, 4 Kasım 2014 (UTC)

çandarlı'nın idamı

[kaynağı değiştir]

bu ayrıntılı başlık kullanıcı tarafından çıkartılıyor ve sonuç bölümünde bir cümleye indiriliyor. VP:MM hatırlatarak dikkatinizi çekmek isterim. değişiklik özetindeki nezaketten nasibini almayan ifadeyi de vikipedistlere havale edelim. --kibele 22:31, 19 Aralık 2014 (UTC) 13:17, 2 Ocak 2015 (UTC)

  • Vallahi çok ilginç. Yardım istediğim bir arkadaş etliye sütlüye karışmıyor, git tartış diyor. Aynı bilginin iki kez geçmesini isteyen biri var karşımda neyi tartışıcam? --bermanya 14:10, 2 Ocak 2015 (UTC)

'Aynı bilginin iki kez geçmesini isteyen biri var'. nerede o biri? ayrıca burada fikir bildirmeden neden yardım isteniyor o da muamma. bu önemli bir bilgi ve daha önce ayrı başlık altında değerlendirilmiş. sonuçları altına alınarak bu başlığın kaldırılmasını doğru bulmuyorum, bilginin önemsizleştirilmesi anlamına geliyor. oysa fetih bahsinde öyle geçiştirilecek bir başlık olmadığı malûm.. --kibele 22:31, 19 Aralık 2014 (UTC) 14:17, 2 Ocak 2015 (UTC)

  • O zaman başlığı değiştir Kibele. Bunu da ben mi söyleyeyim? El attın da 'höst' diyen mi oldu, hoşuma gider bilakis, birileri çalışmamı görüyor yardım ediyor derim. Osmanlı tarafı yerine Çandarlı'nın idamı olsun. Değişikliğimi iki kez geri almaktan kolay olduğu kesin.--bermanya 14:24, 2 Ocak 2015 (UTC)
  • Şununla ilgili bir şeyi belirtmem gerekiyor, 'mehter marşları eşliğinde' ibaresi Barbaro'nun günlüğünde geçiyordu; kendisi zil ve davul sesleri diye tarif etmiş, bence bu bilgi çıkarılmamalıydı. --bermanya 16:15, 2 Ocak 2015 (UTC)
iki cümle önce mehter marşından söz ediliyor zaten. tekrarlamaya gerek yok. --kibele 22:31, 19 Aralık 2014 (UTC) 16:27, 2 Ocak 2015 (UTC)
  • Fatih'in kendini Sezar olarak görmesi, İstanbul ismi, popüler kültür falan hazırlancak. Sonra da bilgi kutusu. Beklediğimden daha çok detaya ulaşabildim, tarafsız dili ön planda tutmaya çalıştım. --bermanya 16:41, 2 Ocak 2015 (UTC)
  • Kullanıcı:Kibele: "Fatih'in kendini Sezar olarak görmesi" çoğunlukla diğer zaferleri üzerine. Yer verilmesini ister miydin, biraz gereksiz kaçacak bence? --bermanya 22:18, 7 Mart 2015 (UTC)
içeriğini bilmeden bir şey söyleyemem ama bu başlık başlı başına özgün araştırma kokuyor. --kibele 13:45, 8 Mart 2015 (UTC)
Şimdi ayıp ettin. Başlığı öylesine dedim, o başlık tabiki olmaz. 'II. Mehmet'in Roma vasiliği üzerine hak iddiaları' gibi bir başlık koyardım muhtemelen. Eklenmemesinden yanayım, çünkü olayın çok küçük bir kısmı İstanbul'un fethi üzerine. Şimdi buraya gelip de Papa Innocentius'un Mehmet'e Hristiyan ol çağrısını falan eklersem baya konuyu saptırmış olacağım. Seçkin madde oylamasında belki sormak istersin diye meseleyi burada açtım. --bermanya 14:00, 8 Mart 2015 (UTC)

Köylülerin katli

[kaynağı değiştir]

Bizans İmparatoru Konstantin, son diplomatik girişim olarak kent dışındaki Rum köylerinin ve bu köylerde yaşayan sivillerin zarar görmemesini rica etti ancak II. Mehmed tam aksini yaparak Rum köylerinde hayvanların otlanmasını ve rastlanılan köylülerin derhal öldürülmesini emretti. denilmiş. Bir de kaynak gösterilmiş. Kaynağa erişimim yok. Bu değişiklik geri alınmış. Değişiklikleri onaylamadan önce buraya başlık açmak istedim. Bu yazılanlar ile ilgili birkaç kaynak daha var mı? thecatchercintherye Mesaj 06:09, 6 Eylül 2016 (UTC)

Kaynağın pdf hali ufak bir Google aramasıyla bulunabilir. --bermanya 11:01, 6 Eylül 2016 (UTC)
Böyle bir kaynak yok demiyorum. Bu kaynağa ne kadar güvenebiliriz? Taraflı bir kitap olduğu açık. Taraflı kaynak koyacaksak, binlercesini sıralayabilirim. Dediğim, Bu konudan bahseden güvenilir birkaç kaynak daha yoksa, Bu cümle vikipedi'nin politikalarına aykırıdır. thecatchercintherye Mesaj 13:19, 6 Eylül 2016 (UTC)
Ayrıca, Ben de ilgili değişikliği onaylamasını bilirdim, Ama önce burda tartışalım diye başlık açtım. Burada tartışılan bir değişikliği fikir birliğine varmadan geri almak ne kadar doğru? Güvenilir kaynaklar eklenmesini bekliyorum. thecatchercintherye Mesaj 13:22, 6 Eylül 2016 (UTC)
Kaynaklı bir bilgi gerekçe olmaksızın siliniyor ve sen bunu onaylayabilirdin öyle mi? --bermanya 13:27, 6 Eylül 2016 (UTC)
Kast ettiğim bu değil, konuyu tartışalım diyorum. Konuyu farklı yerlere çekmeye gerek yok. 19. Yüzyılda yazılmış bir kitaptan başka kaynaklara da ihtiyaç var. Özellikle, dönemin Osmanlı düşmanı bir ülkede yazılmış bir kitap söz konusu ise. Başlığı açmanın sebebi bu. thecatchercintherye Mesaj 13:34, 6 Eylül 2016 (UTC)
Hangi değişikliği onaylamayı kastettin öğrenebilir miyim? --bermanya 13:36, 6 Eylül 2016 (UTC)
Bahsettiğim, yapılan bütün değişiklikler. Onay gerektiren bir değişikliği onaylamadan ya da geri almadan önce araştırıyorum, En az bir başka güvenilir kaynaktan teyit etmediğim bilgiyi onaylamıyorum ya da geri almıyorum diyorum. Siz de böyle davranmıyor musunuz? Ben mi yanlış yapıyorum? thecatchercintherye Mesaj 14:16, 6 Eylül 2016 (UTC)
Sorgusuz sualsiz kaynaklı bilgiyi çıkarmak vandalizmdir, vandal değişiklikler hızlıca geri alınır. Kaynağı şaibeli / yetersiz görülen bilgilere {{fact}} eklenir. Bir bilginin politikaya aykırı olması gibi bir durum da söz konusu değildir, dili taraflı oluyorsa o başka ama söz konusu cümle başka nasıl yazılır bilmiyorum. Kolay gelsin. --bermanya 14:26, 6 Eylül 2016 (UTC)

Kaynak

[kaynağı değiştir]

Elimde İstanbul Fetih Cemiyeti'nin baskısı olan üç adet kitap mevcut. İstanbul'un fethinde Bizanslı tarihçilerin gün gün saat saat yaşanılanları yazdıkları bilgiler mevcut. Çok değerli bilgiler var. Maddeye çok zenginlik katacağını düşünüyorum. Geliştirecek olan arkadaşlar çalışma yapacakları zaman bana mesaj ile ulaşırlarsa yardımcı olurum. Şuan benim vaktim yok maalesef.Sait* 14.57, 20 Ekim 2018 (UTC)Yanıtla

İstanbul'un Düşüşü

[kaynağı değiştir]

Ne yani, Hristiyanlardan başkası İstanbul'un Düşüşü demiyor mu ki maddenin tanım cümlesinde böyle (Hristiyanların söylemiyle Konstantinopolis'in Düşüşü) yazıyor? Birkaç gün içinde aksi yönde görüş gelmezse Hristiyanlar ifadesini daha uygun bir şekilde değiştireceğim.-thecatcherintheryeileti💬 20.05, 23 Eylül 2020 (UTC)Yanıtla

Ne şekilde mesela? --𐰇𐱅𐰚𐰤 (mesaj) 20.12, 23 Eylül 2020 (UTC)Yanıtla
  • Enwikideki gibi bir şekilde olabilir (parantezli kullanım ). Şu anki sürüm kesinlikle hatalı. Mesela, ateistler İstanbul'un düşüşü diyor mu, demiyor mu? Ya Yahudiler? Diğerleri?-thecatcherintheryeileti💬 11.33, 24 Eylül 2020 (UTC)Yanıtla
  • Yorum Yorum sanırım oradaki “Hristiyanların söylemiyle” ifadesiyle karşı tarafın öğeleri olan Bizans İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti, Cenevizliler ve Papalık Devleti ve diğerlerinin tanımlaması kastedilmiş. Ama bu hali ile tuhaf duruyor doğrusu. Hristiyanlık maddesine bağlantı da ilginç ve anlaşılabilir değil. Bir din çatışması izlemimi varmış sanki. “İstanbul’un düşüşü” tanımlaması da doğru değil, “Konstantinopolis’in düşüşü” doğru olan. Çünkü o tarihte İstanbul adlandırması söz konusu bile değildi. Düşen Bizans İmparatorluğu’nun başkenti ve onların verdiği ad olan Konstantinopolis. İlk giriş cümlesinde kullanılması da TBA’ya uygun bence, tartışmaları bir nebze düşürebilir. --Maurice Flesier message 12.16, 24 Eylül 2020 (UTC)Yanıtla
  • Konstantinapolis'in düşüşü şeklinde adlandırılabilir. Türkçe'de de şehir düştü, kale düştü gibi kullanımlar mevcut zaten. Ancak hristiyanların kullandığı tanımı vereceksek İstanbul'un düşüşü değil, Konstantinapolis'in düşüşü tanımı daha uygun gibi.--Sait* 12.45, 24 Eylül 2020 (UTC)Yanıtla

Bilgi kutusu görseli

[kaynağı değiştir]

Önemli bir tartışma açmak istiyorum. Bilgi kutusundaki görsel değişsin mi değişmesin mi? Özellikle II. Mehmed'in tasvirinin yer aldığı çizimler üzerine eskiden de burada tartışmalar olmuş sanırım, Fausto Zonaro'nun veya başka ressamların çizdiği "21 yaşındaki Fatih" çizimlerinin gerçeği pek yansıtmadığı söyleniyor. Acaba bilgi kutusundaki görselde, yani sayfanın ilk görselinde II. Mehmed'in tasviri yer almasa, yalnızca kuşatmanın bir betimlemesi mi gösterilse? Commons'a baktım ve bazı resimler buldum, koyacağım şuraya. Fikirlerinizi merak ediyorum. @Kızıldeniz, @Beşiktaşlı48, @Lionel Cristiano, @Aybeg, @Dr. Coal, @Kenjn, @Necatorina...

2. ve 3. resme daha sıcak bakıyorum bu arada. Mors et Vita (mesaj) 17.24, 31 Mayıs 2024 (UTC)Yanıtla

İkinci resim daha uygundur. Beşiktaşlı48 ❯❯❯ mesaj 20.30, 31 Mayıs 2024 (UTC)Yanıtla
2. ve 3. resimlere ben de sıcak bakıyorum. Ancak 3. resimde soldaki burcun tepesinde resmedilen sancaklı kişinin Ulubatlı Hasan olduğunu düşündüm. Tarihçiler öyle bir kişinin gerçekte var olmadığını ileri sürüyor. Bu bir handikap kabul edilmeyecekse şahsen 3. resmi seçebilirim. – Aybeg 08.25, 1 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla
Ben de 3. resme daha sıcak bakıyorum @Aybeg. Resimde şahi topu da var. Dediğiniz gibi soldaki sancaklı kişi Ulubatlı Hasan olabilir ama öyle bir bilgi yok resimde. Hasan'ın tarihselliği de tartışmalı, yani kesin bir şey söyleyemeyiz; var olduğunu söyleyenler de var söylemeyenler de. Resimdeki kişi Hasan da olmayabilir bilemem, ama çok büyük bir sorun olarak görmüyorum resmin geneli için. Mors et Vita (mesaj) 16.19, 1 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla
Selamlar arkadaşlar ve seslenme için teşekkürler Mors et Vita. Aslında ben ilk görseli diğerlerine göre daha uygun buldum, tabii bu benim şahsi görüşüm. Şöyle ki ilk resim tarihî açıdan değerli, bu yüzden diğer modern illüstrasyonlara farkla gerçekliği daha fazla. 2. ve 3. bana doğal görünmedi açıkçası ve bence madde için uygun değiller, basit kalıyorlar. Bu nedenle 1. resmin uygun olduğunu düşünmekle birlikte 4. resme de biraz sıcak baktığımı belirtebilirim. -- kızıl mesaj 13.35, 2 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla
Arkadaşlar, görüşleriniz için teşekkürler. Sizler gibi ben de oldukça kararsız kaldım, ama bir sonuca varıp şöyle bir şey yaptım: Görsel değişikliğine gidip bilgi kutusuna Zonaro'nun o meşhur "giriş" tablosunu koydum ve altına da "o tablolarda Fatih'in tam doğru bir şekilde resmedilmediği" şeklinde önemli bir not ekledim. Umarım böyle daha faydalı olmuştur. Mors et Vita (mesaj) 08.29, 29 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla

İsim tartışması

[kaynağı değiştir]

Arkadaşlar maddenin geçmişini inceleyin lütfen. Do2112'nin ısrarlı taşıma işlemi hakkında bir çözüme varılması gerek, değişiklik savaşına dönüşmüş durumda. @Nanahuatl, @Superyetkin, @Bjelica, @Mors et Vita, @Selamiben, @Wooze, @Lionel Cristiano, @Beşiktaşlı48, @Aybeg, @Beyoglou, @Gökhan Can... -- kızıl mesaj 19.04, 27 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla

Şöyle ki @Do2112, bu yazıda örnek verilen maddeyi görüyor musun? Aslında o kadar kullanıcıya da seslendim ama tartışılacak bir şey yok ortada. -- kızıl mesaj 19.17, 27 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla
Burası Türkçe Vikipedi. Bu olayı, ana dili Türkçe olan herkes "İstanbul'un Fethi" diye bilir. Uzatmaya gerek yok. Mors et Vita (mesaj) 08.12, 29 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla
Bence madde adı böyle kalmalı. necatorina (mesaj) 08.23, 29 Haziran 2024 (UTC)Yanıtla

Kütüphaneler

[kaynağı değiştir]

Osmanlı, fetihten sonra Kütüphanelere dokunmamıştır. 85.101.178.24 18.31, 6 Kasım 2024 (UTC)Yanıtla