İçeriğe atla

Sakarya Meydan Muharebesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Sakarya Meydan Savaşı sayfasından yönlendirildi)
Sakarya Meydan Muharebesi
Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi

Türk komuta kademesi Duatepe'de savaşı yönetirken. Mustafa Fevzi (Çakmak), Köprülü Kâzım (Özalp), Mustafa Kemal (Atatürk), İsmet (İnönü) ve Hayrullah (Fişek)
Tarih22 Ağustos - 13 Eylül 1921
(3 hafta ve 1 gün)
Bölge
Sakarya Nehri'nin doğusu, Ankara
Sonuç

Türk zaferi[1][2]

  • Yunan taarruzunun durdurulması[3]
  • Yunan ordusunun Sakarya'nın batısına atılması[4]
Taraflar
Yunanistan Krallığı Yunan Krallığı Ankara Hükûmeti
Komutanlar ve liderler
Yunanistan Krallığı I. Konstantin
Yunanistan Krallığı General Papulas
Mustafa Kemal Paşa
Fevzi Paşa
İsmet Paşa
Yusuf İzzet Paşa
Güçler
120.000 er, 3.780 subay, 57.000 tüfek, 2.768 makinalı tüfek, 386 top, 1.350 kılıç, 3.800 hayvan, 600 adet 3 tonluk kamyon, 240 adet 1 tonluk kamyon, 18 uçak[5] 96.326 er, 5.401 subay, 54.572 tüfek, 825 makinalı tüfek, 196 top, 1.309 kılıç, 32.137 hayvan, 1.284 at/katır arabası, 2 uçak[5]
Kayıplar
3.758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp[6]
Başka kaynaklara göre:
15.000 ölü, 25.000 yaralı[7][8]
14.342 ölü, 18.480 yaralı, 828 esir[9]

Sakarya Meydan Muharebesi, Atatürk tarafından çok büyük ve kanlı savaş anlamına gelen Melhame-i Kübra ifadesi ile anılan, Türk Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir muharebesi.[10]

Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası sayılır.[11][12][13][14][15][16][17] İsmail Habip Sevük, Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemini, "13 Eylül 1683 günü Viyana'da başlayan çekilme, 238 sene sonra Sakarya'da durdurulmuştur." sözüyle tasvir etmiştir.[6][18]

Sakarya Nehri

Sakarya Meydan Muharebesi, Anadolu Türk tarihinin en önemli savaşlarından biridir. Yunan General Papulas tarafından Yunan ordularına Ankara'ya harekât emri verilmişti. Savaşı Yunan tarafı kazansaydı TBMM, Sevr Antlaşması'nı kabul etmek durumunda kalabilirdi.

General Anastasios Papulas başlangıçta bu harekâta şiddetle karşı çıktı. Papulas'a göre Yunan ordusunu ıssız ve yolsuz Anadolu topraklarının derinine sürüklemek sonuçları ağır olabilecek bir maceraydı. Öte yandan savaş karşıtı örgütlerin ordu içine sızdırdığı broşürler Yunan askerinin savaşa olan inancını önemli ölçüde kırmıştı. Ancak Papulas kamuoyundan gelen yoğun baskılara ve "Ankara Fatihi" olmanın cazibesine karşı koyamayarak ordusuna taarruz emri vermiştir.

TBMM ordusu, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri'ndeki yenilgisinden sonra cephe kritik bir duruma düşmüştü. Cepheye gelerek durumu yerinde gören ve komutayı eline alan TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi birliklerinin Yunan ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakılarak Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmesine ve savunmayı bu hatta devam ettirmesine karar verdiler.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, "Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz. Onun için küçük, büyük her cüzütamı (birlik), bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük, büyük her cüzütam ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki cüzütamın çekilmeye mecbur olduğunu gören cüzütamlar, ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur."[19] emrini vererek muharebeyi geniş bir alana yaydı. Böylece Yunan kuvvetleri de karargâhlarından uzaklaşıp bölünmüş olacaktı.

TBMM, 3 Ağustos 1921'de Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa'yı azlederek, aynı zamanda Başvekil ve Millî Müdafaa Vekili de olan Fevzi Paşa'yı bu makama da atadı.

22 Temmuz 1921'de Sakarya Nehri doğusuna çekilmeye başlayan Türk ordusu, güneyden kuzeye 5. Süvari Kolordusu (Çal Dağı güneyinde), 12, 1, 2, 3 ve 4. gruplar ile Mürettep Kolordu birinci hatta olacak şekilde tertiplendi. Çekilişin hızlı bir şekilde tamamlanmasından sonra Yunan birlikleri taarruz pozisyonu için tam dokuz gün Türk birlikleri ile karşılaşmadan yürüdü. Bu yürüyüşün hangi yöne doğru olduğu Türk keşif birlikleri tarafından tespit edilerek cephe komutanlığına bildirildi. Bu savaşın kaderini belirleyecek stratejik hatalardan biri oldu. Yunan taarruzu baskın olma özelliğini kaybetti. Ancak 14 Ağustos'ta ileri harekâta geçen Yunan ordusu, 23 Ağustos'tan itibaren 3. Kolordu ile Sakarya Nehri doğusundaki Türk kuvvetlerini tespit, 1. Kolordu ile Haymana istikametinde, 2. Kolordu ile Mangal Dağı güneydoğusunda kuşatıcı taarruza başladı. Fakat bu taarruzlarında başarısız oldular.

Kuşatma taarruzunda başarı sağlayamayan Yunan kuvvetleri, sıklet merkezini ortaya kaydırarak savunma mevzilerini Haymana istikametinde yarmak istedi. 2 Eylül'de Yunan birlikleri, Ankara'ya kadar en stratejik dağ olan Çal Dağı'nın tamamını ele geçirdi. Fakat Türk birlikleri Ankara'ya kadar geri çekilmeyerek alan savunması yapmaya başladı. Yunan birlikleri Ankara'ya 50 km kalacak derecede bazı ilerlemeler sağlasa da Türk birliklerinin yıpratıcı savunmasından kurtulamadı. Ayrıca 5. Türk Süvari Kolordusu tarafından cephe ikmal hatlarına yapılan taarruzlar Yunan taarruzunun hızının kırılmasında önemli etkenlerden biri oldu. Yunan ordusu 9 Eylül'e kadar süren yarma teşebbüsünde de başarılı olamayınca, bulunduğu hatlarda kalarak savunmaya karar verdi.

Türk Ordusu'nun 10 Eylül'de başlattığı, bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın komuta ettiği, genel karşı taarruzla Yunan kuvvetlerinin savunma için tertiplenmesine mani olundu. Aynı gün Türk birlikleri stratejik bir nokta olan Çal Dağı'nı geri aldı. 13 Eylül'e kadar süren Türk taarruzu sonucunda Yunan ordusu, Eskişehir-Afyon'un hattının doğusuna kadar çekilerek bu bölgede savunma için tertiplenmeye başladı. Bu çekilme sonucu 20 Eylül'de Sivrihisar, 22 Eylül'de Aziziye ve 24 Eylül'de Bolvadin ve Çay düşman işgalinden kurtulmuştur.

Çekilen Yunan ordusunu takip amacıyla harekâta 13 Eylül 1921 itibarıyla süvari tümenleri ve bazı piyade tümenleri ile devam edildi. Fakat teçhizat ve istihkâm yetersizliği gibi sebeplerle taarruzlar durduruldu. Aynı gün Batı Cephesi'ne bağlı birliklerin komuta yapısı değiştirildi. 1 ve 2. Ordu kuruldu. Grup Komutanlıkları lağvedilerek yerine 1, 2, 3, 4 ve 5. Kolordular ile kolordu seviyesinde Kocaeli Grup Komutanlığı kuruldu.

Savaş, 22 gün ve gece sürerek 100 km uzunluğunda bir alanda cereyan etti. Yunan ordusu, Ankara'nın 50 km kadar yakınından geri çekildi.

Yunan ordusu geri çekilirken Türklerin kullanabileceği hiçbir şey bırakmamak için özen gösterdi. Demir yollarını ve köprüleri havaya uçurdu ve birçok köyü yaktı.[20]

Muharebe sonrası

[değiştir | kaynağı değiştir]
Sakarya Meydan Muharebesi'ni betimleyen bir Yunan taş basması resim.

Sakarya Meydan Muharebesi sonunda Türk ordusunun zayiatı; 5713 ölü, 18.480 yaralı, 828 esir ve 14.268 kayıp olmak üzere toplam 39.289'dur. Yunan ordusunun zayiatı ise 3758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp olmak üzere toplam 23.007'dir. Sakarya Meydan Muharebesi'nde çok fazla subay kaybı olduğu için bu Muharebeye "Subay Muharebesi" adı da verilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk bu muharebe için "Sakarya Melhame-i Kübrası" yani kan gölü, kan deryası demiştir.

Yunanlar için geri çekilmek haricinde başka bir seçenek kalmadı. Geri çekilirken Türk sivil halkına karşı yaptığı tecavüzler, kundaklamalar ve yağmacılık sonucunda 1 milyonun üzerinde sivil Türk evsiz kaldı.[21]

Mayıs 1922'de Yunan Ordusu Başkomutanı General Anastasios Papoulas ve kurmay heyeti istifa etti. Yerine General Georgios Hatzianestis atandı.

Mustafa Kemal Atatürk, ünlü "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz." sözünü bu savaşa atfen TBMM'de söylemiştir. Muharebenin ardından Miralay Fahrettin Bey, Miralay Kâzım Bey, Miralay Selahattin Adil Bey ve Miralay Rüştü Bey, mirliva rütbesine terfi etti ve paşa oldu. Mustafa Kemal Paşa TBMM tarafından müşir rütbesine terfi ettirildi ve kendisine gazi unvanı verildi.

Atatürk, Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar bir askeri rütbesi olmadığını, Osmanlı Devleti tarafından verilmiş olan rütbelerin yine Osmanlı Devleti tarafından alınmış olduğunu belirtir. Nutuk'ta şu ifadeleri kullanır: "Sakarya muharebesi neticesine kadar, bir rütbe-i askeriyeye haiz değildim. Ondan sonra, Büyük Millet Meclisince Müşir (Mareşal) rütbesi ile Gazi unvanı tevcih edildi. Osmanlı Devleti'nin rütbesinin, yine o devlet tarafından alınmış olduğu malûmdur."[22]

  1. Sakarya Savaşı'nın kazanılmasıyla, Türk milletinin savaşın kazanılacağına olan inancı yerine gelmiştir. İstanbul'da, tüm camilerde Sakarya'da hayatını kaybeden askerler için mevlitler okunmuştur. O ana kadar, Ankara'ya mesafeli duran İstanbul basınında dahi bir sevinç duygusu oluşmuştur.
  2. Uluslararası toplumun (özellikle İngiltere'nin) TBMM güçlerine bakışı değişmiş ve Yunanistan, arkasındaki İngiltere desteğini kaybetmiştir.
  3. 13 Eylül 1683 tarihinde II. Viyana Kuşatması ile başlayan Türk geri çekilmesi yine bir 13 Eylül günü bu savaş ile durmuş, yeniden ilerleme başlamıştır. Bu yönden bu savaşın sembolik önemi de Türk Tarihi açısından çok fazladır.

Üst kademe komutanları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Michael Llewellyn Smith "Ionian Vision" Hurst & Company London 1973 ISBN 1-85065-413-1, pg.227–234
  2. ^ Christopher Chant "Warfare of the 20th. Century – Armed Conflicts Outside the Two World Wars" Chartwell Books Inc. New Jersey 1988. ISBN 1-55521-233-6, pg.21–23
  3. ^ Michael Llewellyn Smith "Ionian Vision" Hurst & Company London 1973 ISBN 1-85065-413-1, pg.227–232
  4. ^ Sakarya Sempozyumu (PDF). MSÜ - Kara Harp Okulu Dekanlığı. s. 89. 20 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Ocak 2023. 
  5. ^ a b Koçak, Cemil and Akşin, Sina and Tunçay, Mete and Özdemir, Hikmet and Boratav, Korkut and Hilav, Selahattin and Katoğlu, Murat and Ödekan, Ayla (2005) Yakın Çağ Türkiye tarihi. Türkiye Tarihi: Çağdaş Türkiye (1908-1980). Cem Tarih Dizisi . Cem Yayınevi, İstanbul, pp. 85-173. ISBN 9754065567
  6. ^ a b "Sakarya Meydan Muharebesi". Genelkurmay Başkanlığı. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2009. 
  7. ^ Belgelerle Türk tarihi dergisi 80-83, Menteş Kitabevi, 2003, sayfa 72
  8. ^ Sabahattin Selek, İstiklâl Harbi; yeni Türk Devletinin kuruluşu, 1965, sayfa 283
  9. ^ Selim Erdoğan, Sakarya;Türk Bitti Demeden Bitmez, Kronik Kitap, 2020, sayfa 332
  10. ^ "Türkiye'nin en büyük anıtı Polatlı'da". haber7. 23 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ağustos 2009. 
  11. ^ "Başkent Ankara - Müzeler - Alagöz Karargâh Müzesi". 7 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2011. 
  12. ^ [1][ölü/kırık bağlantı] Doğan Haber Ajansı; POLATLI'DA TARİHİ GÜN; 13.09.2010
  13. ^ [2] 1 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Pusula 64. Sayı; Atatürk'ün Gerçekçiliği; Yunus Emre YILDIRIM
  14. ^ [3] Hürriyet; Türk tarihinin dönüm noktası 87 yaşında; 13 Eylül 2008
  15. ^ [4] 11 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Polatlı Ticaret Odası
  16. ^ [5] 22 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Ankara Türk Telekom Teknik Ve Endüstri Meslek Lisesi; Polatlı Gezimiz
  17. ^ [6] 31 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Radikal; Altı Ok'a karşı Sakarya!; Efkan Bucak; 17/03/2011
  18. ^ Kate Fleet, Suraiya Faroqhi, Reşat Kasaba: The Cambridge History of Turkey (Volume 4)], Cambridge University Press, 2008, ISBN 0-521-62096-1, sayfa 138 9 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  19. ^ Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, sayfa 418
  20. ^ Michael Llewellyn Smith "Ionian Vision" Hurst & Company London 1973 ISBN 1-85065-413-1, sayfa 234
  21. ^ Christopher Chant "Warfare of the 20th. Century - Armed Conflicts Outside the Two World Wars" Chartwell Books Inc. New Jersey 1988. ISBN 1-55521-233-6, sayfa 23
  22. ^ Nutuk, Büyük Millet Meclisince bana Müşir rütbesiyle Gazi unvanı verilmesi yan başlıklı bölüm

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]
Lozan Barış AntlaşmasıLozan Barış KonferansıAnkara Anlaşması (1921)Kars AntlaşmasıLozan Barış KonferansıMudanya Ateşkes AntlaşmasıSevr Barış AntlaşmasıMoskova Antlaşması (1921)Londra KonferansıSan Remo KonferansıParis Barış KonferansıGümrü AntlaşmasıLondra KonferansıSelanik Ateşkes AntlaşmasıMondros Ateşkes AntlaşmasıMisak-i MilliAmasya ProtokolüSivas KongresiAlaşehir KongresiBalıkesir KongresiErzurum KongresiAmasya TamimiKing-Crane KomisyonuMilli KongreAhmet İzzet FurgaçMehmed Talat PaşaBaşkomutanlık Meydan MuharebesiSakarya Meydan Muharebesiİkinci İnönü MuharebesiBirinci İnönü Muharebesiİzmir'in İşgaliİstanbul'un İşgaliTürk Ulusal Hareketi