İçeriğe atla

Sırpsındığı Muharebesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sırpsındığı Muharebesi
Balkanlar'daki Osmanlı Savaşları

1371 yılı sonrasında Balkanlar’ın doğusu
Tarih1364
Bölge
Edirne, Meriç nehri Kıyısı, Sarayakpınar köyü
Sonuç Kesin Osmanlı zaferi; Bulgaristan'ın Osmanlı Devleti’ni tanıması, Edirne'nin başkent oluşu.
Taraflar
Sırp İmparatorluğu
İkinci Bulgar İmparatorluğu
Eflak Prensliği
Bosna Banlığı
Macar Krallığı
Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı Beyliği
Komutanlar ve liderler
Jovan Uglješa
Vukašin Mrnjavčević
I. Lui
I. Murat
Hacı İlbey
Güçler
~30.000-60.000 ~5.000-10.000[1]
Kayıplar
~60 000 ~1 000

Sırpsındığı Muharebesi veya Birinci Meriç Muharebesi 1364 yılında, Sırp İmparatorluğu, Macar Krallığı, İkinci Bulgar İmparatorluğu, Bosna Banlığı ve Eflak Prensliği'nden oluşan ittifakın, Osmanlı'yı Balkanlar'dan atmak için başlattıkları bir savaştır.

Sırpsındığı sözcüğünün anlamı

[değiştir | kaynağı değiştir]

"Sırpsındığı" yapısı, birleşik kelimedir. "Sırp" ve "Sındık" kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. İlk kelime (Sırp) bir halkın adıdır. “Sındık” kelimesi ise sı- fiiline eklenen -n- fiilden fiil yapım eki ve -DIk sıfatfiil eklerini içerir. En sonuna da isim tamlaması gereği olarak iyelik eki almıştır. Sı- fiili “1. Kırmak, bozmak. 2. Yenmek, mağlup etmek.” anlamlarını; genişlemiş şekli sın- fiili de “1. Kırılmak, parçalanmak, bozulmak. 2. Yenilmek, bozguna uğramak.” anlamlarını belirtir.[2]

Sırpsındığı Muharebesi, "Sırpların kırıldığı muharebe" demektir. Bunun yanında Sırpsındığı deyiminin Edirne'nin kuzeydoğusunda bulunan şimdiki adı Sarayakpınar olan bu savaşın geçtiği yerin eski adını ifade ettiği de iddia edilmektedir.[3]

"Sındı" kelimesi eski Türkçede makas demektir. Sırpsındığı, muharebede kullanılan taktikten ötürü bu adı almıştır. Muharebede Osmanlı Ordusu çapraz iki hücüm istikameti ile Sırp ordusuna saldırmıştır.

Bu muharebe ile ilgili tartışmalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu savaşın tarihi ve yeri konusunda çeşitli anlaşmazlıklar bulunmaktadır. Çeşitli Türk ve yabancı kaynaklar bu savaşın Çirmen Muharebesi’nden ayrı bir muharebe olduğunu ve Çirmen Muharebesi’nin nedenlerinden birinin de Sırplarca bu savaşın intikamını almak olduğunu belirtilmektedir. Bunun ispatı olarak da Çirmen'in bugünkü Yunanistan topraklarında olmasına karşın, 1364 yılındaki savaşın bugünkü Türkiye sınırlarında kalan ve bu yerin uzağında bir köyde olduğu,[4] diğer taraftan Papa V. Urban'ın Çirmen Muharebesi’nden önce öldüğü gibi fikirler belirtirler.[5]

Aksi yönde, Çirmen Muharebesi ile Sırpsındığı Muharebesi'nin aynı olduğunu iddia eden kaynaklar da bulunmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

Bir kısım kaynak da 1364 yılında bahsi geçen büyük bir savaşın olduğunu ancak bu savaşın Sırpsındığı olarak değil Birinci Meriç Muharebesi olarak adlandırılması gerektiğini, esas Sırpsındığı Muharebesi’nin 2. Meriç Muharebesi olarak da adlandırılan Çirmen Muharebesi olduğunu iddia ederler.[6]

Osmanlı Türklerinin Edirne'yi 1361'de ele geçirdikleri zaman Konstantinopolis'ten Avrupa'ya giden stratejik ana yol kesilmişti. Türk göçmenler çok sayıda ve çok hızla Trakya'ya yerleşmeye başlamışlardı. Osmanlıların 1363'te Filibe’yi ele geçirmeleri sırasında kaçan ve Sırbistan'a sığınan Bizans kumandanı Osmanlılar üzerine yürünmesini devamlı olarak tavsiye ediyordu. Bulgarlar ve Sırpların yanında Papa V. Urban'ın çabalarıyla Balkanlar’da bulunan Hristiyan devletler olan Macar Krallığı ile Eflâk ve Bosna prenslikleri birleşik olarak bir Haçlı seferi yapmaya karar verdiler ve Osmanlı Devleti’ne karşı ilk kez Haçlı ittifakı oluşturuldu.

1364 yılında Macar Kralı I. Lajos, Pirlepe bölgesinin Sırp kökenli beyi Vukašin Mrnjavčević, Jovan Uglješa, Eflak Prensi ve Bosna Prensi idaresindeki birliklerden oluşan 30.000 (bazı kaynaklar 60.000) kişilik bir Haçlı ordusu kurulup Macaristan Kralı Lajos komutasında Edirne üzerine yürümeye başladı.[kaynak belirtilmeli]

Trakya'daki Osmanlı birlikleri Lala Şahin Paşa idaresinde olup 12.000'i geçmiyordu. Osmanlı hükümdarı olan I. Murad Karabiga Kalesi’ni ellerinde bulunduran, kendilerini Anadolu'ya getirten Bizanslılara isyan etmiş Katalan Paralı Asker Birliği kalıntıları ile uğraşmaktaydı. Murad Bey, kendisinden düşmanın sayıca fazlalığı sebebiyle yardım isteyen Lala Şahin Paşa'ya Haçlı ordusunun ilerleyişini yavaşlatma emri vermişti. Lala Şahin Paşa ise takviye gelene kadar Hacı İlbey emrine bir akıncı birliği verip Haçlı ordusunun Meriç'i geçişini durdurmakla görevlendirmişti.

Fakat Haçlı ordusu Meriç'i geçmiş ve Edirne'ye iki günlük rahat yürüyüşle gidilebilecek mesafede olan bir mevkide Meriç Nehri kıyısında kamp kurmuş ve Edirne hemen ellerine geçeceğini umarak rahatlarına bakmaya düşmüşlerdi. Hacı İlbey, Lala Şahin Paşa'nın emrini dinlemedi, gece karanlığından yararlanarak askerlerinin kendilerini sayıca fazla göstermek için iki meşale taşımalarını istedi ve bu türden çeşitli taktiklerle kendi birliklerini sayıca fazla göstererek; komutasındaki daha çok hafif süvari, akıncı, şeklinde olan Osmanlı kuvvetleriyle Meriç'i çevreleyen bataklıkları aşarak Haçlı kampına saldırdı. Bu gece saldırısını beklemeyen, uykuda veya akşamki eğlenceleri dolayısıyla içkili olan Haçlı ittifakı askerlerinin çoğu, Osmanlı ordusunun tamamının üzerine geldiklerini zannedip, geldikleri yola doğru kaçıp çekilmeye çalıştılar. Fakat bu geri çekilme bir paniğe dönüştü. Birçoğu sel suları ile yüklü geniş ve derin Meriç'i yüzerek karşı tarafa geçmek isterken boğuldu.

Muharebe’nin kazanılmasıyla Edirne ve Batı Trakya, Osmanlı Devleti için daha güvenli hâle geldi. Meriç Nehri, Osmanlı kontrolüne geçti. Balkanlar’daki Macar üstünlüğü kırıldı. Bulgaristan vergiye bağlandı ve Bulgar İmparatorluğu’nun düşüşü ve Bulgaristan'ın Osmanlı eline geçiş süreci hızlandı. Osmanlı ilk kez Haçlı ordusunu yendi. Balkanlar’a geçiş kolaylaştı. Bununla birlikte bu savaş Sırplarda intikam duygusu da uyandırdığından Çirmen Savaşı’nın yapılmasında Sırplar için başlıca nedenlerden biri olmuştur.

Hacı İlbey ise Lala Şahin Paşa tarafından, kimi kaynaklara göre kendi emrini dinlemediği için kimi kaynaklara göre ise kendisi kuvvet fazlalığından korkup padişahtan kuvvet isterken altındaki bir kimsenin düşmana saldırması ve başarı kazanmasını içine sindirememesi, mahcup duruma düşmesinden, zehirlenerek öldürüldü.[kaynak belirtilmeli]

  1. ^ Dede, Abdürrahim (1975). Rumeli'de bırakılanlar : Batı Trakya Türkleri. Otaǧ Matbaası. ... esnada, Papa V. Urbain'in teşviki ile hareket eden ve çoğunluğu Sırp olan bir Haçlı ordusu 1364 tarihinde Sırp-Sındığı denilen mahalde Hacı il Bey kumandasındaki 10.000 kişilik Türk ordusunun ani bir gece baskını sonunda yok edilmişti. 
  2. ^ Büyük Türkçe Sözlük: sı-, sın- 28 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Dil Kurumu
  3. ^ "Onur, Erdal -"Sırpsındığı zaferi:Rumeli'nin ilk şehitleri"- Anıt kitabevi (1995) sayfa:27". 26 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2011. 
  4. ^ Ucuzsatar, Necati Ulunay (1990). Tarih Boyunca Türk Harp Sanatı Taktik ve Stratejisi. Ankara: Gnkur. Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, ss. 236-245. 
  5. ^ "Urban V". The Holy See. 20 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2019. 
  6. ^ "L.S Stavrianos, The Balkan since 1453, sayfa: 43-44". 23 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2011.