Kullanıcı:Zamanov sami/Osmanlı İmparatorluğu
Nüfus yapısı
[değiştir | kaynağı değiştir]Gayri Avrupa dünyasının tüm bölümlerinden Avrupa'ya en yakın olanı Osmanlı İmparatorluğu ve bu imparatorluk ile Avrupalılar yüzyıllar boyunca yakın ilişkilerde olmuşlardı. Imparatorluk genellikle Avrupa devletine benzemiyordu. Boyutlarına göre dev olan bu imparatorluk dini toplulukların birli]inden ibaretti. Osmanlı İmparatorluğu`nun nüfusunun çoğunluğu Müslüman idi, kendisi de buraya hem Ortodoks Müslümanlar, hem de druzya ve Vahhabi mezhepleri dahildi. Bir kısmı daima Ortadoğu'da yaşayan Yahudiler, ayrıca çoğu Rumlar, Ermeniler, Suriye'de yaşayan Arapların bir kısmı ve maronitlər olan Hıristiyanlar da imparatorluğa yaşıyordu. Türkler yöneten sınıf ve sadece Türkler veya diğer Müslümanlar orduda hizmet edebilirdi. Müslüman olmayanlar raya, "Nahır" veya "sürü" olarak tanınıyordu, onlar vergi ödüyorlardı. Herkes Türk'e dönüşebilir bilirdi. Burada din veya ırkla hiçbir ilişki yoktu. Bosforun Avrupa tarafındaki eski Hıristiyanların çoğu İslamiyet'e geçmiş ve egemen olan Türk dilini, giyimini ve kültürünü kabul etmişti. Çeşitli dine sahip olan insanlar omuz omuza, onların her biri kendi dini gruplarının yasaları, mahkemeleri ve adetleri altında yaşıyorlardı. Din adamları patrikler, piskoposlar, rabbilər, imamlar, ulema kendi adamları için Türk hükümeti karşısında sorumlu idiler, çünkü bu kişilerin üzerinde onlar çok otoriteye sahiptiler.
Batı Avrupalılar kendi özel haklarına sahiptirler. Roma Katolik din adamları esasen Filistin'de yaşasa da, dinde Papa'ya, Laik hamiyəyə göre ise Fransa'ya bakıyorlardı. Batı tüccarları "kapitülasyon" dan veya Osmanlı İmparatorluğunun XVI yüzyıldan başlayarak bir takım sözleşmeler verdiği özel haklardan kullanıyorlardı. Kapitülasyon`a uyanlardan ithal edilmiş mallar için Türkiye % 8 'den fazla tarif alamazdı. Avrupalılar vergilerin çoğundan muaf edilmişlerdir. İki Avrupalı arasında olan sivil tartışma veya cinayet olayı sadece Avrupalı Konsolosun yaptığı mahkemede, Avrupa yasaları altında çözüm edilebilirdi. Avrupalı ile Osmanlı uşağı arasındaki tartışma Türk mahkemelerinde yoluna sürülüyordu, ancak bu davada kesinlikle Avrupalı gözlemci yer almalı idi.