İçeriğe atla

Kullanıcı:Rahmandeveci/madde adı

Vikipedi, özgür ansiklopedi
TÜRKMENSAHRA BAYRAĞI
TÜRKMENSAHRA'NIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ SİMGELEYEN BAYRAK

Türkmensahra-İran Türkmenleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Giriş

Türkmensahra Türk dünyasının unutulan bir bölgesidir. Türk dünyasının birçok yerinde adı bile duyulmamıştır.  Türkiye’de de daha yeni yeni aydınlar ve araştırmacılar arasında tanınmaya başlamıştır. Bölgenin tanınması için bu konuda daha çok çalışma yapılması gerekmektedir. İran’ın kuzey doğusunda, Türkmenistan’ın güney sınır bölgesinde yer alan Türkmensahra, Türk dünyasındaki, kendi kültür, gelenek ve Türklük asaletini koruyabilen nadir yerlerdendir. Bu bölgede, halen eski gelenekler ve adetler sürdürülmektedir. Bu yüzden, Türkmensahra dünya genelinde araştırmacıların büyük ilgisini çekmektedir. Türkmensahra ile Anadolu insanı arasında büyük bir benzerlik bulunmaktadır.  Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Deliömeroğlu, Mahdumkulu’nun 275. doğum yılı için Türkmensahra’ya yaptığı bir geziden sonra, Kardeş Kalemler dergisinin 20. sayısında yazdığı yazısında şu ilginç sözleri ifade ediyor:

“Türk Dünyasının pek çok bölgesini gezmiş, kimi yerlerinde uzun sayılabilecek süreler de çalışmış ve hala ilişkileri devam eden birisi olarak söylüyorum ki, Anadolu Türkmenlerine en yakın Türk topluğu Sahra Türkmenleridir (Türkmensahra).”

Tarihi Açıdan Türkmensahra[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkmensahra Türkmenlerinin tarihini Türkmenistan’dan ayrı tutmak mümkün değildir. Türkmenistan’ın Orta Asya’daki derin tarihi gibi, Türkmensahra Türkmenlerinin de bu bölgede binlerce yıllık bir geçmişi vardır. Aslında, bu topraklar aynı etnik gruba aittir. Aralarındaki sınırlar ise sonradan ortaya çıkmıştır.

Bu ve benzeri belgeler, Türkmenlerin bugün Türkmensahra adı ile tanınan bölgenin bir kısmı olan Gürgen’de ne kadar derin bir geçmişe sahip olduğunu gösterir.

Türkmensahra’da doğan ve bu bölgede vefat eden büyük klasik şair Mahdumkulu Fıragi (1733-1790), divanının birçok yerinde Gürgen’den söz eder.

Önünde belent dağ serinde duman

Denizden övüsyar yeli Gürgenin

Bulut oynap baran dolsa çaylara

Akar boz bulanıp sılı Gürgenin[2]

Ancak, şiirde sözü edilen Gürgen, bugünkü Gülistan Vilayeti’nin merkezi olan Gürgen kenti değildir. Gürgen şehrinin eski adı Esterabad olmakla beraber, eski Gürgen, Gürgen Irmağı’nın çevresindeki geniş bir sahranın adıdır ve bugünkü Türkmensahra’nın bir kısmı olarak bilinmektedir.

Türkmensahra, 1881’e kadar Türkmenistan ile ortak bir kaderi yaşamıştır. Bu tarihe kadar, Türkmenler, Hazar Denizi ve Ceyhun Irmağı arasında beylikler şeklinde yaşayan özgür bir millet sayılırlar.

Ceyhun bilen Bahrı Hazar arası

Çöl üstünde öser yeli Türkmenin[3] (Mahdumkulu)

Ancak 1881’de, Türkmenlerin Türkmenistan’daki Göktepe Kalesi’nde Rus Ordusu’na yenilmesinden sonra, İran ve Rusya arasında yapılan Ahalteke anlaşması çerçevesinde, iki taraftaki Türkmenler arasına sınır çekilmiş ve güneydeki Türkmenler İran sınırları içinde, kuzeydeki Türkmenler ise SSCB sınırları içerisinde kalmıştır. Güney Türkmenlerin oturduğu bölgeye Pehlevi döneminde Türkmensahra adı verilmiştir.

1924 yılında, Rıza Şah’ın iktidara geldiği dönemde, Türkmensahra Türkmenleri, Türkmen boylarının bir araya gelmesiyle, Osman Ahun’un liderliğinde ilk Türk Cumhuriyeti’ni ilan ederler. Ardından İran hükümeti ve Türkmenler arasında kanlı savaşlar meydana gelir. Türkiye Cumhuriyeti de, yeni Türkmen Cumhuriyeti’nin ayakta kalması için yardımını esirgemez. Türkmensahra’da açılan askeri eğitim okulunda Türk subayları: Kadir Efendi, Cemal Bey,  Mehdi Efendi, Mustafa Bey, Haydar Efendi, Murat Bey ve Sultan Paşa gibiler Türkmen gençlere eğitim verirler[4]. Rus ve İran hükümetinin iki taraftan yaptığı ağır saldırılar sonucunda, Türkmen Cumhuriyeti 2 seneden fazla ayakta duramaz. Kanlı yenilgiden sonra Türkmen liderleri de helak edilir.

Bu yenilgiden sonra, Türkmensahra, resmen İran hükümetinin otoritesine geçer. Farsça okullar açılarak, Fars dilinde çocuklara eğitim verilmeye başlanır. Göçebe Türkmenler, zorunlu iskana mecbur edilir. Türkmensahra’da, zaman zaman Annegeldi Aç gibi bazı şahsiyetler hükümete karşı isyan etseler de, Rıza şah bölgeyi tamamen kendi kontrolü altına almayı başarır.

Türkmenler arasında, Mercan Ahun ve Muhammet  Daz Curcani gibi hükümetle işbirliği yapan isimler de olmuştur. Devlet onların vasıtasıyla Türkmenlerin silahlarını bırakıp hükümete teslim etmelerini sağlamıştır. Muhammed Ahun Daz, SSCB hükümeti ile savaşıp İran tarafına gelen Cüneyt Han’ın da taraftarlarını dağıtmada büyük rol oynamıştır. Bu şahsiyet, olaylardan sonra, 10. dönemde Türkmensahra’nın milletvekili olarak mecliste bulunmuştur[5].                                                              

TÜRKMENSAHRA HARİTA ÜZERİNDE
TÜRKMENSAHRA HARİTA ÜZERİNDE

Coğrafi Açıdan Türkmensahra[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkmensahra, İran’ın kuzey doğusunda yer alan bir bölgedir. Batıdan doğuya 400 kilometre uzunluğunda olan bu bölge, batıda Hazar Denizi, kuzeyde Türkmenistan Cumhuriyeti,  doğuda Bocnurd ve  Deregez, güneyde ise Kuzey Elburz Dağları ile sınırlanır. Yükseklik, güneyden doğuya, doğudan batıya Hazar Denizi’ne doğru akan ırmakların uzantısında azalmaktadır. Kümüş Tepe, Bender Türkmen, Simin Şehir, Ak Kale, Anbar Olum, İnce Burun, Hütten Küren, Negin Şehir, Kümbet Kavus, Kelale, Merave Tepe, Deregez ve Bocnurd Türkmensahra şehirleri olarak tanınır[6]. Ayrıca Horasan Rezevi bölgesinin Türbet Cam şehrinde ve onun çevresinde de yaklaşık beş bin Türkmen yaşamaktadır.


İran’daki Türkmenlerin sayısı 2-3 milyon olarak bilinmektedir.

Türkmenlerin İdari-Siyasi Durumu ve Kamudaki Yeri[değiştir | kaynağı değiştir]

İran’da Kürdistan, Azerbaycan, Luristan, Sistan-Beluçistan gibi kavimlerin adını taşıyan eyaletler olmasına rağmen, Türkmenlerin adını taşıyan özel bir eyalet yoktur. Türkmensahra adı ile tanınan bölge de, Gülistan ve Kuzey Horasan eyaletlerin kuzey kısımlarında Türkmenlerin yaşadığı geniş coğrafyaya verilen isimdir.

Gülistandaki Türkmen şehirler idari bölünmelerde, eyaletin merkezi olan Gürgen Şehrine bağlanırken, Kuzey Horasandaki Türkmen şehirler Bocnurd’a bağlanmaktadırlar.

    Türkmensahra’nın en büyük ve merkezi şehri Kümbet de benzer bir kaderdi yaşamaktadır. İslami devrimden önce farklı kavimler bu şehrin yaklaşık %20’ni oluşturuyorsa, devrimden sonra, geçen otuz senede onların nüfusu yaklaşık %50’ye çıkmıştır. Türkmen olmayan kavimleri Farslar, Sistanlılar, Azeriler ve Kürtler oluşturmaktalar. Ayrıca Bender Türkmen’in Kazak mahallesinde hem de Kümbet’in Çayboyu mahallesinde yaklaşık 20 bin Kazak yaşamaktadır. Bunlar SRRR dönemi başında Ruslardan kaçıp, Türkmenler arasında yerleşen Kazaklardır ki Sünni mezhepli ve Türk dilli oldukları için Türkmenlerle kardeşçe yaşamakta ve sorunları paylaşmaktadırlar.

Türkmenler üst düzey işlere atanmazlar. Onun büyük nedeni Türkmenlerin Sünni mezhepli olmasıdır. İran ana yasasının 115.maddesine göre, sadece 12 imamlı Şiiler cumhurbaşkanlığı seçimine aday ve seçilme hakkına sahip olabilirler[7].  Ancak gerçeklere gelince bu uygulama sadece cumhurbaşkanlığı ile sınırlanmamakta ve alt düzeylere kadar uzanmaktadır. Nitekim bakanlar arasında ve hatta valiler arasında hiçbir Sünni mezhepli bulunmamakta ve İran’ın 25% Sünni nüfusu, Türkmenler de içinde olmakla beraber, üst düzey görevlendirmelerden uzakta tutulmaktadır.

Türkmensahra Türkmenlerinin dil, edebiyat ve basın yayını[değiştir | kaynağı değiştir]

BÜYÜK TÜRKMEN KLASİK ŞAİRİ MAHTUMKULU FİRAGİ'NİN MEZARI BAŞINDA ANMA TÖRENİ, AKTOKAY- TÜRKMENSAHRA

Türkmensahra Türkmenlerinin Konuşma Şivesi


İran Türkmenleri Türkmenistan Türkçesi şivesinde konuşurlar. Türkmenistan şivesindeki nazal n (ñ) ve peltek telaffuz edilen “s” ve  “z” ünsüzleri[8] burada da geçerlidir. Türkmenistan’da bulunan: Yomut, Teke, Göklen, Nohurlu, Salır gibi iller İran Türkmenleri arasında büyük topluluklar olarak bulunmaktadırlar. Türkmenistan’da kullanılan yazı dili, İran Türkmenleri arasında da geçerlidir. İran ve Türkmenistan Türkmenleri arasında bir edebi dilin kullanıldığını söylemek mümkündür. Ancak lehçelerde biraz farklılık vardır.

Türkmenlerin büyük klasik şairi Mahtumkulu Fıragi’nin divanı sayesinde, bütün Türkmen boyları bir edebi dili kullanmaktadırlar. Mahtumkulu 18. yüzyılda Oğuz Türkçesini esas alarak, Türkmenler için yeni bir edebi dili ortaya atmıştır. Ondan önce edebi yazılarında Çağatay Türkçesini kullanan Türkmenler Mahtumkulu edebi dili ile dili yeni bir aşamaya götürülmüştür. O dil, halen, hem Türkmenistan’da hem de Türkmensahra’da devam etmektedir. Bu yüzden, İran ve Türkmenistan’daki bütün Türkmen halkı bir edebi dile uymaktadırlar.


Türkmensahra Türkmenleri Arasında Türkmen Eğitim Durumu


İran Anayasasının 15. maddesine göre etnik azınlıkların kendi dillerinde okullarda ders alabilme hakları vardır[9]. Ancak Anayasa’nın düzenlemesinden 29 yıl geçmesine rağmen, bu madde İran’ın hiçbir bölgesinde uygulanmamıştır. Bu maddenin uygulanması için devletin bütçe sağlaması, öğretmenler yetiştirmesi, azınlıklar dilinde okul kitapları basması lazımdı,r ki bunu yürütmek için kararlı bir irade bulunmamaktadır. Ancak azınlıkların kendi dillerinde kendi bütçeleri ile kitap basma hakları vardır.

Türkmenler arasında, ne devlet ve ne özel hiçbir Türkmen Dil Öğretim Merkezi bulunmamaktadır. Türkmen çocukların en büyük eğitim merkezleri kendi aileleridir. Çocuklar, Türkmen dilini, annelerinden ve onların ninnileri, masalları ve yanıltmaçlarından öğrenirler.


Türkmensahra’da Türkmen basın-yayın durumu


İran Türkmenlerinin, Sahra adındaki ilk resmi gazetesi 1998 yılında, İran’daki reform döneminde yayınlanmaya başladı. Yazıların % 90’ı İran Türkmenleri ile ilgilidir.

Sahra gazetesinden sonra, 1998 yılında Yaprak dergisi çıkmıştır. A4 boyutunda çıkan bu dergi, yaklaşık 50-60 sayfa olarak, renkli ve ciltli basılır.  Yaprak dergisi özellikle Türkmen kültür ve edebiyatına önem verir.

Türkmensahra’nın 2. dergisi de Reform döneminde, Hatemi’nin İran Cumhurbaşkanı olduğu yıllarda çıkmıştır. Türkmensahra’da birkaç yayınevi de vardır. Onların sayısı da reform döneminde artmıştır. Ancak aktif çalışıp sürekli kitap basan bu üç yayınevinden söz etmek yerinde olabilir: Gabus Yayınevi, Telayi yayınevi ve Fıragi yayınevi.

Kümbet şehrinde bulunan Gabus yayınevi Türkmensahra’nın en eski yayınevidir. 1960 yılında, Şah döneminde yayın dünyasına ayak basan bu yayınevi özellikle Türkmen klasik yazar ve şairlerin işlerini yayınlamıştır. Türkmensahra’nın ikinci yayınevi Telayi de, Kümbet’de bulunmaktadır. Yaklaşık 1965 yılında işe başlayan Telayi Yayınevi, Telayi kardeşlerine ait ve o ailenin soyadını taşımaktadır.  Telayi’nin yayınlarını özellikle dini konular oluşturmaktadır[10].

Türkmensahra’da üçüncü sıradaki yayınevi Fıragi adını taşımaktadır. Fıragi Yayınevi reform döneminde (1999) kurulmuştur. Fıragi dergisini çıkaran Araz Muhammet Sarlı bu yayınevinin müdürü ve imtiyaz sahibidir.

Türkmenler arasında, Türkmen dilinde radyo programları da düzenlenip yayınlanmaktadır. Türkmen radyosu 1958. yıllarda Muhammet Reza Pehlevi döneminde Aşkabat radyosuna rakip olabilmek amacı ile kurulmuştur. Onun ilk görevlilerinden Türkmen şairler Nurberdi Curcani ve Abdüllatif Güli örnek verilebilir. İslami devrimden sonra haftada Gülistan Vilayeti’nin merkezi Gürgen’de yarım saat Türkmen televizyon programı da yayına başlamıştır ki halen devam etmektedir[11].


Dipnotlar


[1] “Negahi Be Tarih-i Torkaman”, Gülşen-e-Mehr gazetesi, İran-Gürgen, Çarşamba 1385-07-22 h.ş.

[2] Dieji, Abdurrahman, “Zendeginame ve Bergozideye Eş’ar-i Mahtumgulu Feragi”, Elhuda yayinevi, Tahran, 1373 h.ş, s.232.

[3] Aynı eser, s. 228.

[4] Matufi, asadullah, “Tarih, Ferheng ve Honar-i Torkaman”, cilt 2, Encümen-i asar ve mefair-i Ferhengi yayınevi, Tahran, 1383 h.ş, s. 1302.

[5] a. g. e., s. 1309.

[6] Bkz. http://fa.wikipedia.org/wiki/ ترکمن صحرا

[7] http://www.president.ir/fa/president/functions/index.htm

[8] . Kara, Mehmet, “ Türkmen Türkçesi ve Türkmen Edebiyatı”, Akçağ yayınevi, Ankara, 1998, s.43.

[9] Bkz. http://www.majlis.ir/majles/index.php?option=com_content&task=view&id=12&Itemid=88

[10] Bkz. http://www.yaprakpress.com/htm/pars/arhiw/1/ketabshenasi1.htm

[11] http://turkoman.wordpress.com/2009/03/02/نگاهی-اجمالی-به-زبان-و-ادبیات-ترکمنهای