Kullanıcı:Involuntariliy Lurker/deneme tahtası
Aile Değişimi Kuramı, Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın temellerini 1970’li yıllarda yaptığı Çocuğun Değeri araştırmasıyla oluşturmuştur.[1] Kağıtçıbaşı ve Ataca tarafından 2005’te yapılan “Çocuğun Değeri ve Aile Değişimi: Türkiye’den Otuz Yıllık Bir Portre” adlı kısmi tekrar çalışması ise kuramı pekiştirmiştir.[2]
Kağıtçıbaşı kuramında üç aile modeli saptamıştır. İlk aile modeli geleneksel kır toplumlarında görülen “bağımlı aile modeli”dir. Bu ailelerde çocuğun faydacı/maddi değeri daha çok önemsenir ve çocuk ebeveynler tarafından bir yaşlılık güvencesi olarak görülür. Dolayısıyla çocuğun aileye bağımlı olması istenir. Bunun sonucunda çocuk “ilişkisel” ancak özerk olmayan bir benliğe sahip olmaktadır.[3]
İkinci aile modeli ise orta sınıf, Batılı, bireyci toplumlarda görülen “bağımsız aile modeli”dir. Bu aile modelinde ebeveyn çocuğa serbestlik ve özerklik tanır, onun kendi ayakları üzerinde durmasını destekler. Bu yetiştirme tarzının sonucunda çocukta bireyselleşmiş, aileden ayrışmış “özerk” benlik gelişmektedir.[4]
“Modernleşme” yaklaşımı Türkiye gibi beraberlik kültürüne sahip toplulukçu toplumlarda “geleneksel bağımlı aile modelinden” “bağımsız aile modeline” bir geçiş olacağını ileri sürmektedir. Modernleşme yaklaşımının varsayımını reddeden Kağıtçıbaşı'na göre maddi bağımlılığın azaldığı ancak psikolojik bağlılığın devam ettiği “psikolojik/duygusal bağlı aile” ortaya çıkacaktır. [5] Kağıtçıbaşı bunun sebeplerini kentleşme ve okullaşma ile çocuğun faydacı/maddi değerinin azalması ve ebeveynlerin emeklilik gibi yaşlılık güvencelerinin ortaya çıkması olarak açıklamaktadır. Kağıtçıbaşı'nın öngörüsüne göre çocuğun özerkliğinin aile için artık bir tehdit oluşturmaması, aksine özerkliğin modern dünyada çocuğun akademik ve profesyonel gelişimi için faydalı bir özellik olması sebebiyle ebeveynler çocuklarında özerkliği teşvik etmeye başlayacaklardır. Kağıtçıbaşı, özerkleşmeye doğru bir değişim olacağını ancak toplulukçu kültürünün etkisiyle yakın ilişkilere verilen önemin devam edeceğini belirtmiş ve değişimin modernleşme yaklaşımının varsaydığı gibi olmayacağını vurgulamıştır. Kağıtçıbaşı bu psikolojik/duygusal bağlı aile modelinde yetişen çocuğun “özerk-ilişkisel” benliğe sahip olacağını açıklamaktadır. [6] Aile Değişim Kuramı Türkiye, Kore, Güney Afrika, Fransa, İsrail, Hindistan, Endonzeya, Çin, Amerika gibi çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilen çok sayıda araştırma tarafından desteklenmektedir.[7]
Kağıtçıbaşı oluşturduğu Aile Değişim Kuramından yola çıkarak Benlik Kuramını geliştirmiştir. Özerklik ve ilişkililiğin temel ihtiyaçlar olarak görüldüğü bu kurama göre özerk-ilişkisel benlik insan gelişimi için optimaldir ve bu benliğin hangi yönü eksik ise tamamlanmalıdır. Kağıtçıbaşı’na göre Türkiye gibi toplulukçu kültürlerde ilişkililik yeterince desteklenmektedir, özerklik ise eksik kalmaktadır; dolayısıyla ebeveynlerin çocuklarını daha özerk yetiştirmesine ihtiyaç vardır. Bireyci olan Batı toplumlarında ise özerklik ihtiyacı karşılanmaktadır, dolayısıyla eksik kalan ilişkisellik ihtiyacı desteklenmelidir.[8] Kağıtçıbaşı'nın oluşturduğu benlik kuramı da farklı ülkelerde gerçekleştirilen çok sayıda araştırma tarafından doğrulanmıştır. [9]
Uygulamalar
[değiştir | kaynağı değiştir]Kağıtçıbaşı sadece bu kuramları geliştirmekle kalmamış “Bilim sadece bilim için değildir, topluma da dönmelidir, o zaman daha önemli olur” yaklaşımıyla kurucularından biri olduğu Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) kapsamında uygulamaya yönelik projeler de geliştirmiştir[10]. Kağıtçıbaşı ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği Erken Destek Projesi kapsamında eğitim ve gelir seviyesi düşük annelere ebeveynlik konusunda eğitim verilmiş ve ebeveynlerin çocuklarının özerkliğini kabul etmelerine yönelik çalışmalar yapılmıştır. 22 yıl sonra yapılan boylamsal çalışma sonuçları ebevenylerin yaklaşımlarının kalıcı olarak değiştiğini ve bu değişimin çocukların gelişimini olumlu etkilediğini kanıtlamaktadır. Annesi projeye katılan çocukların -annesi projye katılmayanlara kıyasla- gelecekte daha özerk olduğu, akademik ve profesyonel hayatında daha başarılı olduğu gözlenmiştir. Bu çocukların daha özerk olmakla birlikte ebeveynleri ile yakınlıklarını korudukları böylelikle özerk-ilişkisel benliğe sahip oldukları saptanmıştır. [11]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 161.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 181.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 170-174.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 171.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 242.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 183-185. Birden fazla
|sayfalar=
ve|sayfa=
kullanıldı (yardım) - ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 184-191.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 231.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 229-233.
- ^ "Tarihçe". AÇEV - Anne Çocuk Eğitim Vakfı. Erişim tarihi: 2021-12-30.
- ^ Benlik, Aile ve İnsan Gelişimi. Koç Üniversitesi Yayınları. 2016. s. 298-307.