Kullanıcı:Emrecik123/deneme tahtası
Mecmua-i Havâdis
Vartan Paşa, Akabi Hikâyesi'ni, 1851'de yazmış ve yayınlamıştır. Ertesi yıl “Boşboğaz Bir Âdem, Lafazanlık ile Husule Gelen Fenalıklerin Muhtasar Risalesi” adlı eserini yazmıştır. 1862'deki emekliliğinin ardından Türkçe-Ermenice "Mecmua-i Havadis" gazetesini çıkarmıştır (GÖKALP, n.d.).Tanzimat Dönemi’nden sonra İstanbul’da Türkçe olarak birçok gazete çıktı. Aralarında Ermeni alfabesiyle yazılmış gazeteler de oldukça fazlaydı. Mecmua-i Havâdis gazetesi gibi Ermeni alfabesiyle yazıldığı halde Türkler arasında okuyucu bulabilmiş, oldukça ünlü gazeteler de vardır. Mecmua-i Havadis adlı gazete yayın hayatına 1852’de başlamıştır ve Mecmua-i Havadis gazetesinin tüm kelimeleri Ermeni harflerinden oluşan ilk süreli yayınlardan biridir. Mecmua-i Havâdis, Osmanlı aydınları tarafından kurulmuştur ve amaçları batı bilim ve kültürünü yaymaktır (Budak, A. (2010) ). 1861 yılında kurmuş oldukları Cemiyyet-i İlmiyye-i Osmâniyye kıraathanesinde de düzenli olarak okunmuştur. Aylık çıkan Avidaper ile Jamanak gibi yayınlar da Mecmua-i Havâdis’le birlikte okuyuculara sunuluyordu. Mecmua-i Havadis adlı gazetenin ilk sayılarında üst başlık görülse de ikinci yıl başladığında kapakta “Evropa’da ve mahal-i sairde bir mah zarfında zuhur edip, istimaya şayan olan havadisat-ı mütenevviyeye; ve ulûm ve fünûn, ve zanaat ve şiir ve letaife mahsus bir risaledir” ifadesi bulunmaktadır (Tarih Vakfı, 2019, #). Sonraki yıllarda “Siyasî, İdarî, İlmî ve Zıraî” ifadesini de üst başlığa taşındığı görülmektedir. İlk yılında 32 sayfası bulunan ve ücreti 8 kuruş olan Mecmua-i Havadis'in Bursa, Kayseri, Ankara ve Bilecik’te temsilcilikleri bulunuyor ve zaman içinde Mecmua-i Havadis'in temsilciliklerin sayısının artacağı belirtilmiştir (Budak, A. (2010) ).