İçeriğe atla

Kardeşimin Hikayesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kardeşimin Hikayesi
Kitabın kapak resmi
YazarZülfü Livaneli
Kapak sanatçısı
Geray Gençer
Ülke Türkiye
DilTürkçe
KonularPsikolojik
Aşk
Cinayet
TürRoman
YayımNisan 2013
YayımcıDoğan Kitap
Medya türüBasılı
Sayfa334
ISBN978-605-09-1444-3
OCLC972230610

Kardeşimin Hikâyesi, Nisan 2013'te yayımlanmış olan bir Zülfü Livaneli romanıdır. Doğan Kitap yayınevi tarafından basılmıştır. Arka kapağında yer alan "Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir" sloganı adı altında yayımlanmıştır.[1] Kitap, büyük bir başarıya imza atarak 2013 yılının en çok okunan kitabı oldu.

Kitabın kapağındaki resim, Belçikalı ünlü ressam René Magritte'in bir tablosuna aittir. Belçika'nın Chatelet kentinden geçen Sanbre nehrinin kıyısındaki evlerden birinde küçük bir çocuk yaşamaktadır. Bu küçük çocuk bir gece uyurken, gelen sesler üzerine dışarıda bir kalabalığın ellerinde meşaleler ile nehir boyunca yürümekte olduğunu görür. Herkes telaş içinde nehre doğru bağırmakta, bir şey aramaktadır. Küçük çocuk ne olduğunu merak ederek kalabalığa doğru yöneldiğinde bir kadının nehre atlayarak intihar etmiş olduğunu öğrenir. Ve o kadın ne yazık ki kendi annesidir. Çocuk, annesinin cesedini geceliği yukarı doğru sıyrılmış olarak yüzünü örtmüş şekilde görür. İşte o küçük çocuk Rene Magritte'dir. Ve çizdiği tablolarda yüzleri bezlerle örtülü insanlar çizmesinin nedeni de annesinin o son halinin gözlerinin önünden gitmemesidir.

Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş bir emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı bir gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Gitgide insan ruhunun ve aşkın karanlık labirentlerine doğru yol alan baş döndürücü bir serüvene dönüşür. Ve modern bir Binbir Gece Masalı'nın kapıları da böylelikle aralanır.

Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden; aşka, aşkın karmaşıklığına, cinayete, unutmaya, hatırlamaya ve zihnimize dair yeni şeyler söyleyen sarsıcı bir roman.

Podima, İstanbul, Moskova ve Minsk kentlerine savrulan ruhların nefes kesen hikâyesi...

Emekli olduktan sonra Karadeniz'in bir sahil kasabasına taşınan Ahmet Arslan, sakin ve sessiz bir hayat sürmektedir. Ahmet, kendisinin de tanıdığı Arzu'nun öldürülmesi ile bir gazeteci kızla tanışır. Ona hayatını ve kardeşinin hayat hikâyesini anlatmaya başlar. Ahmet'in Mehmet adında bir ikiz kardeşi vardır. Kardeşiyle birlikte Rusya'daki yaşamını sürerken, kardeşi Olga isimli bir kıza aşık olur. Aynı dili konuşamadıkları için Ludmilla adlı iş arkadaşlarını çevirmen olarak tutarlar. Ludmilla çevirmenlik yaparken Olga'ya aşık olur. Daha sonra Ludmilla, Mehmet'i ihbar eder. Bunun üzerine Mehmet isim benzerliğinden hapishaneye atılır. Uzun bir süre sonra, tesadüfen hücresine bir adamın gelmesiyle kurtulur.

Kitabın son kısmındaki yazılar dikkatle okunduğunda, kitabın ana karakteri olan Ahmet Arslan'da şizofreni belirtileri görülmektedir.

  1. https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/zulfu-livaneli-yle-son-romani-kardesimin-hikayesi-uzerine-23250938 31 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.