Japon mimarisi
Japon mimarisi (日本建築 Nihon kenchiku), geleneksel olarak kiremit veya saz çatılı, yerden hafifçe yükseltilmiş ahşap yapılar ile karakterize olmuştur. İç mekânların farklı durumlar için özelleştirilebilmesi amacıyla duvar yerine kayar kapılar (fusuma) kullanılmıştır. Geleneksel olarak insanlarlar genellikle minderlere veya yere oturmuştur; çünkü sandalyeler ve yüksek masalar 20. yüzyıl öncesinde yaygın olarak kullanılmamıştır. Ancak 19. yüzyıldan sonra Japonya; Batılı, modern ve postmodern mimariyi kendi inşaat ve tasarım teknikleriyle birleştirmiştir ve günümüzde en ileri mimari tasarım ve teknolojide bir liderdir.
Japon mimarisinin en erken örnekleri, tarih öncesi zamanlarda avcı-toplayıcı nüfusun ihtiyaçlarına uyarlanmış basit çukur evlerde ve depolarda görülmüştür. Kore aracılığıyla Han Hanedanı dönemindeki Çin'in etkisiyle daha karmaşık tahıl depoları ve törensel mezar odaları yapılmıştır.
6. yüzyılda Japonya'ya Budizmin gelişiyle karmaşık ahşap teknikleriyle büyük ölçekli tapınaklar inşa edilmeye başlamıştır. Çin'deki Tang ve Sui Hanedanları'nın etkisiyle Nara'da ilk kalıcı başkent kurulmuştur.
Japonya ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |