İçeriğe atla

Irak Mandası

Koordinatlar: 33°20′K 44°23′D / 33.333°K 44.383°D / 33.333; 44.383
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Birleşik Krallık yönetimindeki Irak Krallığı
الانتداب البريطاني على بلاد ما بين النهرين (Arapça)
Millî marş
(1924–1932)
السلام الملكي
As-Salam al-Malaki
"Kraliyet Selâmı"
TürMilletler Cemiyeti Manda Yönetimi
Başkent
ve en büyük şehir
Bağdat
Yaygın dil(ler)Arapça, Türkçe, Kürtçe, Aramice
Resmî din
İslâmiyet, Hristiyanlık, Yahudilik, Yezidilik, Sâbiîlik
DemonimIraklılar
Yüksek Komiser 
• 1921–1923
Percy Cox
• 1923–1929
Henry Dobbs
• 1929–1932
Francis Humphrys
Kral 
• 1921–1932
I. Faysal
Başbakan 
• 1920–1922 (ilk)
Abdurrahman el-Gillani
• 1930–1932 (son)
Nuri Said Paşa
Yasama organıParlamento
• Üst Meclis
Senato
• Alt Meclis
Temsilciler Meclisi
Tarihî dönemİki savaş arası dönem
25 Nisan 1920
10 Ağustos 1920
• I. Faysal'ın cülusu
23 Ağustos 1921
24 Temmuz 1923
5 Haziran 1926
30 Haziran 1930
• Bağımsızlık
3 Ekim 1932
Para birimiHindistan rupisi
Öncüller
Ardıllar
Bağdat Vilayeti
Basra Vilayeti
Musul Vilayeti
El-Muntafik
Irak Krallığı
Günümüzdeki durumuIrak
Suudi Arabistan

Birleşik Krallık yönetimindeki Irak Krallığı ya da Irak Mandası (Arapçaالانتداب البريطاني على العراق), Ağustos 1920'de Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan Sevr Antlaşması sonucunda Birleşik Krallık yönetimindeki manda idaresi.[1] Bu yönetim 26 Nisan 1920'de İtalya'daki San Remo Konferansı'nda belirlenmişti. Mezopotamya'da Fransa kontrolündeki Lübnan ve Suriye mandaları da bulunmaktaydı.[2][3]

Faysal bin Hüseyin önceden Suriye Kralı idi. Fransız birliklerinin Şam'ı işgal etmesi sonucu Suriye'den kovuldu. İngilizler Irak'ta bir nüfuz alanı oluşturmuşlardı. Birleşik Krallık, Mart 1921'de Faysal'ı Irak'ta İngiliz mandası altında kurulacak yönetimin kralı olarak desteklemeye karar verdi. Birleşik Krallık bu hükûmetle, ileri bir tarihte bağımsızlık öngören bir antlaşma yapacaktı. Faysal bu planı kabul etti ve Irak Mandasının kralı olarak Ağustos 1921'de tahta çıktı.[4]

Savaş sonrası Irak Mandası ilk olarak Yüksek Komiser Sir Percy Cox ve yardımcısı Albay Arnold Wilson tarafından yönetilmiştir. Necef'te bir İngiliz subayının yakalanıp öldürülmesinin ardından İngiliz makamlarınca yapılan cezalandırmalar, milliyetçi bir direnişin ayyuka çıkmasındaki ilk kıvılcımlardan biri oldu.

Birleşik Krallık Irak Mandası İngiltere'yle bir dizi antlaşma gerçekleştirerek 1930'da İngiliz-Irak Anlaşması ile Irak'ın tam bağımsızlığını elde etmesini, 1932'de de Milletler Cemiyeti'ne üye olmasını sağladı.

Erken dönem huzursuzluklar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Irak'ta 1918 ve 1919 yıllarında üç önemli sömürgecilik karşıtı gizli cemiyet kurulmuştu. İslami Uyanış Cemiyeti (ArapçaJam'iyya an-naḥda al-islāmiyya) Necef'te örgütlenmişti. Müslüman Ulusal Birliği (Arapçaal-Jam'iyya al-waṭaniyya al-islāmiyya) halkı büyük bir direniş için örgütlemek ve harekete geçirmek amacıyla kuruldu. Şubat 1919'da Bağdat'ta Şii tüccarlar, Sünni öğretmenler ve memurlar, Sünni ve Şii ulema ve Iraklı subaylardan oluşan bir koalisyon (ArapçaHarās al-istiqlāl) kuruldu. Istiqlal'in Kerbela, Necef, Kut ve Hille'de grupları vardı.

Kerbela'nın Büyük Müctehidi İmam Şirazi ve oğlu Mirza Muhammed Rıza isyancıları örgütlemeye başladı. Bunun üzerine Şirazi bir ferman yayınlayarak İngilizlere karşı direniş çağrısında bulundu. Temmuz 1920'ye gelindiğinde Musul, İngiliz yönetimine karşı isyan halindeydi ve silahlı direnişciler Fırat Nehri vadisi boyunca güneye doğru ilerledi. Uzun süredir sahip oldukları siyasi özerkliklerini koruyan güney aşiretlerinin mücadeleye katılmaları teşvike ihtiyaçları vardı. Ancak İngilizlere karşı organize bir çaba içinde işbirliği yapamadılar, bu da isyanın etkisini sınırladı.

1920'deki Irak İsyanı'nda ilk kez Sünniler ve Şiiler bir araya gelmişti. Irak'ta bir ulus-devletin inşası iki önemli faktöre bağlıydı:

  • Şiilerin ve Sünnilerin yeni siyasi yapıya katılması,
  • Dicle ve Fırat'ın düzlükleri üzerine asırlardır süregelen aşiret çatışmalarının çözülmesi.

1920 isyanı bu grupları kısa bir süreliğine de olsa bir araya getirdi; bu, Irak'ın çatışmalarla dolu toplumsal yapısından bir ulus-devlet çıkarma yolundaki uzun ve zorlu süreçte önemli bir adımını teşkil etti. İngiliz komutasındaki Süryani güçleri, 1924 yılında Türkmen, Kürt ve Araplara yönelik katilamlarda bulunmuştur. (Bkz. Levi Baskını ve 1933 Simele Katliamları)

Faysal'ın Irak Kralı olarak cülusu. Faysal (oturan), İngiliz Yüksek Komiseri Percy Cox ve Teğmen Kinahan Cornwallis (sağda), Irak Cephesi'ndeki tüm İngiliz birliklerinin Başkomutanı General Aylmer Haldane (solda).[5]
Irak Mandası, 1921. Kral I. Faysal'ın cülusunun hatıra bayrağı

1 Ekim 1922'de Irak'ta konuşlu Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) unsurları, 1920 isyanı sonrası RAF Irak Komutanlığı olarak reorganize edildi. Bu yeni komutanlık öncelikle Haşimi monarşisine yönelik tehditleri bastırmak üzere kurulmuştu.[6] 1920-1930 yılları arasında, RAF Irak Komutanlığı, Haşimi monarşisine karşı düzenlenen çok sayıda protesto ve isyanın bastırılmasına katıldı.[7][8] Tarihçi Elie Kedourie, "Kuzey [Irak'ın] bir bütün olarak Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından [boyun eğmeye] zorlanması gerektiğini" belirtmiştir.[9] Kürt asilerinin lideri Mahmud Berzenci silahlı bir isyan başlattığında, İngilizler isyanı bastırmak için yeni kurulan Irak ordusunu kullandı ancak etkisiz kalmıştı. Bunun üzerine İngilizler RAF'ı devreye sokarak isyanı bastırdı.[1] Aynı dönemde Güney'de Şiiler tarafından gerçekleştirilen isyanlar da RAF tarafından bastırılmıştır.[10]

Faysal'ın Cülusu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Mart 1921'deki Kahire Konferansı'nda İngilizler, 1958 devrimine kadar devam edecek olan Irak siyasi hayatının temel ilkelerini belirlediler; Irak'ın ilk kralı olarak bir Haşimi'yi yani eski Mekke Şerifi Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal bin Hüseyin'i seçtiler; bir Irak ordusu kurdular (ancak Irak Levies'i doğrudan İngiliz komutası altında tuttular); ve yeni bir antlaşma önerdiler. Faysal'ı Irak'ın ilk hükümdarı olarak onaylamak için, %96 oranında Faysal lehine sonuçlanan tek soruluk bir plebisit ayarlandı. İngilizler, Faysal'ı, geniş bir kitleye hitap edebilecek kadar milliyetçi ve İslami kimliklere sahip, ancak aynı zamanda desteklerine bağımlı kalacak kadar da kırılgan bir lider görüyorlardı. Faysal'ın soyu Hz. Muhammed'in babası Hâşim bin Abdümenâf'a dayanıyordu. İngilizler bu özelliklerin geleneksel Arap siyasi meşruiyet standartlarını karşılayacağına inanıyordu; ayrıca İngilizler, Faysal'ın Osmanlı'ya karşı gerçekleşen Arap Ayaklanması'ndaki rolünden dolayı kabul göreceğini düşünüyordu. Faysal, Bağdat Naibi'nin çok yaşlı olduğu gerekçesiyle diskalifiye edilmesi ve Basralı Seyid Talib'in İngilizler tarafından uydurma suçlamalarla sınır dışı edilmesinin ardından Irak Hükümdarı olarak atandı. Oylama Irak halkının kendi hür iradesinden çok uzaktı. Yine de Faysal, İngiliz hükümeti tarafından taht için en etkili seçenek olarak görülüyordu.

Kahire Konferansı'nda alınan son önemli karar 1922 tarihli İngiliz-Irak Antlaşması ile ilgiliydi. Faysal, hem Irak'taki İngiliz etkisini hem de antlaşmanın süresini sınırlandırmak için milliyetçilerin ve Necef ve Kerbela'daki İngiliz karşıtı müçtehitlerin baskısı altındaydı. Monarşinin İngiliz desteğine bağlı olduğunun farkında olan ve Suriye'deki deneyiminin tekrarlanmasını önlemek isteyen Faysal, İngiltere ile ilişkilerinde ılımlı bir yaklaşım benimsedi. Başlangıçta 20 yıllık bir taahhüt olarak belirlenen ancak daha sonra dört yıla indirilen anlaşma Haziran 1924'te onaylandı; anlaşma, Irak'ın İngiltere ile ödemeler dengesi açığı olduğu sürece kralın İngiliz çıkarlarını etkileyen tüm konularda ve maliye politikasında İngiliz tavsiyelerini dikkate alacağını ve İngiliz yetkililerin danışman ve müfettiş olarak hareket etmek üzere 18 departmanda belirli görevlere atanacağını belirtiyordu. Irak'ın üzerindeki mali yükü önemli ölçüde artıran müteakip bir mali anlaşma, diğer masrafların yanı sıra Irak'ın İngiliz yerleşik görevlileri destekleme maliyetinin yarısını ödemesini gerektiriyordu. İngiltere'nin yeni anlaşma kapsamındaki yükümlülükleri arasında, başta askeri yardım olmak üzere çeşitli yardımlar sağlamak ve Irak'a en kısa zamanda Milletler Cemiyeti'ne üye olmasını önermek de vardı. Anlaşma aslında Irak'ın siyasi ve ekonomik olarak İngiltere'ye bağımlı kalmasını sağlıyordu. Antlaşmayı engelleyemese de Faysal, İngilizlerin kendisine verdikleri sözlerden döndüklerini açıkça hissetti.

Sonraki yıllar

[değiştir | kaynağı değiştir]

1930'daki İngiliz-Irak Antlaşması "yakın bir ittifak", "iki ülke arasında tüm dış politika konularında tam ve samimi istişareler" ve "savaş durumunda karşılıklı yardım" öngörüyordu. Irak, İngilizlere Basra yakınlarındaki ve Habbaniye'deki hava üslerini kullanma ve askerlerini ülke içinde hareket ettirme hakkı verdi. 25 yıl süreli antlaşma, Irak'ın Milletler Cemiyeti'ne kabul edilmesiyle yürürlüğe girecekti.

1930 Antlaşması'nın imzalanması ve Musul Sorunu'nun Türkiye aleyhine, Birleşik Krallık lehine çözülmesiyle birlikte Irak siyaseti yeni bir dinamik kazandı. Yeni ortaya çıkan Sünni ve Şii toprak sahibi aşiret şeyhleri sınıfı, varlıklı ve prestijli şehirli Sünni aileler ve Osmanlı'nın Harp Okullarından eğitimli ordu subayları ve bürokratlarla iktidar pozisyonları için rekabet etti. Irak'ın yeni kurulan siyasi kurumları yabancı bir gücün eseri olduğundan ve demokratik hükümet kavramının Irak tarihinde bir örneği bulunmadığından, Bağdat'taki siyasetçiler meşruiyetten yoksundu ve hiçbir zaman köklü bir seçmen kitlesi oluşturamadılar. Dolayısıyla, bir anayasa ve seçilmiş bir meclise rağmen, Irak siyaseti Batılı anlamda bir demokrasiden ziyade önemli şahsiyetlerin ve kliklerin değişken bir ittifakıydı. Geniş tabanlı siyasi kurumların yokluğu, erken dönem milliyetçi hareketin Irak'ın çeşitli sosyal yapısına derinlemesine nüfuz etme kabiliyetini engelledi.

Manda yönetimi 1932 yılına kadar faaliyetlerini sürdürdü.[11]

1936 ve 1937'de Irak hükümetine karşı çeşitli protestolar ve isyanlar patlak vermiş, ana meseleler tarımsal sorunlar ve silahlı kuvvetlere zorunlu askerlik etrafında toplanmıştır. Bunlar Irak hükümeti tarafından RAF Irak Komutanlığı'nın yardımıyla bastırıldı ve Kedourie "görünüşe göre öldürmeler ayrım gözetmeden yapıldı ve kurbanlar yaşlı erkekler, kadınlar ve çocuklardı" diye yazdı. 1937'de tarımsal sorunlar ve zorunlu askerlik nedeniyle patlak veren silahlı bir isyan da "ayrım gözetmeyen hava bombardımanının yardımıyla bastırıldı."[12] Bu karışıklıklar sırasında Şii dini liderler Pers oldukları gerekçesiyle Irak'tan sürüldü."[[13] Kedourie monarşiyi "kan dökme, ihanet ve tecavüzle dolu" bir sicile sahip despotik olarak tanımlıyor ve "sonu ne kadar acıklı olursa olsun, başlangıcında üstü kapalı olduğunu bilebiliriz" diyor.[14]

İngiliz mandası ve Irak monarşisini değerlendiren tarihçi Kanan Makiya, İngiliz mandasını ve kurumlarını sömürgecilikten ziyade "modernleşme aracıları" olarak görmektedir:

İngiliz mandası ve Irak'ta ortaya çıkardığı kurumlar, bir halkın kendi becerikliliği ve dünyayla ilişkisinin sonucu olarak yavaş yavaş veya yerel olarak ortaya çıkmayan bir modernleşmenin aracılarıydı. Irak'taki İngilizler, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine rağmen, sömürgeciden çok modernleştiriciydiler.[15]

Ancak Kedourie'ye göre farklı bir husus vardır:

İngiltere'nin Doğu ülkelerinin yönetimindeki uzun deneyimini düşündüğümüzde ve bunun yanına Mezopotamya halklarına bahşettiği sefil yönetimi koyduğumuzda, pişmanlık dolu bir şaşkınlığa kapılıyoruz. Sanki Hindistan ve Mısır hiç var olmamış gibi, sanki Lord Cornwallis, Munro ve Metcalf, John ve Henry Lawrence, Milner ve Cromer Doğu'ya düzen, adalet ve güvenlik getirmek için boşuna uğraşmış gibi, sanki Burke ve Macaulay, Bentham ve James Mill zekalarını Doğu yönetiminin sorunlarına ve beklentilerine hiç yöneltmemiş gibi. Sonunda tüm bunların Mezopotamya'da nasıl bir kenara atıldığına hayret etmekten asla vazgeçemeyiz.[16]

Makiya, İngilizlerin Irak'taki modernleştirici mirasını anlatırken ekonomik kalkınmadan bahsediyorsa, yetkili bir araştırma Irak'ın o dönemdeki en önemli sektörü olan tarımdaki verimliliğin 1920'de dönüm başına 275 kg'dan 1953-1958 yılları arasında dönüm başına ortalama 238 kg'a düştüğünü göstermektedir.[13]

İngiliz mandası altında 'hükümet şeyhlerinden' oluşan yeni bir yönetici sınıf yaratıldı. "Binbaşı Pulley 1920'de Bağdat'taki İngiliz komiserine "Biz onları güçlü ve zengin yapana kadar birçoğu [şeyhler] önemsiz küçük adamlardı" diye rapor verdi. Sivil Komiser Wilson ise Şeyhlerin "çoğu durumda bulundukları mevkiler nedeniyle doğrudan sivil idareye bağlı olduklarını; mevkilerinin buna uygun yükümlülükler getirdiğinin farkında olarak siyasi memurlarla aktif işbirliği yaptıklarını" bildirmiştir.[17]

Bir İngiliz yetkilinin 1928'de Londra'ya gönderdiği bir yazıda seçim sisteminin nasıl işlediği anlatılıyordu: Hükümetin il valileri aslında seçileceklerin ve seçeceklerin listesini hazırlayan seçim ajanlarıydı.[9] Kedourie, "Temsilciler Meclisi seçimleri ve senato atamaları," diyor, "hükümetin elinde ülkeyi daha iyi kontrol etmek için ek bir silahtı."[9]

Bağımsızlık

[değiştir | kaynağı değiştir]

3 Ekim 1932'de Irak Haşimi Krallığı bağımsız bir devlet haline geldi. Haşimiler tarafından yönetilen bu devlet 1958 yılına kadar varlığını sürdürdü. Ancak İngiltere, Irak'taki askeri üslerini korudu ve ülkeden ayrılan İngilizler, bağımsızlık sonrası monarşi için istikrarsızlığa neden oldu. Monarşinin 1958'de yıkılmasından önce, 1936 ve 1941'de bir dizi darbe gerçekleşti. Bu darbeleri kısa süreli bir İngiliz işgali izlemiştir.[12]

Daha önce tüm Orta Doğu'da ticaret yapan Irak'taki göçebe bedevi aşiretler, sadece Manda sınırları içinde ticaret yapmakla yetinir hale geldiler. Sömürge yönetiminin bu kararı bedeviler için ekonomik açıdan sıkıntılı ve yıkıcı oldu.[14]

Petrol imtiyazı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden önce, İngiliz kontrolündeki Türk Petrol Şirketi (TPŞ) Musul vilayetinin imtiyaz haklarına sahipti. 1916 yılında İngiltere ve Fransa arasında imzalanan ve Orta Doğu'nun gelecekteki kontrolünü belirleyen Sykes-Picot Anlaşması uyarınca bölge Fransa'nın etkisi altına girecekti. Ancak 1919'da Fransızlar Long-Berenger Anlaşması hükümleri uyarınca Musul üzerindeki hak iddialarından vazgeçtiler. 1919 anlaşması Fransızlara tazminat olarak şirketin yüzde 25'lik bir payını verdi.

1923 yılından itibaren İngiliz ve Iraklı müzakereciler yeni petrol imtiyazı konusunda sert tartışmalar yürüttüler. En büyük engel Irak'ın şirkete yüzde 20 oranında sermaye katılımı konusundaki ısrarıydı; bu rakam Türklere verilen TPŞ imtiyazına dahil edilmiş ve Iraklılar için San Remo'da kararlaştırılmıştı. İmtiyaz anlaşmasına muhalefetlerine rağmen Iraklı müzakereciler anlaşmayı kabul etti. Milletler Cemiyeti yakında Musul'un elden çıkarılmasını oylayacaktı ve Iraklılar, İngiliz desteği olmadan Irak'ın bölgeyi Türkiye'ye kaptıracağından korkuyordu. Mart 1925'te Irak'ın taleplerinin hiçbirini içermeyen bir anlaşma imzalandı. Artık Irak Petrol Şirketi (IPŞ) olarak yeniden adlandırılan TPŞ'ye 75 yıllık bir süre için tam ve eksiksiz bir imtiyaz verildi.

İngiliz Yüksek Komiserleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]

Kamu Malı Bu madde bu kaynaktan gelen kamu malı içermektedir. Country Studies. Federal Research Division. 

Ayrıntılı bilgiler

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Barker, A. J.: The First Iraq War, 1914–1918: Britain's Mesopotamian Campaign (New York: Enigma Books, 2009). 978-1-929631-86-5
  • Fuccaro, Nelida: The Other Kurds (London: IB Tauris, 1999).
  • Dodge, Toby: Inventing Iraq (2009).
  • Fieldhouse, David K.: Western Imperialism in the Middle East, 1914–1958 (2006).
  • Fisk, Robert: The Great War for Civilisation: The Conquest of the Middle East, (2nd ed. 2006).
  • Jacobsen, Mark: "'Only by the Sword': British Counter‐insurgency in Iraq", in: Small Wars and Insurgencies 2, no. 2 (1991): pp. 323–63.
  • Simons, Geoff: Iraq: From Sumer to Saddam (2nd ed. 1994).
  • Sluglett, Peter: Britain in Iraq: Contriving King and Country, 1914–1932 (2nd ed. 2007).
  • Wright, Quincy (1931). "The Proposed Termination of the Iraq Mandate". American Journal of International Law 25(3): 436–446.
  • Vinogradov, Amal: "The 1920 Revolt in Iraq Reconsidered: The Role of Tribes in National Politics," International Journal of Middle East Studies 3, no. 2 (1972): pp. 123–39.
  1. ^ a b Kedourie 1970, s. 438.
  2. ^ Wright, Quincy. “The Government of Iraq.” The American Political Science Review, vol. 20, no. 4, 1926, ss. 743–769. JSTOR, www.jstor.org/stable/1945423. Erişim tarihi: 21 Ocak 2020
  3. ^ "Orijinal belgelerde buradda bulabilirsiniz" (PDF). 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Haziran 2021. 
  4. ^ Vinogradov, Amal: "The 1920 Revolt in Iraq Reconsidered: The Role of Tribes in National Politics," International Journal of Middle East Studies 3, no. 2 (1972): ss. 123–39.
  5. ^ Justin Marozzi: the High Commissioner,Baghdad – City of Peace, City of Blood, (2014).
  6. ^ Dean, David J. (July–August 1983). "Air Power in Small Wars – the British air control experience". Air University Review. Air University. Erişim tarihi: 13 Ocak 2008. 
  7. ^ Overseas commands: Iraq, India and the Far East, section "RAF Iraq." In: Air of authority: A history of RAF organization. Retrieved 2015-06-20.
  8. ^ Hazelton, Fran 1989. "Iraq to 1963" in CARDRI, "Saddam’s Iraq: Revolution or Reaction?" London 1989. p3
  9. ^ a b c Kedourie, Elie (1970). The Chatham House Version, and Other Middle-Eastern Studies (İngilizce). Praeger. s. 256. 
  10. ^ Kedourie 1970, s. 250.
  11. ^ Ongsotto et.al. Asian History Module-based Learning Ii' 2003 Ed. p69. [1]
  12. ^ a b Fattah, Hala and Frank Caso. "British Occupation and the Iraqi Monarchy (1914–1958).” In A Brief History of Iraq. Facts on File, 2008.
  13. ^ a b M.S. Hasan. 1970. The Role of Foreign Trade in the Economic Development of Iraq, 1864–1964: A Study in the Growth of a Dependent Economy, in M.A. Cook, ed., Studies in the Economic History of the Middle East from the Rise of Islam to the Present Day, London. p352
  14. ^ a b Thomas, Martin (October 2003). "Bedouin Tribes and the Imperial Intelligence Services in Syria, Iraq and Transjordan in the 1920s". Journal of Contemporary History (İngilizce). 38 (4): 539-561. doi:10.1177/00220094030384002. ISSN 0022-0094. Erişim tarihi: 13 Ekim 2023. 
  15. ^ Samir al-Khalil, Republic of Fear London 1989 p. 174
  16. ^ Ellie Kedourie, 2004, The Chatham House Version and Other Middle Eastern Studies https://archive.org/details/KedourieElieTheChathamHouseVersionAndOtherMiddleEasternStudies p.262
  17. ^ India Office LP & S, 10/4722/18/1920/8/6305, in Farouk-Sluglett and Sluglett, p277