İçeriğe atla

Hatiroğlu Şerafeddin

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Hatiroğlu Şerafeddin Mesud, Anadolu Selçuklu Devleti yöneticisi ve Anadolu'daki Moğol yönetimine başkaldıran önderlerdendir.

Hayatının ilk yıllarıyla ilgili bilgi yoktur. Babası Hatıreddin Zekeriya-yı Sucâsi, Moğol ilerleyişi sırasında Zencan'dan Anadolu'ya gelmiştir. Babası, Batu Han tarafından Moğollar'ın kontrolündeki Anadolu Selçuklularına naip ve vezir olarak atanan Şemseddin İsfahânî'nin maiyetinde yer almış ve onun 1247 yılında beylerbeyi Şerafeddin Mahmud'un isyanının bastırılmasından sonra Emîr-i Dâd, 1253-1254 yılında Çorum Serleşkeri[1] ve sonrasında da IV. Kılıç Arslan'ın naibi olmuştur.[2]

Babasının yükseliş döneminde kendisinin nasıl bir hayat sürdüğü bilinmeyen Hatiroğlu Şerafeddin, 1257 yılında babası IV. Kılıç Arslan'ın yanında görevini sürdürürken kendisinin de Muineddin Süleyman Pervane'nin maiyet katibi olarak görev yaptığı görülmektedir. Muhtemelen 1262 yılında beylerbeyi (bütün askerî birliklerin başı) olmuştur. Pervane'nin etkin konumu sayesinde kendisine Niğde ve çevresi ikta olarak verilmiş, Niğde serleşkerliğine yükselmiştir. Bu önemli yükselişi sırasında sultan IV. Kılıç Arslan ile arası bozulmaya başlamıştır. Aksarayî ve Eflakî tarafından Muineddin Süleyman Pervane ve adamlarının komplosuyla zehirli şarap içirilerek IV. Kılıç Arslan'ın öldürüldüğü belirtilirken İbni Bibi ise IV. Kılıç Arslan'ın zehirli şarabı içtikten sonra öldürüleceğini anlayıp kaçmaya çalışırken Hatiroğlu Şerafeddin ve kardeşi Ziyaeddin tarafından yakalanarak öldürüldüğünü yazmıştır (1266).[2]

IV. Kılıç Arslan'ın öldürülmesinden sonra tahta geçen çocuk yaştaki III. Gıyâseddin Keyhüsrev döneminde devlet yönetimine iyice hakim olan Pervane'nin en güvendiği adamlarından olmuş hatta ondan sonra devlette en önemli ikinci konuma kadar yükselmiştir. Bu esnada Moğol hükümdarı Abaka Han'ın kendi emirlerini Anadolu'ya göndererek önemli konuma getirmesi Pervane ve Hatiroğlu'nun da içinde bulunduğu birçok Anadolu Selçuklu idarecisini rahatsız etmiştir. 1274 yılında Pervane ile birlikte Anadolu'daki Moğol baskısından kurtulmak için Memlük Sultanı I. Baybars'ı davet eden grup içerisinde yer almıştır. Baybars bu daveti kabul etmekle birlikte gelecek yıl gelebileceğini söylemiştir. Ancak Pervane ikili oynayarak Moğollar'a açık şekilde karşı çıkmadığı gibi Baybars'a da gerekli desteği vermemiştir. Bu durum Hatiroğlu Şerafeddin ve birçok Selçuklu ileri gelenini rahatsız etmiş ve Pervane ile aralarının bozulmasına sebep olmuştur.[2]

Pervane'nin 27 Mayıs 1276 tarihinde Sivas'tan Tebriz'e gitmesiyle Hatiroğlu Şerafeddin'de Moğollar ve onlara itaat eden Anadolu Selçuklu yönetimine karşı isyanı başlatmıştır. İsyan başlar başlamaz kendisini Kayseri'de tuzağa düşürüp öldürmekle görevlendirilen Emir Taceddin Giv'in amacını anlayarak onu kardeşi Ziyaeddin'in yardımıyla öldürmüştür. Temmuz ayında Kayseri'de denetim sağlandıktan sonra kardeşi Ziyaeddin'i, Sultan III. Gıyâseddin Keyhüsrev ve bazı emirlerle birlikte Niğde'ye göndermiştir. Bu sırada Karamanoğlu Mehmed'in yanında yer almasıyla birçok emir ve beyde kendisine katılmıştır. Bundan sonra birçok emirin bağlılık mektubunu alıp temsilcileriyle birlikte kardeşi Ziyaeddin'i Şam'da bulunan Sultan Baybars'ın yanına göndermiştir. 27 Temmuz da yapılan görüşmede Baybars'ın yıl sonuna kadar Anadolu'ya gelemeyeceğini belirtmesi ve Pervane'nin de yaklaşık 30 bin kişilik Moğol gücüyle Anadolu'ya geldiğinin haber alınması üzerine Hatiroğlu'nu destekleyen birçok emir ve bey kendisini terk etmeye başlamıştır. Hayal kırıklığı içerisindeki Hatiroğlu Şerafeddin, isyanına destek veren Ulukışla Kalesine gitmiş ancak kale yöneticisi Sabıku'd-din tarafından tutuklanarak Pervane'ye teslim edilmiştir. Sorgulamadan sonra Abaka Han'ın hakkına vereceği karar beklenmiş ve bu karar beklenirken de her gün 100 kırbaçla cezalandırılmıştır. Hakkında verilen idam emrinin gelmesiyle de 1276 yılı Ekim ayında idam edilmiştir.[2] İbni Bibi, Şerefeddin Hatiroğlu'nun Kayseri'de idam edildikten sonra cesedinin parçalar halinde Konya, Ankara ve Erzincan'a gönderildiğini yazmıştır.[3]

  1. ^ Çubukçu, Tamer Ünal (2023). ""Çorum" Adının Tarihsel Gelişimi ve Kökeni Üzerine Bir Değerlendirme". Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi. 10 (6). DergiPark. ss. 2475-2501. 29 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2024. 
  2. ^ a b c d Şen, Mehmet Emin; Bingöl, Galip (2022). "Anadolu'da Moğol Tahakkümüne Karşı Aykırı Bir Ses: Beylerbeyi Hatiroğlu Şerafeddin". Ortaçağ Araştırmaları Dergisi, 7. DergiPark. ss. 381-392. 27 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2024. 
  3. ^ Hacıgökmen, Mehmet Ali (2001). "Anadolu Selçukluları Zamanında Sadrü'd-din Konevî'nin Türkmen İsyanlarına Bakışı". Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 10. DergiPark. ss. 39-49. 29 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2024.