İçeriğe atla

Görüntüleme Yöntemleri ve Ana Prensipler

Kontrol Edilmiş
Vikipedi, özgür ansiklopedi

W.C. Röntgen'in x-ışınlarını buluşundan sonra, görüntüleme yöntemleri hızla geliştirilmiş ve yüz yıllık bir süre içerisinde, Röntgen'in bilimsel atılımı, günümüz teknolojisiyle birleşmiş, yeni görüntüleme yöntemleri ve teknikler geliştirilmiştir. Geliştirilen yeni yöntemlerin farklı farklı fiziksel prensipleri vardır. Görüntüleme yöntemlerinde, başlıca üç ana prensip kullanılmaktadır.

  1. Emisyon (yayma)
  2. Transmisyon (geçme)
  3. Refleksiyon (yansıma)

Enerji kaynağı vücuttadır. Görüntüyü oluşturmak için vücuttan salınan enerjinin alınması ve işlenmesi gerekmektedir. Vücutta sinyal veren enerjiyi oluşturabilmek için ya radyonüklid görüntülemede (RG) radyonüklid maddelerin değişik yollarla doku ve organlara ulaştırılması ya da manyetik rezonans görüntülemede (MRG) olduğu gibi radyofrekansla dokuların uyarılması gerekmektedir.

Bu prensiple geliştirilmiş görüntüleme yöntemlerinde kullanılan enerji, vücudu geçer ve öbür taraftaki alıcıya ulaştırılır. Enerji kaynağı ve alıcı farklıdır. Burada kullanılan enerjinin vücudu geçebilecek kadar güçlü olması gerekir. Röntgen ve bilgisayarlı tomografi yöntemlerinde transmisyon söz konusudur.

Enerji kaynağı ve alıcı hastanın aynı tarafında bulunur. Üretilen enerji vücuda gönderildikten sonra, vücuttan yansıyan enerji alınarak görüntüleme sağlanır. Ultrasonografi (US) yöntemi, refleksiyon prensibiyle geliştirilmiştir.

Görüntüleme yöntemleri; röntgen, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme, ultrasonografi ve radyonüklid görüntüleme olmak üzere beş ana grupta toplanabilir. Röntgenin, günümüzde bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle artık dijital röntgen gibi hızla gelişen bir alt grubu vardır.

Bu yöntemlerin her biri farklı fiziksel prensibe dayanmaktadır. Görüntü elde etmek için kullanılan enerji ve görüntü alıcı sistemleri farklıdır.

Kullanılan enerjiye bağlı bazı yöntemlerin riskleri vardır.

Elde edilen görüntü, iki boyutlu ya da üç boyutlu (kesitsel) olmak üzere yöntemden yöntem değişiklik göstermektedir. Röntgen, yaygın kullanılan şekliyle üç boyutlu objenin, iki boyutlu bir izdüşümünün elde edilmesidir. Bununla birlikte, röntgenin bir alt dalı olan konvansiyonel tomografide kesitsel görüntü elde edilir. Radyonüklid görüntülemede de SPECT ve PET yöntemleri kesitsel görüntüleme sağlamaktadır.

Yöntemlerin farklı fiziksel prensiplere dayanması nedeniyle görüntü zenginleştirmede kullanılan kontrast maddelerin türleri de farklıdır.