İçeriğe atla

1979 Kâbe Baskını

Vikipedi, özgür ansiklopedi
1979 Kâbe Baskını

Kâbe'ye ulaşan dehlizlerde harekâta katılan Suudi Arabistan askerleri
Tarih20 Kasım 1979 – 4 Aralık 1979
Bölge
Sonuç

Suudi Arabistan başarısı

  • Harem-i Şerif'in kontrolünün Suudi Arabistan Devleti tarafından tekrar sağlanması
  • Cuheyman el-Uteybi'nin idamı
Taraflar

Suudi Arabistan Suudi Arabistan

Cuheyman el-Uteybi ve milisleri
Komutanlar ve liderler

Suudi Arabistan Halid bin Abdülaziz el-Suud
Suudi Arabistan Abdullah bin Abdülaziz el-Suud
Suudi Arabistan Fahd bin Abdülaziz el-Suud

Suudi Arabistan Abdurrahman bin Abdulaziz Al Suud
Cuheyman el-Uteybi
Abdullah el-Kahtani
Muhammed Faysal
Muhammed Elias
Çatışan birlikler

Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetleri
Pakistan Silahlı Kuvvetleri

Fransa Fransız Silahlı Kuvvetleri
Güçler

Suudi Arabistan Ulusal Muhafızları (10.000)
Pakistan komandoları

Fransız askerleri
243-1000 militan
Kayıplar
Ölü: 127
Yaralı: 451
(Suudi güçleri)
Ölü: 117
İnfaz / idam: 140
Yaralı: Belirsiz

1979 Kâbe Baskını, 20 Kasım 1979 tarihinde başlayan ve 4 Aralık 1979 tarihine kadar devam eden, Kâbe'de yaşanan silahlı çatışma.

1955-1973 seneleri arasında Suudi Arabistan Ulusal Muhafızlarında görev yapmış Cuheyman el-Uteybi bu baskını düzenleyen grubun başında bulunmaktaydı. Baskın sırasında Mescid-i Haram'da bulunan cemaati propaganda yapmak için rehin almış, yönetimden siyasi taleplerde bulunmuş ve kayınbiraderi Muhammed bin Abdullah el-Kahtani'yi mehdi ilan etmiştir. İki hafta süren baskın, Fransız antiterör birimlerinden alınan destek öncülüğünde yürütülen askerî operasyon sonucu sona erdirilmiş ve -Cuheyman el-Uteybi dâhil- yakalanan tüm üyeler, Suudi Arabistan kanunlarına göre kolları kesildikten sonra idam edilmiştir.[1]

Baskının liderliğini yapan Cuheyman el-Uteybi, Necid'in köklü Bedevi kabilelerinden Uteybe kabilesine mensuptur. Dedesi olduğu öne sürülen Sultan bin Bacad el-Uteybi, bu bölgede 1920'lerin sonunda Suud Hanedanı'na karşı isyan eden Selefi İhvan hareketinin liderliğini yapmıştı. Uteybi, ordudan ayrıldıktan sonra 1973 senesinde Medine'de üniversite eğitimine başladı ve gelecekte kız kardeşi ile evleneceği ve baskının diğer önemli ismi Muhammed Abdullah el-Kahtani ile burada tanıştı.[2] Eğitimi sırasında mehdi ve fitne hadislerine odaklanmış, dünyanın sonuna ilişkin hadisler ile o dönemki dünya koşullarını eşleştirmiştir. Selefi ve Vehhabi inanışları doğrultusunda İslam'a Çağrı adlı bir grup kurarak kendine taraftar toplamıştır. Uteybi önderliğindeki yüz kadar takipçisi 1978 senesinin yazında Suud yönetimi aleyhine gösteri düzenlemiş olsa da sorgulamaların ardından "zararsız" olduklarına kanaat getirilerek serbest bırakılmıştır.

Varlıklı çevrelerden sağladıkları kaynakları bu eylem için kullanmaya ayıran Uteybi ve takipçileri, aynı zamanda Suudi ordusundan silah, mühimmat ve çeşitli teçhizatı da kaçak yollarla temin ettiler ve bunları Kâbe civarındaki dehlizlere sakladılar.

İdamından önce Cuheyman el-Uteybi

Hicri takvime göre 1 Muharrem 1400 (20 Kasım 1979) tarihinde sabah namazı vaktinde, Muhammed bin Abdullah Al Sebili'nin namazı imam olarak kıldırması sonrası baskın düzenlendi.[3] Daha önceden mescidin alt katlarına ve dehlizlerine gizlenen teçhizat, silahlar, mühimmat ve iaşe ortaya çıkarılarak savunma düzenine geçildi. Mescidin kapıları kapatılarak önce mescidin içerisindeki ses düzeneği ele geçirildi ve anonslarla propagandaya başlandı. İlk ilan edilen husus mehdinin ortaya çıktığı konusudur. Makam-ı İbrahim ile Hacer ül Esvet arasındaki mevkide baskıncılar biat töreni düzenlediler.

Hac döneminden yaklaşık iki hafta sonraya denk gelmesi ve böyle müstesna bir günün ilk namazı olduğu için Mescid-i Haram içerisinde 50.000 ile 100.000 arasında değişen sayıda Müslüman rehin kalmıştır. Bu rehineler arasında Petrol Bakanı Yamani'nin ailesi de bulunmaktaydı. Daha sonra propaganda yaptıkları hacıların isteyenlerinin çıkmalarına izin verdiler. Rehinlerden Kâbe İmamı Muhammed bin Abdullah Al Sebil'i de kapsayan büyük çoğunluk böylece serbest kalmıştır, çok küçük bir kısmı da basanlara katılmıştır. Olayın duyulmasını sağlayan iki olası durum söz konusudur. İlki, baskın başladığında inşaat çalışmalarının yapıldığı alandakiler -baskıncılar, telefon hatlarını keserek iletişimi sonlandırmadan önce- baskını haber verebilmişlerdir. Bir diğer bilgi de cemaatin çoğu ile mescitten ayrılan imamın haberi ilettiği yönündedir.

Baskın, Türk medyasında da geniş yankı buldu. Mekke'den gelen haberleri Akşam, "Kutsal Mekke Camii basıldı. Namaz kılanlar rehin alındı"; Hürriyet, "Kâbe'yi bastılar"; Türkiye, "Mekke İşgal Edildi", Tercüman, "Harem-i Şerif'e manfur tecavüz"; Son Havadis, "Kâbeyi bastılar"; Yeni Asya "Kâbe'de silahlı saldırı" şeklinde manşetlerine taşıdı.

Senenin başında İran İslam Devrimi'nin olması, çok gergin olan Suudi Arabistan-İran ilişkileri ve Şii anlayışında önemli yeri olan "mehdi"lik iddiası göz önünde bulundurularak ilk etapta olayın İranlılarca yapıldığı zannedilmiştir.[4] Olayın duyulması sonrasında Kâbe baskınından ABD'yi sorumlu tutan bir grup ise İslamabad'ta Amerikan elçiliğini basmıştır.

Baskını düzenleyen grubun bazı dinî ve siyasi talepleri bulunmaktaydı. Baskının lideri Cuheyman el-Uteybi, kayınbiraderi Muhammed Abdullah el-Kahtani'yi mehdi ilan etmiş ve bütün inananları ona biat etmeye çağırmıştır. Ayrıca Suudi rejimine destek veren ulemanın bundan vazgeçmesini talep etti. Nitekim saldırıdan sonra dahi baskına katılanları İslam dışı ilan edilmesine karşı çıkan ve onlardan "silahlı grup" şeklinde bahseden din adamları bulunmaktaydı. Baskın yapanların diğer siyasi talepleri arasında Suud Hanedanı'nın tekfir edilerek yabancı firmalarla iş yapanlarla birlikte yargılanması, dinî esaslara dayalı devlet anlayışının tesisi, petrol üretiminin azaltılması, ülkedeki yabancı üslerin kapatılıp askerlerin çekilmesi, kültürel yozlaşmayı engellemek için Batılı ülkelerle ilişkilerin kesilmesi bulunmaktaydı.

Safâ ve Merve tepeleri tarafındaki harekât sırasında yükselen dumanlar

Ebu Kubays Dağı'na mevzilenmiş veya minarelere ve yüksek mevkilere çıkan Uteybi'nin adamları, Kâbe'yi çeviren Suudi birliklerini takip edebiliyor ve onları Harem-i Şerif'e yaklaştırmıyordu. Öte yandan Suudi Arabistan yönetimi ise içeridekilerin sayısından ellerindeki imkânlara ve yaptıkları hazırlıklara kadar hiçbir konuda net bir bilgi sahibi olamıyordu. Olayların büyümemesi ve ülkede kontrolü bir infialle tamamen kaybetmemek için ilk etapta Medine ve Taif olmak üzere bazı şehirlerde sokağa çıkma yasağı getirildi. Mekke tamamen boşaltılarak şehirle iletişim tamamen kesildi. Başta gazetecilere getirilen kontroller olmak üzere yayınlar, iletişim imkânları, ülkeye giriş çıkışlar konusunda denetim arttırıldı.

Verilen fetva doğrultusunda, verilen sürede teslim olmamaları neticesinde harekât başlamıştır. Baskının altıncı gününde ilk müdahale girişimleri, keskin nişancı ateşiyle Suudi güçlerinin geri çekilmesiyle sonuçlandı. Daha sonraki günlerde Pakistan'dan gelen özel eğitimli komando birliği de önemli bir katkı sağlayamadı. Nihayetinde Valéry Giscard d'Estaing'den istenerek Fransız terörizmle mücadele birliğinin çağrılmasına karar verildi. Ancak gayrimüslimlerin Mekke'ye girmeleri dinen yasaktı. Bu yasak, dönemin Mekke Kadısı Bin Bas'ın verdiği bir fetva ile halledilmiş ve Fransız askerlerin Mekke'ye varmalarından önce kağıda yazılmış kelimeişehadet okutulmasıyla Kâbe'nin etrafına konuşlandırılabilmiştir.[5]

Mescidin kapılarına karadan ve içerisine havadan düzenlenen operasyon ile mescidin zemin katı ve üst katları ele geçirildi. Alt katta ise hâlen bulunan ve direnenlere karşı Fransız birliğinin geliştirdiği strateji ile mücadele edildi. Dehlizlerde ve alt katta saklananlara sinir gazı verilerek mücadele edildi. Ayrıca o dönemde değiştirilen Mekke'nin su altyapısı, kanalların Mescid-i Haram'a yönlendirilmesi ile yeniden düzenlenmiştir. Kâbe ve dehlizlere pompalanan sulara elektrik verilmesi ile içeridekilerin çoğu öldürülmüştür. Yapılan operasyonda el-Uteybi sağ ele geçirilmiş, mehdi iddiasıyla ortaya çıkan el-Kahtani ise öldürülmüştür.

Yakalanan Uteybi ve adamları
Yakalanan baskıncılar

Kabe'nin devralma haberinin yayınlanmasından kısa bir süre sonra, İran'ın yeni İslam devrimci lideri Ayetullah Humeyni radyo dinleyicilerine, "Bunun suçlu Amerikan emperyalizminin ve uluslararası Siyonizmin işi olduğunu tahmin etmek zor değil." dedi.[6][7] Bu söylentilerin körüklediği öfke, Filipinler, Türkiye, Bangladeş, doğu Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Pakistan'da görülen Amerikan karşıtı gösterileri Müslüman dünyasına yaydı.[8] Pakistan'ın İslamabad kentinde, işgalin ertesi günü, o şehirdeki ABD büyükelçiliği bir kalabalık tarafından basıldı ve büyükelçilik yerle bir edildi. Bir hafta sonra Libya'nın Trablus kentinde başka bir kalabalık ABD büyükelçiliğine saldırdı ve onu yaktı.[9] Sovyet ajanları ayrıca ABD'nin Büyük Cami'ye yapılan saldırının arkasında olduğuna dair söylentiler de yaydılar.[10]

El-Kahtani caminin geri alınması sırasında öldürüldü, ancak saldırıdan kurtulan Cüheyman ve diğer 67 isyancı yakalandı. Yakalanan eylemcilerin hepsi Suudi kanunları ve verilen fetvalar uyarınca askeri mahkemece hüküm verilerek başları kesildi.[11] Bu cezalarda Maide Suresinin 33. ayeti esas kaynaklardan biri olmuştur: "Allah’a ve Resul'üne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır."[12]

Kral, Kıdemli Alimler Konseyi'nden sanıkların yedi suçtan suçlu bulunduğu bir fetva aldı:[11]

  • Mescid-i Haram'ın kutsallığını ihlal etmek,
  • Muharrem ayının kutsallığını ihlal etmek,
  • Müslümanları ve diğerlerini öldürmek,
  • Meşru otoritelere itaatsizlik,
  • Mescid-i Haram'da namaza ara verilmesi,
  • Mehdi'yi teşhis etmede yanılmak,
  • Masumları suç eylemleri için sömürmek.[13][14]

170 kişi için verilen cezaların infazı ülkenin sekiz ayrı şehrinde gerçekleştirildi, baskıncılar kolları kesilerek idam edildi.[15] Liderlik ettiği belirlenen 63 eylemcinin ise kolları, bacakları ve başları kesilerek idam edildi.[16] El-Uteybi'nin de aralarında olduğu 63 eylemci halka açık biçimde 9 Ocak 1980 tarihinde Bureyde, Dammam, Mekke, Medine, Riyad, Abha, Ha'il ve Tebük meydanlarında 63 isyancının başları kesildi.[17] Sandra Mackey'e göre, lokasyonlar "sadece maksimum görünürlük sağlamak için değil, aynı zamanda, şüphelenildiği üzere, diğer potansiyel hoşnutsuzluk yuvalarına ulaşmak için de dikkatlice seçilmişti."[18]

Bu baskının arka planı, düzenleyerek destek verenler aydınlatılamamış veya açıklanmamıştır. Bir görüşe göre bazı Suudi prenslerinin de olaylara dâhil olduğu ancak zamanın kralı Halid bin Abdülaziz el-Suud'un bu prensleri cezalandırmaktan çekindiği ancak bazılarını sadece sürgüne göndermekle yetindiği öne sürüldü.[5] Bir diğer nokta ise silahların gizlenmesine yardım ettiği öne sürülen, Kâbe'deki inşaatı yapmakta olan Suudi Bin Ladin Grubunun olaya dâhil olduğu ancak Suud Hanedanı ile ilişkilerini kullanarak olaydan sıyrıldıkları yönündedir.

Bu ayaklanmaya genel olarak dindar yobazlara baskı uygulayarak değil, sonraki on yıl içinde ulemaya ve dindar muhafazakârlara daha fazla güç verildi. Önce gazetelerde kadın fotoğrafı yasaklandı, sonra televizyonlarda kadın fotoğrafı yasaklandı. Sinemalar ve müzik dükkanları kapatıldı. Okul müfredatı, İslam tarihi gibi konulardaki derslerin kaldırılmasıyla din derslerine daha fazla saat ayrılması yönünde değiştirildi. Cinsiyet ayrımcılığı "en sıradan kahvehaneye" kadar genişletildi ve din polisi daha da güçlendi. Ayaklanmadan on yıllar sonra Suudi hükûmeti daha liberal bir topluma doğru kademeli reformlar yapmaya yeniden başladı.[19] [20] Öte yandan Cuheyman el-Uteybi, bugün hâlâ Suudi karşıtı Selefi-Vehhabi akım tarafından meczup bir kahraman olarak görülür ve saygıyla anılır; sadece mehdilik iddiası ve eylemin Kâbe'de düzenlenmesi eleştirilir.[21]

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "'Aşırılığın başladığı gün'". Evrensel. 18 Eylül 2018. 21 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2018. 
  2. ^ "The Dream That Became A Nightmare" (PDF). Al Majalla. Cilt 1533. 20 Kasım 2009. 15 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2013. 
  3. ^ "Kâbe İmamı Vefat Etti". 6 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  4. ^ "1979 gizemi ve Kâbe baskını". 28 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  5. ^ a b "Tam 30 yıl oldu Kâbe baskını esrarını hâlâ muhafaza ediyor". 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  6. ^ On This Day, 21 November 1 Kasım 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., BBC
  7. ^ Kifner, John (25 Kasım 1979). Sulzberger, Arthur Ochs Sr. (Ed.). "Khomeini Accuses U.S. and Israel of Attempt to Take Over Mosques". The New York Times. New York City, New York, U.S. s. 1. ISSN 0362-4331. OCLC 1645522. 21 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2022. 
  8. ^ Wright 2001.
  9. ^ [On 2 December 1979.] Embassy of the U.S. in Libya is Stormed by a Crowd of 2,000; Fires Damage the Building but All Americans Escape – Attack Draws a Strong Protest Relations Have Been Cool Escaped without Harm 2,000 Libyan Demonstrators Storm the U.S. Embassy Stringent Security Measures Official Involvement Uncertain, The New York Times, 3 December 1979
  10. ^ Soviet "Active Measures": Forgery, Disinformation, Political Operations (PDF). Washington, D.C., U.S.: United States Department of State. 1 Ekim 1981. s. 4. 21 Ocak 2022 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2022. 
  11. ^ a b Roberts, John M.; Rech, James W.; Reedy, Vince, (Ed.) (10 Ocak 1980). "Saudis behead zealots". The Victoria Advocate. 134 (247). Victoria, Texas, U.S.: Victoria Advocate Publishing Company. Associated Press. s. 6B. 8 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2012Google Newspapers vasıtasıyla.  r eksik |soyadı1= (yardım)
  12. ^ "Diyanet İşleri Başkanlığı Meali". 18 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  13. ^ Commins, David (2009). The Wahhabi Mission and Saudi Arabia. I.B. Tauris. s. 168. 
  14. ^ Salamé, Ghassan (June 1987). Abu-Lughod, Ibrahim (Ed.). "Islam and Politics in Saudi Arabia". Arab Studies Quarterly. Association of Arab-American University Graduates/Institute of Arab Studies. 9 (3): 306-326. ISSN 0271-3519. 27 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2022.  r eksik |soyadı1= (yardım)
  15. ^ "Esrarını koruyan bir olay: Kâbe baskını". 26 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  16. ^ ""Saudis behead zealots". The Victoria Advocate". 8 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  17. ^ "Suudi Arabistan'da 47 idam". 8 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016. 
  18. ^ Mackey, Sandra.
  19. ^ Lacey 2009.
  20. ^ Tousignant, Lauren (6 Kasım 2017). "Saudi women driving edition". News.com.au. 14 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Kasım 2017. 
  21. ^ "Pelin Çift ile Öteki Gündem - Kâbe'nin Tarihi - 23.02.2014". 26 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2016.