İçeriğe atla

Şahabettin Süleyman

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Mayıs 1909 tarihli Resimli Kitab dergisinde Şehabettin Süleyman Bey.

Şahabettin Süleyman, (d. 1885 İstanbul - ö. 1921 İsviçre), Türk yazar.

Şiir dışında edebiyatın hemen her türünde eser vermiş bir edebiyatçıdır. Fecr-i Ati adlı edebi topluluğun kuruluşunda rol almıştır.

1885 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası, Süleyman Şevket Bey’dir.[1] Süleyman Şevket Bey, Türkmenistan'dan gelerek Sındırgı-Bigadiç civarına yerleşen ve Osmanlı Devleti’ne yüksek bürokratlar yetiştirmiş olan “Çavdarlı Ali Ağa hanedanına” mensuptu.[2] Şahabettin Süleyman, ailenin en büyük oğlu idi. Kardeşleri Memduh Süleyman ve Rıza Çavdarlı da yazar olarak yetişmiştir.

Çocukluğu İstanbul ve İzmir’de geçti. Ortaöğrenimini 1904 yılında İzmir İdadisi’nde tamamladı. Lise yıllarında iken Batı edebiyatını izleyecek kadar Fransızca öğrendi.[3] İlk yazısı, 1903 yılında İzmir’de yayımlanan “Ahenk” adlı dergide çıkan “Ceriha-i Namus” adlı öyküsüdür. Bu ilk öyküden sonra yazılarını İzmir gazetelerinde yayımlamayı sürdürdü.

Yüksek öğrenimini İstanbul’daki Mülkiye Mektebi’nde 1908 yılında tamamladı. Babası Süleyman Şevket Bey, o sene hayatını yitirmişti. Ailenin geçimini üstlenen Şahabettin Süleyman, Vefa İdadisi’nde Fransızca öğretmenliği ve müdür muavinliği yaptı. Bir yandan da yazı hayatına II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yayımlanmaya başlayan çok sayıdaki gazete ve dergide devam etti. 1909’da, türlü edebiyat ve sanat dergilerinde yazıları çıkan gençlerin bir araya gelip bir topluluk kurmalarına öncülük etti. Fecr-i Ati (Geleceğin Ateşi) adını alan topluğun “Sanat şahsî ve muhteremdir” sloganı Şahabettin Süleyman’a aittir.[2] Fecr-i Aticiler çıkarmayı düşündükleri dergiyi yayımlayamayınca “Şiir ve Tefekkür” (2–9 Eylül 1909) ile “Jale” (25 Kasım 1909) dergilerini yayımladı.

1910 yılında idadilerin 6. ve 7. sınıfları için “Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye” adlı edebiyat tarihi kitabını yayımladı. Bu kitabı daha sonra geliştirerek sultanîler için Mehmed Fuad'ın da (Köprülü) imzasıyla Yeni Osmanlı Târîh-i Edebiyyâtı adlı eseri yayımladı.[2]

Ahlaksızlığı yayıcı” bulunan[2]Çıkmaz Sokak” oyunu nedeniyle 1910 yılı mayıs ayında Vefa İdadisi’ndeki görevinden uzaklaştırılınca on bir ay boyunca açıkta kaldı.[3] Bu sırada siyasetle ilgilendi. Başlangıçta İttihat ve Terakki taraftarı olsa da Fecr-i Ati zümresi yazarlarından arkadaşı Ahmet Samim’in İttihatçılarca öldürülmesi üzerine bu cemiyetin karşısında yer aldı[4] Bu partinin karşısında kurulan Osmanlı Demokrat Fırkası (Fırka- İbad)’na katıldı ve Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde siyasi yazılar yazdı.[2] Yeni Ses ve Muahede gazetelerinde başyazarlık yaptı.

1911’de Mekteb-i Sultani’de Osmanlıca öğretmenliğine atandı. 1912 yılından itibaren “edebi müdürü” olduğu “Rübab” adlı bir haftalık dergi çıkardı; başyazarlığını yaptı. Türk edebiyat tarihindeki iki büyük kalem savaşı bu dergide gerçekleşti.[5] Birisi, daha sonra kendilerini “Nayiler” olarak tanıtan “Nesl-i Ati” (yeni nesil) sanatçılar ile Fecr-i Ati sanatçıları arasında idi. Bu tartışmada Fecr-i Atici eski arkadaşlarına karşı yeni nesli destekledi. Mevlana’dan ilham alan bu gençlere Mevlevilerin sembolü neyden ötürü “Nayiler” adı verildi. İkinci kalem savaşı ise Şahabettin Süleyman’ın derginin 51. sayısında yayımlanan bir yazısıyla başladı. Bu yazısında Hüseyin Rahmi’nin “Cadı” adlı eserini ağır bir dille eleştirdi. Şahabettin Süleyman ve onu takip eden pek çok yazarın eleştirileri, Hüseyin Rahmi’yi “Şekavet-i Edebiye” adlı yeni bir eser yazmaya yöneltti.[5]

II. Meşrutiyet’ten sonra İstanbul’da kurulan “Dârü't Temsîl-i Osmânî” ve “Yeni Tiyatro Cemiyeti” gibi kuruluşların edebi heyetinde yer aldı.[2]

1914’te Darülmuallimin’de edebiyat ve Fransızca dersleri vermeye başladı. 1915’te ise Galatasaray Mekteb-i Sultanisi ve İstanbul Sultanisi’nde edebiyat ve felsefe öğretmenliği yaptı.

1914 yılında Vezir Köse Mehmed Raif Paşa’nın kızı İhsan Raif Hanım ile evlendi. İhsan Raif, dönemin tanınmış kadın şairlerindendir. Sanatçı çiftin evi, devrin edebiyatçıların toplantı yerlerinden birisi oldu.[1] Tatillerini her sene İsviçre’de geçirmeye başlayan Şahabettin Süleyman, Davos-Platz kasabasında iken İspanyol gribine yakalanarak 1921 yılında hayatını kaybetti.

  • “Fırtına” (oyun ve öyküler, 1910)
  • "Tarih-i Edebiyât-ı Osmaniye" (Osmanlı Edebiyat Tarihi, 1910);
  • “Çıkmaz Sokak” (oyun, 1912)
  • “Tenkidat-ı Edebiyye: Namık Kemal” (1913)
  • "Tenkîdât-ı Edebiyye: Abdülhak Hâmit Hayatı ve Sanatkâr" (1913);
  • "Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyâtı" (1914);
  • “Malumatı Edebiyye” (Fuat Köprülü ile, 2 cilt, 1914 - 1915).
  • "Osmanlılıkta Vâhime-i Mesûliyyet" (Osmanlılıkta Sorumluluk Kuruntusu, 1915).