Şablon:GM/2019-07-10
Akordeon akordiyon ya da akordion, bir körüğü harekete geçirmekle yaratılan hava akımının etkilediği serbest metal dillerinin titreşmesiyle ses çıkaran havalı çalgıdır.
Bir ya da iki kılavuz ile bir körükten oluşan akordiyonda, serbest metal dillerin titreşmesi, klavyenin tuşlarına basmakla sağlanır. Akordeon'un ilkel şeklinin 1822'de Berlin'de Christian Friedrich Ludwig Buschmann tarafından icat edildiğine inanılır. Ama yakın zamanda akordeon olarak adlandırılabilecek bir enstrümanın 1816'da veya daha önceki bir tarihte Nürnbergli Friedrich Lohner tarafından kullanıldığı saptanmıştır. Akordeon ismine ilk patent ise 1839'da, Viyanalı org ve piyano yapımcısı Cyrillus Demian tarafından günümüzdeki akerdeona çok da benzemeyen tek klavyeli küçük bir çalgı alındı. Kısa sürede, birçok firma bu yenin çalgının üretimine girişti. "Diyatonik akordeon" denilen ve diyezli ya da bemollü sesleri veremeyen bu çalgı, köylere kadar yayıldı. 1880'de,iki klavyeli kromatik akordeon gerçekleştirildi. Diyezli ve bemollü sesleri de verebilen bu yeni akordeon, kısa sürede çok tutundu. 1940'ta daha da gelişti ve konser akordeon adını aldı. George Auric ve Jean Françaix gibi besteciler bu çalgı için birçok parça besteledi. (Devamı...) |
Carl Orff (d. 10 Temmuz 1895 Münih, Almanya - ö. 29 Mart 1982 Münih) Carmina Burana isimli sahne kantatının yaratıcısı olan Alman besteci. Orff çocuklara müzik öğretmek için özel bir eğitim yöntemi geliştirmiştir.
Subay kökenli, soylu bir aileden gelen Orff 10 Temmuz 1895 günü Münih'te doğdu. Annesi yetenekli bir piyanistti. Carl, müzik sevgisini annesinden almıştı ve küçük yaştan başlayarak tiyatroya da düşkündü. Henüz çocukken evde oluşturduğu kukla tiyatrosu için oyunlar yazan ve besteler yapan Carl, 17 yaşına geldiğinde bir opera ve pek çok şarkı bestelemişti. Münih Müzik Akademisi’ne girdiyse de, kısa sürede akademik müzik çalışmalarından sıkıldı. Sahne müziğine olan ilgisinden ötürü ortaçağ ve Rönesans döneminin ilk sahne müziği yapıtlarını inceledi. Bu çalışmaları 1935’te Carmina Burana’yı yaratması için Orff'a esin verdi. 1803’te Münih yakınlarında bir manastırın kütüphanesinde bulunan 200 kadar şarkı ve şiir Carmina Burana’ya kaynaklık etmiştir. Carmina Burana, çoğu oldukça açık saçık Latince metinlere dayanan bir üçlemenin ilk yapıtıdır. Trionfi (Zaferler) diye adlandırılan bu üçlemenin diğer yapıtları Catulli Carmina ve Trionfo di Afrodite’dir. Yapıtın ilk gösterimi 1937’de gerçekleşti ve Orff’a büyük ün getirdi. Orff, 1924’te dans öğretmeni Dorothee Günther ile genç kızların müzik eğitimi için Münih’te bir okul kurmuştu. Bu okulda çocuklar için müzik eğitimine yönelik araştırmalar yaptı. Okul, 1944’te Naziler tarafından kapatıldı. 4 yıl sonra Orff’un bazı dans müziği kayıtlarının rastlantı olarak yayınlanması, geliştirdiği yöntemlerin Almanya’da yayılmasını sağladı ve çocuklar için müzik yayını yapan radyo programları başladı. Orff, çocuklardaki doğal müzik yeteneklerinin basit vurmalı ve yaylı çalgılar yoluyla geliştirilebileceğini düşünüyordu. Geliştirdiği teknikler şimdi pek çok ülkede kullanılmaktadır. (Devamı...) |