Vikipedi:Biçem el kitabı/Fonetik
Bu sayfa artık geçerli değildir ve tarihsel bir kayıt olarak saklanmaktadır. Bu konu hakkında tartışmayı yeniden başlatmak için Köy çeşmesi gibi daha geniş bir ortamda görüş isteyebilirsiniz. |
Türkçe fonetik yapısıyla sözcüklerin Türk abecesi ile okunuşları ile yazılır. Özel isimler için orijinal hali (Latin abecesi ile) yazıldıktan sonra, parantez içinde okunuşu italik harflerle belirtilir.
Örneğin:
- Che Guevara (okunuşu: Çe Gevara)
Diğer dillerden gelen kelimeler ve düzeltme işaretinin kullanımı
[kaynağı değiştir]Vikipedinin dilin sadeleşmesi alanında hiçbir zorlaması bulunmamaktadır. Hiç kuşkusuz Türkçenin güzel kullanımı temel amacımızdır. Bu bağlamda "en azından" toplum içinde kullanımı kabul edilmiş (yaygınlaşmış) kelimelerin diğer dillerden gelen kelimeler yerine kullanılması tavsiye edilmektedir.
Benzer olarak Türk alfabesinde kullanılan bazı kelimeler Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimeleri tam karşılamadıklarından dolayı bu kelimelerin yazımında düzeltme işareti kullanılmaktadır. Düzeltme işareti, yalnızca Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimelerde kullanılır (bakınız: Düzeltme). Bu işaretleri kullanan kelimeler yerine kullanımı yaygın olarak kabul edilmiş Türkçe kelimelerin kulanılması tavsiye edilmektedir. Bu kelimelere örnek olarak aşağıdaki kelimeler verilebilir.
Türkçe | Arapça | Türkçe | Arapça | Türkçe | Arapça | Türkçe | Arapça |
güçsüzlük | aciz | belirti | araz | pazar yeri | hal | göğüs | sadır |
güçsüz | âciz | belirtiler | âraz | durum | hâl | görünen | sâdır |
yokluk | adem | ayak bileğindeki kemik | aşık | henüz | hâlâ | bir tür giysi | sari |
insan | âdem | tutkun | âşık | babanın kız kardeşi | hala | bulaşan | sâri |
yokluk | ademiyet | belli, açık | ayan | er bezi | haya | mülk | vakıf |
insanlık | âdemiyet | seçkinler | âyan | utanma | hayâ | bilen | vâkıf |
sayı | adet | karın | batın | Tanrısal | ilahî | damar genişlemesi | varis |
gelenek | âdet | iç; gizli | bâtın | nazım birimi | İlahi | mirasçı | vâris |
sözleşme | akit | bile | dahi | cam parçası | lam | mirası yöneten | vasi |
sözleşen | âkit | yaratıcı gücü olan kimse | dâhi | harf | lâm | geniş | vâsi |
karışık renkli | ala | karışma | dahil | bir tür hastalık | mani | yabancı | yad |
pekiyi | âlâ | iç, içeri | dâhil | şiir türü; engel | mâni | anma | yâd |
bayrak | alem | ışık şiddeti | fani | taşıma | nakil | uçurum | yar |
evren | âlem | ölümlü | fâni | taşıyan | nâkil | sevgili | yâr |
her şeyi bilen | alim | doğru | hak | bir tür meyve | nar | zaten | zati |
bilgin | âlim | toprak | hâk | ateş | nâr | kişiye özgün | zatî |
fakat | ama | her şeyi bilen | hakim | manzume | nazım | ||
kör | âmâ | yargıç | hâkim | düzenleyen | nâzım | ||
bilgece | hakimane | döl yatağı | rahim | ||||
buyururcasına | hâkimane | acıyan | rahîm |